Tarih tekerrür mü ediyor? 2. Dünya Savaşı öncesi 1935'lerde başta Almanya olmak üzere Batı ve Doğu'nun küresel güç devletleri çılgınca silahlanmış, 1939'da 2. Dünya Savaşı gerçekleşmişti. Ne tesadüf. Rusya-Ukrayna savaşının genişleme ihtimali üzerine, yine Almanya 150 milyar Avroluk çılgın silahlanma hamlelerine girdi. NATO müthiş silahlanma projelerine başladı. 2. Dünya Savaşı öncesi durumu yaşar gibiyiz. 19 Mayıs 2025: İngiltere ve Avrupa Birliği arasında 150 milyar Euro değerindeki savunma kredilerine erişim için anlaşmaya varıldı. NATO, Amerika, Rusya, Çin, Hindistan çılgınca silahlanıyor. İkinci Dünya Savaşı'ndan çökerek çıkan Japonya, 85 yıl sonra milyar dolarlık silahlanma üretimine girdi. Güney Kore, Avustralya silahlanıyor. Bütün bunlar olurken, "Hazır ol cenge, ister isen sulh-u salah" atasözümüz doğrultusunda, Başkan Recep Tayyip Erdoğan-Türkiye, yeni dünya geleceğini çok iyi okuyarak, 2017'lerden sonra son derece sofistike GÜÇLÜ TÜRK ORDUSU projelerini yürütüyor.
ÇEHOV'UN SÖZÜ
3 Haziran 2025 günü, Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan, çok dikkat çeken bir açıklama yaptı: "Sadece Rusya ve Ukrayna savaşı değil mesele.
Arkalarında diğer ülkeler de saf almış durumda. Bu daha küresel bir savaşa dönüşüyor." EVET. Meşhur Rus yazarı Çehov'un öğretisindeki gibi, "duvarda silah asılıysa oyunun bir yerinde patlar/patlamalıdır." Çılgınca silahlanma yarışı sürerken, ölüm makinesi silahlar TAMAM 'CAYDIRICI' OLABİLİR AMA YA PATLAMAYA BAŞLARSA, 3. DÜNYA SAVAŞI RİSKİ YOK MU? ŞU GELİŞMELERE DİKKATLE BAKINIZ. ABD Başkanı TRUMP "ABD tarihinde daha önce görülmemiş seviyede silah stokluyoruz. Umarım hiçbir zaman kullanmak zorunda kalmayız"... 3 Haziran 2025: NATO Genel Sekreteri Rutte, Avrupalı üye ülkelerden, Rus tehdidine karşı kara tabanlı hava savunma yeteneklerini beş kat artırmalarını istedi... 27 Mayıs 2025: Almanya Genelkurmay Başkanı Carsten Breuer; "Rusya, dört yıl içinde NATO topraklarına saldırmak için kuvvetlerini yeniden oluşturacak"
TARİHİ ZİRVE
24-25 Haziran'da Lahey'de yapılacak NATO liderler zirvesine NATO üyesi ülkelerin devlet ve hükümet başkanları zirvesine Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da katılacak. ABD Başkanı Trump'la ikili stratejik görüşmelerde de bulunacak. Lahey'de yapılacak NATO liderler zirvesi öncesi bir araya gelen NATO Savunma Bakanları, Soğuk Savaş'tan bu yana İttifak'ın en kapsamlı silahlanma programına onay verdi. Bu nedenle, Hollanda NATO Zirvesi NATO tarihinin en önemli zirvelerinden birisi olacak. Olası gelişmeler: NATO üyeleri gayrisafi yurtiçi hasılalarının yüzde 2'sinin savunmaya bu yıl için 5 olmasa bile NATO ülkelerinin gayrisafi yurtiçi hasıla oranı yüzde 3.5'a çıkarması çok önemli bir artışı gündeme sokacak. Almanya, NATO'nun hızla silahlanması gerektiğine inanıyor ve bunun için bastırıyor, bu da demek oluyor ki AB kendi savunma sanayini geliştirmek için para harcayacak ama daha büyük parayı silah ithalatında kullanacak. Bu da üretim yelpazesi geniş, kalitesi savaş alanlarında tescillenmiş Türk savunma sanayii ürünleri için büyük bir fırsat anlamına geliyor. Türkiye, NATO üyesi bir ülke olarak gayrisafi hasılanın yüzde 3.5'inin savunma için harcanmasına da sıcak bakıyor. Amerikan F-16 siparişleri ve hatta F-35 alımı ihtimali ve Avrupa ortak yapımı Eurofighter savaş uçakları alımı ile Türkiye, zaten belirlenecek oranı rahatlıkla karşılıyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan önceki gün NATO Genel Sekreteri Rutte ile telefonla konuştu. Başkan Erdoğan'ın temasları ve Türkiye'nin NATO'ya katkı tavrı ve silahlanmasına da Türk Savunma Sanayinin rolünü değerlendirdiler. Başkan Erdoğan- Türkiye, 8 yıl önce dünya gelişmelerini çok iyi okuyarak, MİLLİ VE YERLİ SAVUNMA SANAYİİNDE müthiş ataklar yaparak, çok önemli bir mevziye yerleşti. Dünyada silahlanma yarışı sürerken, Türkiye güçlü konumuyla, SİHA'lardan 155 mm top mermilerine, obüslerden torpidolara, AESA radarından, roketlere kadar savunma ihracatını ikiye-üçe katlama şansına sahip görünüyor.
YENİ BİR İVME
Nitekim, Selçuk Bayraktar'ın İtalya'nın en büyük savunma ve havacılık şirketi Leonardo ile insansız hava sistemleri alanında bir ortak girişim kurmak üzere anlaşma yapması ve İspanya'nın Türk malı HÜRJET uçaklarından bir filo satın alması da Türkiye- AB savunma iş birliğinde yeni bir ivme kazandırdığı vurgulanıyor. Türkiye için, savunma harcaması kadar yetenek geliştirmek, ortak üretim yapabilmek ve kuvvet yapısına katkıda bulunabilmek de önemli. BAŞKAN ERDOĞAN'IN NATO ZİRVESİ'NDE 'AVRUPA GÜVENLİK MİMARİSİNDE TÜRKİYE'NİN ROLÜ' MARJINDA
ÇOK ÖNEMLİ İKİLİ GÖRÜŞMELER YAPACAK. GÖZLER ERDOĞAN'DA OLACAK.
