Yaşadığımız günlerde yeni dünya düzeni (2040 süreci) şekillenirken Başkan Erdoğan- Türkiye stratejik üstünlüklerimizi çok iyi kullanarak doğru oyun kuruyor ve doğru jeopolitik hamleler yapıyor. Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan ÇİN diplomatik seferine çıkıyor. Erdoğan Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Şi Cinping'in daveti ile Şanhay İşbirliği Teşkilatı 25. Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesine şeref konuğu olarak katılacak. Başkanımız Erdoğan, 1 Eylül Pazartesi günü genişletilmiş formatta düzenlenecek Zirve oturumuna hitap ettikten sonra yapacağı ikili lider diplomasisi marjında, ÇİN lideri Şi Cinping ve Rusya lideri Putin ile görüşmeleri, Batı'nın başkentlerinde ses getirecek özellikler taşıyor.
ERDOĞAN'IN ÇİN ÇANTASI
Erdoğan'ın başta İran Cumhurbaşkanı Mesut Pezeşkiyan, Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif ve diğer Asya Türk Devletleri liderleri ile baş başa görüşmeleri olacak. Başkan Erdoğan'ın Çin lideri ve Putin ile yapacağı baş başa görüşmelerde diplomatik kulislere göre ele alınacak olası konular:
1. Netanyahu'nun Gazze katliamlarının durulması, insani koridorların hemen açılması, Filistin Devleti'ni tanıyan Çin ve Rusya'nın, Filistin Devletinin BM tarafından tanınması yolundaki çalışmalar.
2. Putin'in ABD Başkanı Trump'la yaptığı Alaska görüşmesinin vereceği detaylar üzerine Rusya-Ukrayna savaşının bitirilmesi için karşılıklı fikir tartışması.
3. Başkan Erdoğan'ın Terörsüz Bölge kapsamında, Irak ve Suriye ile ilgili düşüncelerini aktarması. Suriye'nin geleceğine yönelik fikirler.
4. İran'a saldıran İsrail'in durumu, Pakistan- Hindistan ateşkesinin devamı üzerinde fikir tartışmaları yapılacak.
5. Erdoğan'ın Asya Türk Devletleri, Türk Devletler Birliği teşkilatının çalışmaları ve yeni ortaklıklar üzerine değerlendirmeleri olacak.
6. ZENGEZUR KORİDORUNUN açılışına ilişkin ÖNEMLİ değerlendirmeler. Bu konu hem Çin'i hem de Rusya'yı çok yakından ilgilendiriyor. Aşağıda detaylar vereceğim.
2040 YENİ DÜNYA DÜZENİ
YENİ DÜNYA DÜZENİ İNŞA EDİLİRKEN, TÜRKİYE YENİ DÜNYA DÜZENİNDE KONUMLANIYOR. Başkanımız Erdoğan'ın çok dikkat çeken bir ifadesi var: TÜRKİYE'Yİ KUTUP BAŞI YAPMAK HEDEFİMİZ." Bu stratejik sözün arka planında, BAĞIMSIZ TÜRKİYE-KÜRESEL LİDER TAYYİP ERDOĞAN, ÜÇÜNCÜ EKSENİN LİDERİ OLARAK JEOPOLİTİK HAMLELERİ yer almaktadır. GEÇEN YIL DA ERDOĞAN-Şİ CİNPİNG-PUTİN KAZAN'DA BULUŞMUŞLARDI. Başkanımız Erdoğan, Rusya'nın ev sahipliğindeki 22-24 Ekim 2024'te Rusya Federasyonu'na bağlı Tataristan Cumhuriyeti'nin başkenti Kazan'da yapılan BRİCS ZİRVESİ'ne katıldı. Rusya lideri Putin ve Çin lideri Şi Cinping ile baş başa görüştü. Erdoğan'ın Kazan zirvesine giderken yaptığı açıklamalar günümüzde de ağırlığını koruyor. Cumhurbaşkanımız Erdoğan "Türkiye BRICS ve Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) dahil olmak üzere Doğu ile bağlarını derinleştirmekten vazgeçmeyecek" demişti. Erdoğan devamla, "Eksen kayması" tartışmalarının yersiz olduğunu, Türkiye'nin ekonomi, üretim ve teknoloji alanlarında oluşan yeni "güç merkezlerine" uyum sağladığını belirtmişti. "Ülkemizin Şanghay İşbirliği Örgütü'nden BRICS'e kadar hepsiyle diyalog zeminini genişletme iradesinin arkasında yatan yaklaşım budur. Türkiye olarak yüzümüz Batı'ya dönüktür. Bu, Doğu'ya sırtımızı döneceğimiz, ilişkilerimizi geliştirmeyeceğimiz anlamına gelmez" şeklinde konuşmuştu. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkilerin giderek geliştiğini belirterek, "Türkiye ile ilişkilerimiz hem derinleşiyor hem de yeni içeriklerle zenginleşiyor. İş birliğimiz bölgesel ve ekonomik konularda hızla artıyor" demişti.
TÜRKİYE'NİN SESİ
Uluslararası sistem ÇOK KUTUPLU HALE GELİYOR. ABD, Rusya-Çin açık ve gizli mücadelesi sürerken, Başkan Erdoğan liderliğinde Türkiye, BÖLGESEL GÜÇ-KÜRESEL AKTÖR olarak sadece uluslararası müzakere masalarında yerini almakla kalmıyor; aynı zamanda oyuna yeni kurallar da getiriyor. Nitekim, Erdoğan'ın, "Dünya Beşten Büyüktür" ve "Daha adil bir dünya mümkün" mottoları, dünya milletleri nezdinde artan şekilde yankı buluyor ve destekleniyor. YENİ Dünya Düzeni inşası (2040) sürerken, 'yeni nesil', hibrid, deniz ve kara taşımacılığının birlikte tasarlandığı KÜRESEL KORİDORLAR VE ENERJİ HATLARI önümüzdeki 50 yılın yükselen stratejik ağları olacak. Bu noktada Başkan Erdoğan, KÜRESEL KORİDORLAR
VE ENERJİ HATLARI STRATEJİLERİNİ ilmek ilmek örüyor. Türkiye'nin MEGA projeleriyle geniş imkan ve yüksek değer kattığı 'ZENGEZUR-Orta Koridor' ve Irak'la birlikte geliştirilen 'KALKINMA YOLU Koridoru' küresel platformlarda son dönemin en çok konuşulan başlıkları olarak öne çıkıyor. Başkan Erdoğan, özellikle ORTA KORİDOR VE KALKINMA YOLU üzerinde önemle duruyor. Çin diplomatik seferinde, hem Putin hem de Şi Cinping ile bu dosyaları ele alacağı belirtiliyor. Bu iki stratejik koridora Erdoğan'ın çok önem vermesinin anlamı var. Birisi, ÇİN'in 21. yüzyıl planı 'BİR YOL BİR KUŞAK' projesi... Çin- Türkiye-Avrupa-İngiltere arasındaki Türk Devletleri'nden geçen küresel Orta Koridor... Zengezur konusunda,önceki hafta çok önemli bir gelişme oldu. Projenin Türkiye kısmı niteliğinde olan Kars-Dilucu demiryolunun temeli 22 Ağustos'ta atıldı.
BİRBİRİNE BAĞLANACAK
ABD Başkanı Donald Trump, Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'ı Beyaz Saray'da ağırladı ve iki lider burada bir anlaşma imzaladı. Azerbaycan'ı ulaşım yollarıyla Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti'ne ve devamında Türkiye'ye bağlamayı hedefleyen Zengezur Koridoru projesi Çin'in Türkiye üzerinden Avrupa'ya açılmasını sağlıyor. İkinci büyük proje KALKINMA YOLU Irak- Basra'dan Ovaköy-Türkiye'den geçecek. Kalkınma yolu Hindistan, Doğu Asya ve Basra Körfezi üzerinden Irak'a gelecek, ürünler Büyük Fav Limanı'ndan başlayarak, 615 kml'lik demiryolu ve 320 km'lik demiryolu ile Türkiye, Avrupa, Asya ve Afrika birbirine bağlanacak. Azerbaycan'da Zengezur- Kalkınma yolu toplantısı ile BASRA KÖRFEZİ'NE inecek.
SONUÇ
BÜYÜK ülke büyük düşünür ve büyük oynar...Başkan Erdoğan liderliğinde Türkiye, yakın coğrafyamızda (Orta Doğu, Akdeniz'in Doğusu, Balkanlar, Kafkasya, Kuzey Afrika) emperyalist Batı'nın (Amerika- Avrupa) kurguladığı kirli oyunları bozarken,YENİ OYUN KURUYOR. Türkiye, çok taraflı politikalarla ve jeopolitik hamlelerle, kutup başları ABD ve Rusya-Çin'ın karşısına Asya-Afrika-Müslüman Dünya'nın gür sesi olarak MERKEZ ÜLKE KONUMUNU TAHKİM EDİYOR.
