• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Cari açık hedefe doğru ilerliyor

CAHİT SÖNMEZ

Cari açık hedefe doğru ilerliyor

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 12 Haziran 2012
Türkiye ekonomisinin en büyük sorunlarının başında gelen hatta tam bir ayak bağı diyebileceğimiz cari açık Merkez Bankası'nın açıkladığı Nisan verilerine göre düşüşünü sürdürüyor. 2012 yılının ilk 4 ayında 21 milyar 209 milyon dolar seviyesinde kalmış cari açık. Oysa geçen yılın aynı döneminde açık 29 milyar doları aşmıştı. Eğer gerileme sürerse yıl sonu itibarıyla cari açık çok büyük olasılıkla 65 milyar dolar belki biraz altında gerçekleşebilir.
Merkez Bankası'nın haziran birinci dönem beklenti anketinde 64 milyar 727 milyon dolar seviyesinde tahmin edilmişti.
Her zaman olduğu gibi kritik sorumuzu yanıtlamaya çalışalım. Cari açık neden geriliyor ve düşüş sürecek mi?

DEVAMI GELECEK Mİ?
Cari açığın aşağı inme nedenini ortaya çıkarırsak soruların da yanıtlarını vermiş oluruz. Büyüme hızı yavaşladıkça daha az ithalat yapıldığından cari açıkta ister istemez geriliyor.
2010 ve 2011'de hızlı büyümenin gerçekleşmesi sonucu, cari açık da milli gelirin yüzde 10'u gibi oldukça yüksek seviyelere tırmanmıştı. Ancak, 2009 yılında yüzde 4.7 küçülmenin gelmesi cari açığı 36 milyar dolara kadar indirmişti. Demek ki, büyüyünce cari açık yükseliyor, büyüme hızı düşünce cari açık aşağı iniyor. Buradan şu sonucu çıkarabiliriz, tamam bu yıl cari açık milli gelirin yüzde 7.5 seviyesinde kalır ama seneye büyüme hızı yeniden yüzde 5'lerin üzerine çıkarsa cari açıkta tekrardan tırmanışa geçer.
Peki bu döngü hep böyle mi gidecek? Evet...
Nasılsa yabancı sermaye ile finanse ediyoruz yaklaşımı ile önemsemediğimiz cari açık ne zaman enerji konusunda yapısal reformlar yapılırsa kalıcı olarak düşük seviyelerine iner ve bu seviyeleri korur.
Biz, her konuda olduğu gibi mazeretlerin ardına sığınmayı sevdiğimiz için cari açığın kronikleşmesine neden olduk. N
e yapalım, enerji ithal ettiğimiz için cari açığın da yüzde 70'i enerjiden kaynaklandığı için bir de sağ olsun yabancı sermaye dediğimiz için enerji reformunu sürekli öteledik.
Dünyada petrole sahip yaklaşık 15-20 arasında ülke var. Suudi Arabistan toplam rezervin yüzde 20'si ile ilk sırada yer alıyor. İkinci sırada 176 milyar varil ile Kanada geliyor. Ardından 138 milyar varil ile İran bulunuyor. Irak, Kuveyt, Venezüella ve Birleşik Arap Emirlikleri şekilde liste devam ediyor. Sonlardaki Brezilya'yı da unutmayalım. Sonuçta diğer ülkeler petrolü ve tabii ki doğalgazı ithal etmek zorundalar.
Biz de yıllardır uğraşmalarımıza rağmen, bazen ne hikmetse seçim öncesinde bulunmuş gibi yapmamıza rağmen bir türlü petrol ve doğalgaza ulaşamıyoruz. Bu durumda yapacak tek seçenek kalıyor, güneş, rüzgar ya da yenilenebilir enerji elde etmek.

İKİ NEDENİ VAR
Gelelim cari açığın düşme nedenlerine...
Birinci nedeni dış ticaret açığının gerilemesi. Ocak-Nisan döneminde dış ticaret açığı 21 milyar 972 milyon dolar olmuş.
2011 yılının aynı döneminde açık 29 milyar 271 milyon düzeyinde idi.
Yani açık 7 milyar dolar civarında azalmış.
Dış ticaret açığının aşağı gelmesi hem ithalatın azalmasından hem de ihracatın yükselmesinden kaynaklanıyor.
Atlamayalım, ihracatın artmasının ardındaki faktör altın satışı. İkinci nedeni ise hizmetler dengesinde artış.
İlgili dönemde yurtdışına verilen hizmetler Türkiye'de alınan hizmetlerin 708 milyon dolar üzerinde gerçekleşmiş.
Hizmet ticaretinin fazla vermesinde çoğunlukla olduğu gibi turizm önemli rol oynuyor.
Sonuçta cari açığın gerilemesi, sürdürülebilir olmasa da, bu yıl içinde Türkiye ekonomisine olumlu katkı yapacaktır. Özellikle, Merkez Bankası yabancı sermaye çıkışlarını daha titiz gözetmek zorunda kalmayacak, bu bağlamda, kurları baskılamak için TL faiz oranlarını yüksek seviyelerde koruma gereğinden bir nebze olsun kurtulabilecek.
Son olarak piyasalara yansımasına kısaca göz atalım...
Cari açığın gerilemesi yatırımcıların risk algısını aşağı çekiyor. Risk algısının gerilemesi ise borsanın yukarı, faizlerin aşağı hareketini sağlıyor. Kurların ise ateşi düşüyor doğal olarak. Bir de, derecelendirme kuruluşları cari açığın gerilemesinin kalıcı olduğuna inanırlarsa not artırımına, yakın zamanda olmasa da, gidebilirler.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.