• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Piyasalarda sonbahar

CAHİT SÖNMEZ

Piyasalarda sonbahar

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 20 Eylül 2012
FED'in 3. parasal genişlemesi beklentisini satın alan piyasalar bu kadar hasıla yeter düşüncesiyle kepenkleri indirmiş görünüyor. Kademeli olarak kar satışlarının geleceğinin altını çizmiştik birkaç kez. Şuanda piyasaların düzeltme yaptığı ve henüz ayı piyasasına dönüşmediğini hatırlanmamızda fayda var. Ancak, düşüş düzeltme hareketinin ötesine geçerse, o zaman piyasaların sonbahara, hatta hareket abartılı olursa kışa gireceğini söyleyebiliriz.
"Paniğe gerek var mı" sorusunun yanıtından önce bir durum değerlendirmesi yapalım...
Piyasalardan sesler korosu, FED tarafından QE3 açıklanana kadar "haydi İMKB 70 bine" şarkısını seslendirdi. Üstelikte yoğun istek aldıklarından defalarca aynı şarkıyı tekrarlamışlardı. Ancak İMKB'nin nefesi 68 binin biraz üzerinde kesildi. Zaten 12 Eylül seçimlerinden sonra yaklaşık 13 ay 64 bin seviyesinde kalan, zikzaklar hariç, borsa kısa sürede hızlı ralli yapmıştı. Bu yüzden rallilerin sonucunda düşüşlerin yaşanmasını normal karşılamak gerekir. Hatırlarsanız aynı koro 12 Haziran seçimleri öncesinde de "istikrar sürecek, borsa coşacak" şarkısını seslendirmiş, tasarruf sahipleri de tempo tutarak yoğun şekilde hisse senetlerine yönelmişlerdi. Sonrası malum, 64 bin dolayındaki İMKB 100 Endeksi 48 binlere kadar gerilemişti.

İKİ YÖNTEM
Ekonomiler düzelmeden piyasaların aşırı yukarı ya da aşırı aşağı yönlü hareketlerine tanık olacağız. Bu kaçınılmaz gerçeği hepimizin kabul etmesi gerekir. Çünkü, küresel ekonominin büyüme hızı çok yavaşladı. Dolayısıyla, yavaşlayan ekonomilerin sonucunda da işsizlik oranları makul seviyelerin oldukça üzerine tırmandı. Ekonomik hızı yavaşlamış ekonomilerde hızla başvurulacak birkaç önlem vardır. Birincisi, ulusal paranın değer yitirmesi zemini oluşturularak ihracatta rekabet gücü ivedilikle artırılır. Hedef, yerlerde sürünen ve bir süre yerden kalkamayacak olan iç talep yerine dış talebi devreye sokmaktır.
Tüm merkez bankaları para politikalarını gevşetmişken, özellikle de dünya ticaretinin büyük çoğunluğunun yapıldığı iki önemli para biriminin sahipleri Amerika ve Avrupa merkez bankaları sürekli dolar ve euro enjekte ettiği bir süreçte bu önlemin etkisinin oldukça zayıf olduğunu kabul etmeliyiz. İkinci yöntem ise merkez bankalarının düşük faiz ile bankaları paraya boğmaları ve bankaların da vatandaşlarına kredi vermeleri ile iç talebin devreye sokulması.

KREDİ GENİŞLEMESİ
Tüm merkez bankalarının simetrik para politikaları yüzünden birinci yöntem yerine uzun süredir ikinci yönteme başvuruluyor. Peki, ikinci yöntemde merkez bankaları amaçlarına ulaşıyorlar mı dersiniz? Hayır, zira verdikleri likiditenin büyük kısmı reel sektör yerine mali sektöre gidiyor. Tabii bir kısmı krediye dönüşerek tüketim yoluyla reel ekonomiye katkı yapıyor. Ancak, dozaj iyi ayarlanamadığından, birçok ülkede kredi hacmi aşırı genişlemiş durumda. Asıl sorun bundan sonra başlayacak. Gelişmiş ülke ekonomilerinin yavaşlaması sorunu gelişmekte olan ülke ekonomilerine de sirayet edecek. Çin ve Hindistan'ın büyüme hızlarının belirgin bir şekilde gerileyeceğinin sinyalleri geliyor son birkaç aydır.
Gelelim kritik sorunun yanıtına... Piyasalarda hava soğuyacak mı?
Evet, piyasalar da yazı geride bıraktı. Pastırma yazını ve birkaç yalancı baharı saymazsak. Çünkü, ağrı kesiciler de bir yere kadar. Bünye alıştı. Şimdi FED 4. abartıyım 5. parasal genişleme açıklasa ne olur? Zaten, likidite müptelaları kısık sesle başladılar QE4'ün temposunu tutmaya. Ya da AMB 3. LTRO yapsa kaç yazar. Sadece sonbaharda ve kışta yalancı bahar yaşatabilirler. Son olarak naçizane önerilerde bulunalım; hisse senetlerinde alış seviyenize göre eğer kar yaptıysanız bir kısmını realize edebilirsiniz. Fazla panik yapmayın, düzeltme hareketinden sonra az da olsa bir alış görebiliriz. Altın için de benzer hareketi izleme olasılığımız yüksek görünüyor.
Ah şu para sihirbazları yine yanıltmadı bizi. Hokus pokus ile indirdiler paraları ceplere.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.