Özgür Özel'in yönettiği CHP şanzımanı dağıtmak üzere. Neler oluyor neler? CHP'nin her yerinden kulis fışkırıyor. Ekrem İmamoğlu yolsuzluk iddianamesi ve kurultayda olası Kemal Kılıçdaroğlu'na yakın olanların tasfiyesi müthiş tartışmalara konu oluyor. Daha önceki kavgaları bıraktık, son 15 günde gelişen çatlak üzerine çatlaklar, savrulmalar, dar alanda çalımlar, birbirlerini yemeler, İmamoğlu yolsuzluk iddianamesinin yarattığı bunalımlar, birbirini ihbar eden CHP'liler arasındaki vuruşmalar, Kurultay için hizipler arasında liste kavgaları CHP'nin şanzımanı dağıtmasına doğru ilerliyor. CHP'de, İmamoğlu'na yönelik yolsuzluk, rüşvet ve irtikap soruşturmasından CHP milletvekillerinin ve tabanında da rahatsız oldukları ortaya çıktı. CHP'de eski Genel Başkana yakın 35 milletvekili var. Bunlardan 10 milletvekili, Ekrem İmamoğlu yolsuzluk iddianamesi çıktıktan sonra ayağa kalktı. Yolsuzluk ve rüşvet iddialarından fena halde rahatsız olarak CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e MUHTIRA verdi. CHP'li 10 milletvekili, "Seçim bölgemize gittiğimizde seçmenlerimiz yolsuzlukları, hırsızlıkları soruyorlar. Bunlara verecek cevap bulamıyoruz. Ertan Yıldız'ın, Fatih Keleş'in, Aziz İhsan Aktaş'ın yaptığı yolsuzlukların hesabını biz niye verelim. Onların yediği rüşvetin faturasını biz neden ödeyelim" diyerek, temizlik yapılmasını istediler.
3 MADDELİK TALEP
İmza veren CHP Milletvekilleri şunlar: Gamze Akkuş İlgezdi, Mahir Polat, Orhan Sarıbal, Mustafa Adıgüzel, Rıfat Nalbantoğlu, Sevda Erden Kılıç, Hüseyin Yıldız, Hasan Ufuk Çakır, Hasan Öztürkmen, Deniz Demir. Milletvekillerinin yazdığı açık mektupta dile getirilen üç talep şu şekilde: 1. Bazı Genel Başkan Yardımcılarının ve milletvekillerinin isimleri de somut bir şekilde belirtilerek, kendisinden yüklü rüşvetler alındığı iftirasını atan Aziz İhsan Aktaş isimli müteahhide iftira davası açılması. 2. Ciddi iddia ya da iftiralara maruz kalan partililerin konumu ve görevi ne olursa olsun, parti içinde bir muhakeme sürecine tabi tutulması ve bunun için gerekirse bir heyet kurulması. 3. Bu süreçte itirafçı ya da iftiracı konumda olup birçok belediye başkanımızın ya da partilimizin cezaevinde tutulmasına ve partimizin zan altında kalmasına neden olan kişilerden halen parti üyeliği devam edenlerin ilişiklerinin kesilmesi. İmamoğlu'nun yolsuzluk iddianamesinden hemen sonra, ÖZGÜR Özel Cumhurbaşkanı adaylığını ilan etti. Zaten bir süredir Özgür Özel ekibi, İmamoğlu'nun cumhurbaşkanı adayı olamayacağı tezini işlemeye başlamıştı. CHP kulislerine yansıyan bilgiye göre Özgür Özel'in bu çıkışı Ekrem İmamoğlu'nu rahatsız etti. Özel'in konuşmasına kızan İmamoğlu, "Milletin, önseçimle üyelerin, partililerin ve parti yöneticilerinin teveccühleri ile adaylaştım. Asla vazgeçmem" açıklaması yaptı. Kulisle göre, Özel panikledi, İmamoğlu'nu cezaevinde ziyaret ederek, gerilimi düşürmeye çalıştı.
İMRALI ÇATLAĞI
Özgür Özel ve yönetim kadrosunun, TBMM Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunun İmralı'ya gidiş oylamasına takoz koyarak, CHP'li üyelerin toplantı
toplantıya katılmaması kararı alması CHP içinde çatlağa yol açtı. Toplantıya milletvekili Sezgin Tanrıkulu katılmadı. TBMM Kardeşlik Komisyonunun 11 CHP'li üyesinden 7'si, İmralı'ya gidişe KARŞI, 4 üyesinin (Sezgin Tanrıkulu, Oğuz Kaan Salıcı, Okan Konuralp ve Taşkın Özer) İmralı'ya gitme yönünde görüş bildirdi. Özgür Özel ve MYK'nın aldığı takoz koyma kararına CHP'nin en yetkili organı Parti Meclisi üyesi Ali Haydar Fırat'tan çok tepki geldi. Fırat, partinin oylamaya ilişkin kararının Özgür Özel ve çevresindeki birkaç kişi tarafından alındığını ve bunun partinin kültürü ve tüzüğüyle bağdaşmadığını bildiren muhtıra özellikli bir açıklama yaptı. Ali Haydar Fırat, Parti Meclisinin toplanması durumunda düşüncelerini ifade etme şansı bulacağını ancak bu imkan olmadığı için fikirleri kamuoyuna duyurduğunu ifade etti. Bugün alınan oylamaya katılmama kararının CHP'nin yürüttüğü mücadeleye aykırı olduğunu belirtti ve partinin statükoya hapsedildiğini söyledi. Ali Haydar Fırat'ın konuya ilişkin açıklaması tam olarak şu şekilde: "Ülkemizin istikbali açısından tarihi öneme sahip bir eşikte, tarihsel kararların alındığı bir dönemde partinin bütün yetkili karar alma organlarının hiç hükmünde sayılıp, meclis grubu ve Parti Meclisi'nin değerlendirmeleri alınmadan sayın Genel Başkanın kendi yakın çevresindeki birkaç isimle kararlar alması partimizin tarihi, temel değerleri, demokratik kültürü ve tüzüğüyle bağdaşmamaktadır. Eğer gereği yapılıp ya da ihtiyaç duyulup Parti Meclisimiz toplanmış olsaydı düşüncelerimi ifade etme şansı bulacaktım. Ancak böyle bir imkan sağlanmadığı için görüşlerimi buradan kamuoyu ile ve partimle paylaşmak zorunda kaldığımı ifade etmek isterim." Ekrem İmamoğlu - Özgür Özel tandeminin, 30 Kasım'da yapılacak kurultayda Kılıçdaroğlu'na yakın isimleri tamamen temizleyecekleri konuşuluyor. Kemal Kılıçdaroğlu'nun en yetkili CHP organı Parti Meclisine aday yapılmayacakları, daha ileri giderek bu organa girmek için LİSTE DELME çalışmalarını engelleyecekleri belirtiliyor. Önceki kurultaylarda Kemal Kılıçdaaroğlu'na yakın isimlerden İstanbul milletvekili Oğuz Kaan Salıcı liste delerek CHP Parti Meclisi üyesi olmuştu. Kasım'da yapılacak kurultayda Özgür Özel'in tek aday olarak girmesi öngörülürken, asıl çekişme ise Parti Meclisi (PM) seçimlerinde yaşanacak. Özgür Özel'e karşı olan muhalifler, Parti Meclisi üyesi seçiminin ÇARŞAF LİSTE olmasını istiyor. Eğer çarşaf liste usulüyle seçim yapılması gerçekleşirse PM seçimlerinde parti içerisindeki iki kanadın bir kez daha karşı karşıya gelecekleri konuşuluyor. Kılıçdaroğlu'na yakın milletvekillerinin liderliğinde Özgür Özel'in anahtar listesine karşı kendi listeleriyle seçime girmek için hazırlandıkları konuşuluyor. Muhalif kanat, ÇARŞAF LİSTE'de daha başarılı olma şansı görüyor. Bu seçimlerde Özgür Özel'in listesini delerek parti yönetimi içerisinde var olmak çok önemli bir konu ve tabii ki büyük çekişmeye sahne olacak.
SONUÇ
CHP 30 KASIM KURULTAYI'NIN çok önemli bir sonucu, Özgür Özel'e muhtıra veren Kemal Kılıçdaroğlu'na yakın imza veren 10 milletvekili, sessizce bekleyen 35 milletvekilinin hedefi. CHP'nin 10 milletvekili, Genel Başkan Yardımcıları, Burhanettin Bulut, Özgür Karabat, CHP Yüksek Disiplin Kurulu Başkanı İstanbul Milletvekili Taşkın Özer ve PM üyesi Baki Aydöner'i hedef almış durumdalar. Eğer Özgür Özel, İmamoğlu yolsuzluk iddianamesinde ismi geçen isimleri, Parti Meclisi listesine koyarsa ve CHP yönetiminde görev verirse, bu gelişmenin CHP'de bölünmeye kadar gideceği değerlendiriliyor.
