Giriş Tarihi: 11 Haziran 2012
Yunanistan'ın saç tıraşından sonra İspanya bankalarının sermayelendirilmeleri için somut adım atılması piyasaları rahatlatmışa benziyor. Geçen hafta G-7 ülkelerinin maliye bakanlarının acil toplanması, aynı şekilde bu ayın sonlarına doğru bir araya gelecek G-20 ülkelerinin ortak çözüm arayışları da piyasaların iyimserleşmesini sağlıyor. Bu arada, Yunanistan'ın eurodan çıkma isteğinin blöf olduğu ve diğer ülkelerin euro para birliğinin dağılmaması konusunda hemfikir görünmeleri de bir doping oldu piyasalar için.
Sorumuz, piyasalardaki olumlu gelişmelerin devamı gelebilecek mi? Yoksa geride bıraktığımız aylardaki gibi iyimserleşme sonrası piyasalara gelen kaynak, yine bir hokus pokus ile para sihirbazlarının cebine mi inecek?
Öncelikle İspanya bankalarının durumuna bakalım, sonrasında gelecek kaynağın nedenli etkili olabileceğini değerlendirelim.
KAYNAK MİKTARI
İspanya bankaları için Avrupa fonlarından yaklaşık 100 milyar euro para gelecek. Şu anda ne kadar kaynak gerekli sorusunun yanıtı farklı veriliyor. Örneğin IMF 40 milyar euroyu yeterli görürken, Fitch 60 milyar euro dolayında olduğunu tahmini ederken, geç kalınması durumunda rakamın hızla büyüyeceği uyarısında da bulundu. Bankaların ihtiyaç duyduğu fon miktarları önümüzdeki hafta bağımsız danışmanlar tarafından belirlenecek.
İspanya Ekonomi Bakanı Guindos ve İspanya banka temsilcileri cumartesi günü 17 Euro Bölgesi maliye bakanları ile telefon konferans görüşmesi yaptıklarını duyurdular, gelişmelerin somut olduğunu ve sona gelindiğini vurgulamak için. Gerek Başbakan Rajoy, gerekse ekonomi bakanı Avrupa'dan alınan kaynağın önemli bir yaptırımı olmadığının, ciddi kemer sıkma önlemlerini dayatmayacağının altını çiziyorlar her fırsatta. Biliyorsunuz, Yunanistan'da halk bağımsızlığımız elden gidiyor kaygısıyla çok tepki göstermişti alınan yardımlara.
İspanya bankalarının sermayelendirilmeleri için aktarılacak kaynağın muhatabı doğrudan bankalar olmayacak. Yani, İspanya hükümeti bunu borç olarak üstlenecek. Dolayısıyla borç stokunda yaklaşık yüzde 10 gibi bir ek yük getirecek.
DEVAM EDER Mİ?
Gelelim olumlu gibi görünen gelişmelerin piyasalar üzerindeki olası etkilerine. Beklendiği gibi ilk aşamada piyasalara yansıması oldukça olumlu oldu. Tüm hisse senedi piyasalarında çıkış olurken, dolar doğal olarak diğer para birimleri karşısında geriledi. İMKB birkaç hafta önce indiği psikolojik sınır 58 binin yeniden üzerine çıktı. Dolar ise 1.81'lerde seyrediyor hafta başı itibariyle. Sonrası gelir mi? Yardımın aktarımında halen gri alanlar var. Örneğin, Avrupa Finansal İstikrar Fonu'ndan mı yoksa diğer istikrar fonundan mı geleceği henüz belli değil. Bunun ne önemi var demeyin, çünkü fon kaynağına göre yaptırımlar belirlenecek. Kısacası, gri alanlar belirginleştirilmeden piyasaların yaptığı çıkış saman alevine benzeyecek.
Medya her zaman olduğu gibi yükselişin üzerine atladı. "Boğa piyasası başladı", "Piyasalarda çıkış" gibi başlıklar atılıyor... Bu da yetmezmiş gibi ralliden bahseden yazarlar bile var. Bazı gerçeklerin bir kez daha altını çizmek istiyorum. Küresel belirsizliğin kaynakları olan Euro Bölgesi borç çevirme ve ABD ekonomisinin büyüyememe sorunları gerçek anlamda çözülmediği sürece her iyi haber bir sıçramaya, her kötü haber de bir inişe neden olacaktır. Son olarak İspanya bankaları kurtulacak. Peki, İtalya'da neler oluyor bu ara değinen var mı? Hiç kuşkunuz olmasın İspanya'nın rahatlamasının ardından gündeme gelebilir. Yunanistan saç tıraşı oldu ama sorunları bitti mi? Hayır... Yeniden uzamayacak mı saçları? Dolayısıyla, para sihirbazları piyasaları basket topu gibi bir yukarı bir aşağı sektiriyor. Tabii, ABD'deki Kasım ayındaki seçim öncesi FED'den üçüncü parasal gevşeme gelirse, sektirmek yerine tüm güçleriyle yukarı fırlatacaklar topu. Yerçekimine meydan okuyabilir mi top sizce?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın.