21-25 Eylül 2025 tarihlerinde gerçekleşecek Birleşmiş Milletler (BM) zirvesinde katil Netenyahu'nun Gazze'de yaptığı soykırıma tepkiler gündeme damga vuracak. Filistin Devlet Başkanı Abbas'ın vizesinin ABD tarafından iptalinin ardından Gazze, Kudüs ve Batı Şeria'nın kaderi bağlamında gözler her toplantıda olduğu gibi Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın üstünde olacak. Filistin davasını dünya ve BM zemininde en güçlü şekilde savunan Erdoğan'ın, BM zirvesinde İsrail'in uluslararası tecride tabi tutulması için bir eylem planı sunması bekleniyor.
Hatırlayalım, Cumhurbaşkanımız Erdoğan 1948'den bugüne İsrail yayılmacılığını haritalar üzerinden gösterdiği efsane konuşmasıyla dünyada büyük yankı yaratmıştı. Erdoğan Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler (BM) 74'üncü Genel Kurulunda yaptığı konuşmada Filistin davasını cesur sözlerle dünya gündemine taşıdı. Erdoğan, dünya liderlerinin gözünün içine bakarak BM Genel Kurulunda Filistin'in işgal altındaki toprakları ve Filistin halkıyla dayanışma içinde olduğunuzu ifade etti.
HER YERDE SAVUNDU
İşgal altındaki Kudüs'ü ve Mescid-i Aksa'yı savundu. Filistin'in tarihi haritasını gösterdi. İsrail'in 75 yılı aşkın süredir devam eden işgal siyasetini gözler önüne serdi. Filistin ulusal hakları ile ilkelerinin tasfiye edilmesi karşısında sessiz kalan ülkelerin tutumlarını ortaya koydu. Evet, ABD Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas'a diplomatik nezaketsizlik yaparak BM'ye gelmesine ve konuşmasına mani oldu ama Erdoğan var. Tek dişi kalmış Batı'nın (Amerika-Avrupa) 23 aydır seyirci kalması sonucu siyonist İsrail yönetimini azgınlaştırdıkça azgınlaştırdı. Erdoğan, aziz milletimizin hislerine tercüman olarak ilk günden itibaren açık ve net tavır aldı. Erdoğan katıldığı her zirvede, görüştüğü tüm yabancı ülkelerin liderleriyle yaptığı görüşmelerde Filistin'i, Gazze'yi konuştu. Siyonist İsrail'in anlayacağı dilden uyarılmasını istedi. Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, soykırımcı-katil Netenyahu'nun saldırganlığının bölgesel savaşa dönüşme riskine her daim işaret ederken başta BM olmak üzere ABD-Avrupa liderleri kör, sağır, dilsiz kesildiler. Amerikan'ın BM Güvenlik Konseyinde olumsuz oyları Gazze'yi hedef alan siyonist Netenyahu'yu azgınlaştırdı. Lübnan'a, Yemen'e, Suriye'ye, İran'a, Tunus'a ve son olarak Katar'a saldırdı. Hep yazdık, yazacağız, dilimiz susmayacak. Katil-soykırımcı Netenyahu-İsrail'in asıl niyetinin sözde Arzu Mev'ud Fırat'tan Nil Nehri'ne kadar uzanan havzayı işgal odaklı olduğu bir gerçekti. Türkiye'ye yan gözle bakanların gözünün kör edileceğini bir daha hatırlatırız.
KATAR SALDIRISI
Derin ABD'nin (CIA-Pentagon) hâkim siyonist ve evanjelistlerin bilgisi dâhilinde katil Netenyahu'nun Katar'a saldırması tarihi bir kırılmadır. ABD'nin Körfez'deki sayılı üslerinden birine ev sahipliği yapan Katar'a katil Netenyahu'nun saldırması, benzeri pek çok ülke için de ibretlik bir duruma yol açmıştır. Nitekim ABD'nin savunma şemsiyesi altındaki Katar'a yönelik saldırı Bahreyn, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt ve Umman'da derin bir kırılmaya yol açıyor. Çünkü ABD'nin izni, yönlendirmesi ve imkânları olmadan İsrail'in böyle bir operasyona girişmesi çok zor. Ortadoğu'da oynanan kirli oyunları çok iyi okuyan Cumhurbaşkanımız Erdoğan anında Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani ile görüştü. Görüşmede İsrail'in Katar'daki Hamas müzakere heyetini hedef alan saldırısı ve buna karşı atılacak ortak adımlar ele alındı. Katil-soykırımcı Netenyahu- İsrail ordusunun Katar'ın başkenti Doha'da Hamas'ın üst düzey yetkililerine yönelik suikast operasyonu düzenlemesine Cumhurbaşkanımız Erdoğan'dan sert tepki geldi. Erdoğan sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada "Bu saldırıyı lanetliyorum. Türkiye tüm imkânlarıyla Filistinli kardeşlerinin ve müttefiki, stratejik ortağı ve dostu Katar Devleti'nin yanındadır" dedi. Katar Emiri El Sani Cumhurbaşkanımız Erdoğan'la görüştükten hemen sonra İsrail'in hava saldırılarını görüşmek üzere acil bir Arapİslam Zirvesi toplayacağını açıkladı. İki gün sürecek zirve pazar günü Doha'da yapılacak. Erdoğan 14-15 Eylül'de Katar'ı ziyaret edecek. Ziyaret kapsamında İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Zirvesi'ne katılacak.
ÇELİK KUBBE VURGUSU
Erdoğan AK Parti MKYK toplantısında iç ve dış siyasetin sıcak başlıklarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan İsrail'in Katar'da Hamas'ın müzakere heyetine dönük gerçekleştirdiği saldırıya da dikkat çekti. "Katar'daki hain saldırı bizim Çelik Kubbe'de ne kadar doğru adım attığımızı gösterdi" ifadelerini kullandı. İsrail'in bölgedeki agresifliğinin arttığının altını çizen Erdoğan, "Tüm paydaşlarla bu konudaki ilişkiler konusunda daha fazla temas içinde olmalıyız" diye konuştu. İlk arayan candan Katar'ın yanında Erdoğan olduktan sonra Batı'dan verilen beyanatların hamasi olduğu bir gerçek. Netenyahu'nun Gazze'de şehit ettiği 65 bin can, aç bıraktığı on binlerce çocuk gözümüzün önünde toprağa verilirken ilk kez dünya milletlerinin küresel vicdanın sesi duyulmaya başlandı. Açlığa mahkûm edilen, her gün bombalanan, ezeli ve ebedi topraklarından sürgün edilmek istenen Filistinlilerin dramı geç de olsa kamuoyunu harekete geçirdi. Küresel vicdanın sesi karşısında Batı (Amerika-Avrupa) yönetimleri halklarının tabandan gelen baskısına dayanmakta zorluk çekiyor. Geç de olsa nihayet Fransa ve İngiltere'nin başını çektiği devletler Filistin'i tanıyacaklarını açıklayacak aşamaya geldiler. İspanya Başbakanı Sanchez, İrlanda halkı, son olarak Hırvatistan Cumhurbaşkanının şahsiyetli tutumunu da unutmayalım.
TEDBİRLER ALINDI
Evet, bugün Hamas'ı bahane eden ve her türden kanlı senaryoyu uygulamak için tetikte bekleyen katil Netenyahu-İsrail karşısında Ortadoğu'da hiçbir ülke güvende değildir. Ama çok dikkat edilsin. Erdoğan-Türkiye, Derin ABD desteğinde katil Netenyahu-İsrail'in kirli oyunlarını çok iyi biliyor. Gerekli tedbirleri birbiri ardına alıyor. Kahraman Türk Ordusu tetikte bekliyor. Hava kuvvetlerimizin şahinleri yerlerinde duramıyor. Türkiye'nin menfaatlerini ve ilgi alanlarını doğrudan taciz etmeyi düşünenler Türkiye'nin kadife eldiven içindeki demir yumruğunu asla unutmamalılar. Çünkü siyonist saldırganlık Türkiye açısından milli güvenlik meselesine dönüşünce son zamanlarda katil Netenyahu'nun dost komşumuz Suriye'de ABD'nin aparatı PKK'yı, Dürzi grupları ayrılıkçı eylemlere yönlendirip desteklemesinin muhakkak bir sonucu olur. Bir kez daha anlaşıldı ki Netenyahu- İsrail durdurulmaz ve toprak bütünlüğe sahip bağımsız Filistin Devleti kurulmazsa ne komşularımız ne de dünya huzura kavuşabilecek. Bugün Filistin'i BM'de tanıyan 150 ülke var.
ABD içindeki siyonist-evanjelist kirli kadronun gücü azaldıkça ABD'nin BM Güvenlik Konseyindeki olumsuz tavrının kırılması mümkün olabilir.
Katil-soykırımcı Netenyahu'nun devrilmesine, demir parmaklıklar arasına girmesinde geri sayım sürüyor.
