• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Terörsüz Türkiye sürecinde kritik hafta

BÜLENT ERANDAÇ

Terörsüz Türkiye sürecinde kritik hafta

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 26 Ekim 2025

Türkiye önümüzdeki hafta tarihi günler yaşayacak. Aziz Türk milleti her zaman olduğu gibi 29 Ekim 2025 Çarşamba günü Türkiye Cumhuriyeti'nin ilanının 102. yılını coşkuyla, gururla, heyecanla kutlamaya hazırlanıyor. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde yürütülen Kurtuluş Savaşı'nın ardından 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet ilan edildi. Bu karar halkın egemenliğini doğrudan temsil ettiği, modern Türkiye'nin temellerinin atıldığı dönüm noktası olarak tarihe geçti. Milli Lider MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin tarihi çağrısı ve Büyük Lider Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın ortaya koyduğu devlet iradesiyle Türkiye'nin terör yükünden kurtulması için açılan tarihi bir sayfada "Terörsüz Türkiye" hedefine ulaşılması, ülkemizin terör yükünden kurtulmasını ve yakın bölgemizin "terörsüz bölge" hedefine ulaşmasını sağlayacak çok önemli bir hafta da yaşanacak. Yüce TBMM'nin sürece dayanak sağlayacak iradesinin devreye girmesiyle Meclis'teki tüm siyasi partilerin katkıları somutlaşırken Cumhurbaşkanımız Erdoğan kabul ve talimatlarıyla devlet kurumları diplomasi, istihbarat ve güvenlik başta olmak üzere tüm alanlarda "Terörsüz Türkiye" sürecinin çok önemli bir haftası yaşanacak.

DEM HEYETİ GELİYOR
Terörsüz Türkiye sürecinde bir yıl içinde kritik eşikler aşıldı. Gelinen aşamada "Terörsüz Türkiye" hedefine ulaşılması için bu hafta çok önemli kabuller ve temaslar olacak. 28 Ekim Salı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (Dem Parti) heyetini kabul edecek. Recep Tayyip Erdoğan barış süreci kapsamında Dem Parti İmralı Heyetini 28 Ekim'de Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul edecek. Heyette Dem Parti Van Milletvekili ve TBMM Başkanvekili Pervin Buldan ile Şanlıurfa Milletvekili Mithat Sancar yer alıyor. Beştepe'de gerçekleşecek bu üçüncü buluşmada terörle mücadelede yol haritası, Meclisteki Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunun çalışmaları ve Dem Parti'nin İmralı ziyareti talebi masaya yatırılacak. Terörsüz Türkiye sürecinde Erdoğan İmralı heyetini ilk olarak 10 Nisan'da Beştepe'de kabul etmişti. 13 yıl aradan sonra yapılan ilk temas olarak kayda geçen görüşmede Pervin Buldan'a yaşamını yitiren İstanbul Milletvekili ve TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder eşlik etmişti. İkinci görüşme ise 7 Temmuz'da Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde yapılmıştı. Bu görüşmede Buldan ve Sancar'ın yanı sıra AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala ve MİT Başkanı İbrahim Kalın da yer almıştı. Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Körfez dönüşü uçakta, Diyarbakır'da terör örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan'a yönelik yürüyüşte yaşananlarla ilgili soruyu "Doğrusu Dem Parti'den bu tür bir yaklaşım olmasını istemezdim. Bu hafta Dem heyetini kabulümüz olacak, görüşeceğiz. Bu konuları da kendileriyle masaya yatıracağız. Dem heyetinin bu anlayış içerisinde olduğunu da düşünmüyorum, düşünmek de istemiyorum. Daha çok Pervin Hanım'la bu konularda görüşmelerimiz oldu." şeklinde yanıtladı.

HUKUKİ ADIMLAR
TBMM'de yürütülen Terörsüz Türkiye süreci kapsamında yapılan toplantılar güvenlikten hukuka, sosyal entegrasyondan adalet reformuna kadar geniş bir çerçevede ilerliyor. Komisyonun bu toplantıda alacağı kararların, sürecin geleceği açısından belirleyici olacağı değerlendiriliyor. 30 Ekim Perşembe günü TBMM'de Terörsüz Türkiye süreci kapsamında kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu yapacağı toplantıda Dışişleri Bakanı Hakan Fidan sahadaki son gelişmeleri, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise PKK'nın silah bırakmasının ardından atılacak hukuki adımları açıklayacak. Fidan'ın terörle mücadele süreci kapsamında sahadaki son gelişmeleri ve güvenlik alanındaki diplomatik temasları aktaracağı öğrenildi. Özellikle Suriye'de PKK-YPG-SDG'nin merkezi hükümete entegrasyon süreci ve bölgedeki son durum hakkında komisyon üyelerine kapsamlı bilgi vermesi bekleniyor. Hakan Fidan'dan sonra Adalet Bakanı Yılmaz Tunç söz alacak. Tunç, PKK'nın silah bırakmasının ardından atılacak hukuki adımları açıklayacak. Bakan Tunç'un Terörle Mücadele Kanunu'nda değişiklik, infaz yasasında düzenleme ve yeniden toplumsal entegrasyon sürecine yönelik çalışmalar hakkında detaylı bilgi vermesi bekleniyor. Hakan Fidan'ın yardımcısı Nuh Yılmaz'ın görevlendirilmesiyle Şam Büyükelçiliği'ne 13 yıl sonra ilk kez atama yapılmış oldu. Nuh Yılmaz liyakatlı bir isim. Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı'nda görev yaptı. Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı olarak görev yaparken aynı dönemde Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın Başdanışmanı olarak çalıştı. Son olarak bakan yardımcısı olarak görev yapıyordu. Bu görevlere gelmeden önce Seta Vakfı Washington D.C. Ofisi Direktörlüğü yaptı. George Mason Üniversitesi'nde, Trent Üniversitesi'nde ve Bilkent Üniversitesi'nde öğretim asistanı olarak çalıştı.

SURİYE'DE SON DURUM
Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın talimatları doğrultusunda çekirdek kadro, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, MİT Başkanı İbrahim Kalın Suriye'nin istikrarı için hemen hemen her gün içte ve dışta sürekli çalışma yapıyor. Suriye'de PKK-SDG'nin tasfiyesi için Milli Savunma Bakanlığı (MSB) kaynakları önemli bir açıklama yaparak SDG ile ilgili de Türkiye'nin net tavrını bir kez daha gösterdi. Bu bağlamda yapılan açıklamada "Terör örgütünün Suriye Ordusu'na entegrasyonu kritik öneme sahiptir, bu hususu dikkatle ve hassasiyetle takip ediyoruz. Bu kapsamda;
SDG terör örgütü Suriye ordusuna entegrasyon sürecine uymalı, Suriye'nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğüne zarar verecek her türlü eylem ve söylemden vazgeçmelidir. Suriye'nin istikrarı ve güvenliği bölgenin huzuru için büyük öneme sahiptir. Türkiye bu doğrultuda Suriye hükümetiyle yakın iş birliğini sürdürmeye ve 'tek devlet, tek ordu' ilkesini desteklemeye kararlıdır" sözleri kaydedildi. Ankara'nın Polatlı ilçesinde gerçekleştirilen, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) envanterinde yer alan silah ve sistemlerin kullanıldığı Ateş Serbest Faaliyeti-2025 faaliyeti'nde konuşan Bakan Yaşar Güler son uyarıda bulundu: "Farklı adlar altında faaliyetlerine müsaade etmeyeceğiz. PKK ve iltisaklı tüm gruplar alınan fesih kararı kapsamında derhal tüm terör faaliyetlerine son vermeli, başta Suriye olmak üzere farklı coğrafyalarda ve isimler altında faaliyet gösteren tüm uzantıları bir an önce ve şartsız şekilde silahlarını teslim etmelidir. Başta PKK, YPG, SDG olmak üzere hiçbir terör örgütünün bölgede kök salmasına, komşumu ve farklı adlar altında faaliyet göstermesine müsaade etmeyeceğimizi bir kez daha hatırlatırız."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.