• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
CHP’de hizipler aportta bekliyor

BÜLENT ERANDAÇ

CHP’de hizipler aportta bekliyor

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 14 Eylül 2025

15 Eylül 2025 CHP için kritik gün. Türk siyasetini yakından ilgilendiren kurultay davası var. Nefesler tutuldu, çıkacak karara kilitlendi herkes. CHP içindeki tüm hizipler aportta bekliyor.
Ekrem İmamoğlu-Özgür Özel tandeminin CHP'si şaibeler ve yolsuzluk iddialarıyla açılan soruşturmalar babında çok kritik bir eşikte. 4-5 Kasım 2023'te yapılan CHP Büyük Kurultayı'nda şaibeler olduğuna ilişkin soruşturma incelemeleri sonucu CHP hakkında Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi yarın bir karar verebilir. Hukuken üç ihtimal var. 1) Mutlak butlan kararı. Kurultay yok hükmünde olacak. Böyle bir karar sonucu Kemal Kılıçdaroğlu yönetimi ve parti meclisi kadrosuyla tekrar genel başkanlığa dönecek. 2) Çağrı heyeti-kayyım kararı. Böyle bir karar olursa mahkeme ya Kemal Kılıçdaroğlu'nu ya da bir başka CHP'li siyasetçiyi çağrı heyeti olarak görevlendirecek. 3) Kararı daha sonraki aya (Ekim) erteleme. CHP hakkında yolsuzluk iddiaları üzerine Ankara ve İstanbul'da açılmış ceza davalarındaki gelişmelere göre karar daha sonraki aya ertelenebilir.

TAM BİR KARA LEKE
Mahkeme kararı öncesi CHP'de gergin bekleyiş var. Aportta bekleyen hizipler birbirini çok yakından takip ediyor. Genel merkez yöneticileri ve hizipler sosyal medya üzerinden birbirlerine sert ve manidar mesajlar göndermeyi de sürdürüyorlar. Haftalardır CHP arı kovanını yazıyoruz. Hizipler arası çekişmeler, özellikle Özgür Özel ve Kemal Kılıçdaroğlu ekipleri arasındaki taktik oyunlarını yazmaktan biz yorulduk, onlar yorulmadı. Bu vesile ile bir daha tekrarlamakta yarar var. 9 Eylül 1923'ten 9 Eylül 2025'e uzanan 102 yılda CHP'de çok kurultay kavgaları oldu, hizipler birbirini yedi, içinden ideolojik çekişmeler sonucu farklı partiler ortaya çıktı ama CHP tarihinde ilk kez yolsuzluklar dolayısıyla soruşturmalara sahne oluyor. Bir asrı aşan ömründe CHP bugünkü kadar demokrasi için bir kara leke ve belirsizlik durumuna düşmemişti. Yolsuzluk iddiaları girdabında kıvranan CHP'yi adliye koridorlarına düşüren yine kendileri. Dava eden de CHP'li, yolsuzlukla suçlayanlar da CHP'li, tutuklananlar da CHP'li. Özgür Özel şapkasını önüne koyup CHP'yi düştüğü girdaptan kurtaracağına, gerçeklerle yüzleşeceğine, siyaset üretmeye soyunmak yerine haksız ve mantıksızca iktidarı suçlayarak tabanını motive etmeye çalışıyor.

KARŞILIKLI MESAJLAR
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun birbirlerinin nefes alışını takipte bulundukları gözlendi. Özel'in yaptığı açıklamalar cuma günü medyaya yansıdı. Özgür Özel'in taktik açıklamalarına Kemal Kılıçdaroğlu cephesinden dün taktik açıklamalar geldi. Özel, yolsuzluk iddiaları nedeniyle tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu'nu bir kez daha ziyaret ettikten sonra Kılıçdaroğlu'na çağrı yaptı: "Biz Kemal Bey'i partiden atmak değil baş tacı yapmak isteriz. Kemal Bey'den açıklama bekliyoruz. Kemal Bey dese ki 'mutlak butlan kararı çıkarsa ben görevi kabul etmeyeceğim.' Kemal Bey'in CHP'ye yönelik gelişmelere karşı en önemli güvencenin kendisinin olduğunu açıklaması çok kıymetli olur." Kılıçdaroğlu cephesinden Özel'e mesaj geldi. Özel'in bu açıklaması üzerine mesajlarına bakınca Kılıçdaroğlu'na yakın ve her gelişmeden haberdar olan bir isim şunları söylüyor: "Yargının kararı olur ve devlet uygulamak zorunda kalır. Ama şunu net söyleyeyim: Kemal Bey partiliyle polisi karşı karşıya getirmez. Asla yapmaz.
İstanbul görüntüleri yaşanmaz. Kendisi gidip de polisle birlikte genel merkeze gitmez. Karar çıkarsa Özgür Bey'le görüşür ve yol haritasını birlikte planlamaya soyunur. Kemal Bey konuşmaz. Ne söylerse farklı algılıyorlar. Bu dönemde CHP'nin sosyal medyası müthiş. İstediklerini linç ediyorlar ama Kemal Bey'i sürekli linç ediyorlar. Yargı, bu kadar paradelege ilişkisi ortaya çıktıktan sonra karar verebilir. Kötü bir noktaya getirdiler süreci."

CHP'DEN KAÇAN KAÇANA
Yolsuzluk girdabında kıvranan CHP'den kaçana. Mahkemenin 15 Eylül'de vereceği olası mutlak butlan veya çağrı heyeti kararını CHP'li milletvekilleri ve birçok belediye başkanının beklediği konuşuluyor. Ardından istifaların geleceği kulislere yansımış durumda. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu'ndan sonra CHP'den istifa eden Beykoz Belediye Başkanvekili Özlem Vural Gürzel de AK Parti'ye katıldı. Özlem Vural'ın istifası da Çerçioğlu'nda olduğu gibi Ekrem İmamoğlu-Özgür Özel tandemini çok sarstığı, morallerinin çok bozulduğu konuşuluyor. Çünkü Özlem Vural'ın gözden kaçmayacak özelliği var. Ekrem İmamoğlu'yla beraber Beylikdüzü Belediye Başkanlığında, sonra Beykoz Belediye Başkan adayı olarak gösterilmesi onun etkili bir isim olduğunu gösteriyor. Yani Ekrem İmamoğlu'na yakın olan isimler de terk ediyor. Özlem Vural'ın istifa mektubu CHP için ibretlik notlar içeriyor: "Beykoz Belediye Başkanvekili olarak bu göreve gelirken ve görevde bulunduğum süre boyunca doğruluk, adalet ve kamu yararının üstünlüğünü ilke edinmiş bir siyasetçi olarak tek önceliğim; Beykoz Belediyesi'ndeki tüm iş ve işlemlerin hukuk çerçevesinde ve dürüstlükten sapmadan, belirli bazı kişilere değil, Beykoz halkının tamamına fayda getirecek şekilde gerçekleştirilmesi olmuştur. Bu konuda vicdanım son derece rahattır. Beykoz halkına ve yetkili makamlara verilemeyecek hiçbir hesabım yoktur. Ne var ki görev sürem boyunca gösterdiğim bu tutuma karşılık seçilmiş belediye başkanı ve meclis grubumdaki bazı kişilerin yalnızca kişisel hırslarını gerçekleştirmemiş olmam sebebiyle hakaretlere ve cinsiyetçi söylemlere maruz bırakıldım. Cumhuriyet Halk Partisi'nden istifa ettiğimi kamuoyuna saygı ile duyuruyorum."

SONUÇ
CUMHURBAŞKANIMIZ Recep Tayyip Erdoğan İstanbul'da yaptığı önemli açıklamalarla CHP'nin içine düştüğü durumu çok doğru analiz etti: "Muhalefet 3K girdabında. Muhalefet abandone olmuş vaziyettedir. 3K girdabında kıvranıyorlar. Nedir bu 3K? Kavga, kaos, kriz... Kriz ve koltuk kavgasıyla, kaosla bütünleştiler. İçeride dışarıda gerilim üretmeden siyaset yapamaz hale geldiler. Vatandaşa söyleyecek sözleri ne de ülkenin önünü açacak bir projeleri var. Türkiye bir hukuk devletidir. Hukuk önünde kimse imtiyazlı değildir. Mahkemeye başvuranlar CHP'li, şikayet edilenler CHP'li, para ile oyumu değiştirdim diyenler CHP'li, rüşvet aldım verdim diyenler CHP'li... Mağdurlar, müştekiler, itirafçılar tarafların tamamı CHP'li. Biz bu kavganın CHP'nin iç krizinin hiçbir yerinde yokuz, olmadık ve olmayacağız Bay Özgür."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.