• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Erdoğan-Trump görüşmesini bekleyen stratejik konular BÜLENT ERANDAÇ

Erdoğan-Trump görüşmesini bekleyen stratejik konular

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 03 Mayıs 2025

Başkan Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Trump'ın, Haziran ayında Washington'da yapacakları görüşme, yerli ve yabancı stratejik düşünce merkezlerinde değerlendirilmeye başladı. Türkiye'nin Avrasya'da kilit ülke olduğu kaydedilirken görüşmede stratejik konuların da önemine vurgu yapılacak.

Donald Trump'ın, Başkan Erdoğan hakkındaki sözlerini hatırlarsak, baş başa görüşmelerinin iki lider arasında yeni bir dönemin kapılarını açacağını söyleyebiliriz. Nitekim iki liderin çok hassas sorun ve konuları ele alacakları, bu görüşmenin stratejik yansımaları olacağı belirtiliyor.
Bir süreç analizi yapalım: 8 Ocak 2025, ABD'nin seçilmiş Başkanı Trump, Suriye'deki yaklaşık 2 bin Amerikan askerini geri çekip çekmeyeceği sorusuna, "Bunu size söylemeyeceğim çünkü bu bir askeri stratejinin parçası. Ancak şunu söyleyebilirim ki bu Türkiye ile ilgili bir durum. Suriye ile ilgili meselelerde Türkiye önemli bir aktör. Cumhurbaşkanı Erdoğan, benim dostum ve saygı duyduğum biri. Onun da bana saygı duyduğunu düşünüyorum" dedi.

"ERDOĞAN ÇOK ZEKİ BİRİ"
17 Mart 2025, Erdoğan, Trump'la telefonda görüştü ve ABD'nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası (CAATSA) kapsamında uygulanan yaptırımların sonlandırılmasını, F-16 tedarik sürecinin neticelenmesini ve F-35 programına Türkiye'nin yeniden katılımı konularının sonuçlandırılmasının gerekli olduğunu belirtti. Erdoğan, Suriye'de istikrarın yeniden sağlanmasına dair de görüşlerini paylaştı. Yeni Şam yönetiminin işlevsel kılınması ve normalleşme için Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırılmasının önemli olduğunu ifade etti. 7 Nisan 2025, Beyaz Saray'da Netanyahu ile görüşmesi sonrası Trump'a, "Türkiye'nin Suriye'yi istikrara kavuşturacağına dair söylemler" soruldu. Erdoğan'dan 'güçlü ve zeki biri' diye bahseden Trump şöyle konuştu: "Erdoğan'a dedim ki 'Tebrikler... 2 bin yıldır kimsenin yapamadığını yaptın, Suriye'nin kontrolünü ele aldın. 'Hayır, hayır, hayır ben değildim' dedi. Ben de, 'Yok yok sendin, biliyorum. Ama öyle diyorsan öyle olsun' dedim. Bunun üzerine, 'Peki, belki biraz' dedi.
Bakın, (Erdoğan) güçlü ve zeki biri. Kimsenin başaramadığı bir şeyi başardı. Hakkını vermeniz lazım. (Netanyahu'ya dönerek) Yani, Türkiye'yle ne sorununuz varsa çözebilirim... Tabii makul olmanız şartıyla... Makul olmanız lazımz lazım."

"SAMİMİ BİR GÖRÜŞMEYDİ"
Erdoğan'a, İtalya dönüşü gazetecilere, "Sayın Trump ile ilk fırsatta yüz yüze görüşmemizi yapacağız. Telefon görüşmemiz oldukça samimi, verimli ve dostaneydi. İki ülke ilişkileri köklü ve derindir. Konuşacağımız çok konu, atacağımız çok adım var. Dostum Trump'la yeni dönemde ikili ilişkilerimize çok farklı bir ivme kazandıracağımıza inanıyorum. Suriye konusunda da iki lider olarak birbirimizi anladığımızı görüyoruz. Farklı düşündüğümüz alanlarda da makul bir zeminde uzlaşma arayışlarımız da elbette ki sürecektir. Farklı çevrelerce risk olarak görünen konuları da diyalogla diplomasiyle aşabileceğimize inanan iki lideriz" dedi. Erdoğan, "Sınırlarımızın hemen ötesinde bir ve bütün Suriye dışında herhangi bir zorlama yapıya müsaade etmeyiz. Bütün grupların bir ve bütün Suriye için çalışması, enerjilerini de kuvvetlerini de bu amaç için seferber etmesi en akıllıca seçenektir. Soğukkanlılıkla binlerce yıllık devlet müktesebatımızla sükûnetimizi koruyarak barışa hizmet ediyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

"SURİYE İLE TEMASTAYIZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Suriye bağlamında Türkiye'nin İsrail'e yönelik kırmızı çizgileri neler? İki ülke güçlerinin karşı karşıya gelebilme riski ne kadar yüksek?" sorusuna, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmet Şara ve ekibiyle Dışişleri Bakanı, İstihbarat Başkanı, Savunma Bakanı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanının irtibat hâlinde olduklarını, bu temaslar sıkı bir şekilde devam ediyor" karşılığını verdi. Erdoğan, "Biz Suriye'nin inşa ve ihyası için birçok adım atılması gereğine inanan bir ülkeyiz. Bizim Suriye'yle 910 kilometre sınırımız var. Bunu hafife almak mümkün değil. Bundan sonraki süreçte de biz, her türlü imkânımızla Suriye'nin yanında olacağımızı hep söyledik, söylüyoruz. Oradaki bazı olumsuz gelişmeler çok daha dikkatli hareket edilmesi gerektiğini ortaya koyuyor" ifadelerini kullandı. İsrail'in, bölgede çatışmayı, kan ve gözyaşını yaymak için çaba sarf ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Ateşi Suriye'ye yaymak, orada da kan dökmek yoluna girdiler. İsrail'in Suriye topraklarına yönelik saldırıları, Suriye'deki yeni yönetim ile başlayan olumlu iklimi baltalama girişimidir. İsrail'in yaptığı provokasyondur ve bu kabul edilemez." Türkiye için Suriye'deki en büyük riskin ne olduğuna ilişkin soru üzerine "Terör örgütleri. Terör örgütleriyle ilgili de zaten Suriye yönetimi adımlarını çok güvenli bir şekilde atıyor. Ne tür adımlar atacağımızı belirledik" diye konuştu.

SONUÇ
EVET. Suriye'nin toprak bütünlüğünü son günlerde bozmaya yönelik, ABD, Fransa ve İsrail'in yeni tezgâhlarının arttığı gözlenirken, Başkan Erdoğan, Suriye'nin toprak bütünlüğünü tehdit edecek gelişmeleri adım adım takip ediyor. Erdoğan yönetiminde Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahim Kalın da Derin Amerika, siyonist Netanyahu ve Fransa'nın Suriye'de kurgulamakta olduğu sinsi planları akamete uğratıyor. Göründüğü gibi, Erdoğan'ın yaptığı konuşmalarda Suriye; Trump'ın da Erdoğan'la ilgili konuşmalarında Suriye öne çıkıyor. Gözler, Erdoğan- Trump'ın Haziran ayı görüşmesine çevrildi.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.