• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Dış ticaret açığı yükseliyor

CAHİT SÖNMEZ

Dış ticaret açığı yükseliyor

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 04 Ekim 2010
TÜİK'in Gümrük Müsteşarlığı ile ortaklaşa gerçekleştirdiği "Dış Ticaret İstatistikleri" Ağustos verileri yayımlandı. Sonuçlar şaşırtıcı olmadı. İthalat diğer aylarda olduğu gibi ihracattan daha fazla yükseldi, tabii farka da iyice açıldı. Bu sonuçlarla son aylarda iyimserlerin yaptığı "kriz öncesi döneme döndük" yorumlarına katılmamak mümkün değil. Tabiİ, kriz öncesi derken üretimin aynı iç dinamiklerle yapılmasını kastediyorum. Kriz öncesinde dışarıdan hem finansman hem de aramal temin ediyor, sonra bunları monte edip ortaya ürün çıkarıyorduk. Bir kısmı iç pazara, az bir kısmı ise dış pazara gidiyordu.
Yine firmalar dışarıdan ucuz maliyetle kaynak buluyorlar, üretimde kullanacakları emtia girdilerini ithal ediyorlar. Üreticileri, ihracatçıları suçladığımı düşünmeyin. Kesinlikle haklılar. İki neden var haklılıklarını sağlayan... Birincisi, TL'nin sürekli dolar karşısında değer kazanması. İkincisi ise, büyümenin sermaye birikimi kanalıyla gerçekleştirilmesi.
İki faktörü biraz açalım...
Başta ABD olmak üzere tüm gelişmiş ülkelerin gevşek para politikaları çerçevesinde faizleri çok düşük seviyeleri çekmeleri, göreceli olarak faizlerin daha yüksek olduğu gelişmekte olan ülke üreticilerini cezbediyor. Bu ülkeler, finansman maliyetlerini minimize ederek rekabet seviyelerini korumaya çalışıyor. Diğer bir deyişle, üretim için gerekli sermayeyi dışarıdan sıfıra yakın bir faiz oranı ile sağlıyorlar. Krizin zirve yaptığı dönemi çıkarırsak, son 7 yılda firmalar, bankalar da dahil, dışarıdan 200 milyar dolara yakın fon getirdiler. Ayrıca, sıcak para olarak gelen dolarları da eklediğimizde her yabancı para girişi TL'nin değer kazanmasını tetikledi.

SERMAYE BİRİKİMİ

Büyümenin üç temel dinamiğinden hareket ettiğimizde, sermaye birikiminin yüzde 75 gibi çok yüksek bir paya sahip olduğunu görüyoruz. Yani, üretimde faktörler arasında sermayenin ezici bir ağırlığı var. Tespiti daha yalın kelimelerle yorumlarsak, büyüyebilmemiz için büyüme oranının dörtte üçü kadar yeni sermaye girmesi gerekiyor. Az sermaye girişi olursa daha az büyüyoruz. Teknik yaklaşımla, yüzde 75 civarında pozitif korelasyon ortaya çıkıyor büyüme ile sermaye birikimi arasında.
Sonuçta, sermaye girişinin kaçınılmaz olması ve kur dezavantajının ucuz ithal girdilerle kompanse edilmesi dış ticaret açığının sürekli artmasını kaçınılmaz kılıyor. Ağustos ayı verileri sonrasında dış ticaret açığı 40 milyar doları aştı. Bizim için önemli olan göstergelerden ihracatın ithalatı karşılama oranı ise yüzde 55 gibi çok düşük seviyelere kadar geriledi.

ARAMAL ÖN PLANDA
Dış ticaret verilerinin alt satırlarında da çarpıcı detaylar bulunuyor. İthalatın yüzde 72.2'sini aramal oluşturuyor. Yatırım mallarının payı ise yüzde 13.5'de kalıyor. Oysa, geçen dönemde sermaye mallarının payı yüzde 15.2 düzeyinde idi. Tüketim mallarının toplam ithalat içindeki oranı değişmemiş, yüzde 13'lerde istikrarlı bir seyir izliyor.
İhracatın en büyük kalemi ise, makine ve teçhizat. İkinci ve üçüncü sıralarda motorlu kara taşıtları ve örme giyim eşyaları geliyor. En büyük ihracat pazarımız her dönemde olduğu gibi değişmemiş, AB ülkelerine yaptığımız ihracat toplam ihracatın yüzde 45.8'i civarında.
Dış ticaret açığı verdiğimiz ülkelerin başında Rusya ve Çin geliyor. Rusya ile 3.7 milyar dolar ihracat, 13.6 milyar dolar ithalat yapıyoruz. Çin'e verdiğimiz dış ticaret açığı ise 9 milyar dolara çıkıyor.
Dış ticaret açığının bu gidişle önümüzdeki aylarda da yükselmesi kaçınılmaz. Çünkü, yukarıda özetlediğim temel faktörler varlığını koruyacak. Bu yüzden dış talebin artırılması ve bu bağlamda yeni pazarların yaratılması, ayrıca ihracatçılara üretim aşamasında bazı teşviklerin verilmesi ve işveren üzerindeki maliyetlerin biraz daha düşürülmesi hayati önem taşıyor.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.