• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Sert düşüş işsizliği vurdu

CAHİT SÖNMEZ

Sert düşüş işsizliği vurdu

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 17 Aralık 2012
Büyüme hızının iyice düşmesiyle beraber işsizlik oranı da yükselmeye başladı. 2012'nin üçüncü çeyreğine denk gelen Eylül ayı istihdam verilerine göre işsizlik yüzde 9.1'e çıktı. Geçen yılın aynı döneminde oran yüzde 8.8 seviyesinde idi. Ekim ayında da işsizlik oranının yüksek gelme olasılığı yüksek görünüyor. Yılın son çeyreğinde ise Merkez Bankası'nın uyguladığı gevşek para politikaları ile büyüme oranının kısmen hızlanmasına bağlı olarak hafif düşüş gösterebilir.
Ekonomik alanda sağlanan belli düzelmelere rağmen bir türlü tam anlamıyla iyileşme göstermeyen parametrelerden birisi de işsizlik. Geçen Çarşamba OECD son 10 yılın en fazla büyüyen ülkesinin yüzde 5.1 ile Türkiye olduğunu duyurdu. İlginçtir, son 10 yılda ortalama büyüme hızının yüksek olmasına karşın işsizlik oranı ortalama yüzde 9'lar ile zirve yapmış. Oysa ortalama büyüme hızının oldukça yetersiz olduğu ve gerek Türkiye ekonomisine mahsus gerekse tüm gelişmekte olan ülke ekonomilerine özgü sorunlarla boğuşulduğu 1990 ile 2001 yılları arasında ortalama işsizlik oranı yüzde 7'lerde kalmış. En büyük krizlerden 1994 yılında işsizlik oranı yüzde 8.6, izleyen yıl 7.6, 1996 ve 1997 yıllarında sırasıyla yüzde 6.6 ve 6.8.

YAMAN ÇELİŞKİ

Ortada bir paradoks yok mu sizce? Evet, hem de belirgin bir çelişki var. Büyüme oranı yüksekken, Çin'den sonra dünyanın en fazla büyüme hızı gelmişken, hatta 10 yıllık ortalamada OECD ülkeleri geride bırakılmışken nedir şu işsizliğin derdi ki bir türlü gerilemiyor?
Yanıtı verelim ama öncesinde TÜİK'in açıkladığı son istihdam verisinin satır aralarına bir göz atalım...
Eylül ayında en dikkat çeken istatistik genç nüfus işsizlik oranı. Genç işsizler ordusuna ne yazık ki bayağı bir katılım olmuş Eylül ayında. Geçen yılda yüzde 17.3'den yüzde 18'e çıkmış. Kentsel kesimde ise ne yazık ki, genç nüfustaki işsizlik oranı yüzde 21.8'e kadar tırmanıyor. Aynı şekilde ekonomik performansın önemli göstergelerinden "Tarım dışı istihdam" verisinde de bozulma görülüyor. Tarım dışı işsizlik oranı yeniden yüzde 11.6'ya çıkmış.
Sanayi sektörü toplam istihdamın sadece yüzde 18.6'sını taşıyabiliyor. İstihdam edilenler içinde tarım yüzde 25.5, hizmet sektörü yarısına, inşaat ise yüzde 7.4 paya sahip. Dikkat ettiğiniz gibi ekonominin taşıyıcı kolonları olan sanayinin büyüme ve istihdam üzerindeki payı çok düşük seviyede kalıyor. Açık bir ifade ile sanayileşmede o kadar uygun iklime rağmen bir arpa boyu yol alamamışız.

İKTİSADİ OLGULAR
İşsizlik artıyor
büyüme hızı
gerilediği için.
Sanayileşme
sağlanmadan
işsizlik çözülmez.
Geldiğimiz noktayı yazının başındaki sorunun yanıtıyla birleştirelim.
Türkiye yurtdışından giren 200 milyar doların üzerindeki sermaye ile, özelleştirme sonrası sağlanan 50 milyar dolar ile yüksek büyüme hızlarına ulaştı. Ancak, bırakın Güney Kore'yi diğer Uzakdoğu Asya ülkeleri, Brezilya ve Şili gibi ya da bazı Orta Avrupa ülkeleri gibi kendi ekonomisinin iç dinamiklerine uygun sanayileşme modeli oluşturamadı. Zaten, imalat sanayi brüt katma değerinin toplam milli gelir içindeki payına göre sanayi ülkeleri listesinde Türkiye geçen 10 yılda yer alırken son 2000'lerin sonunda zorunlu çıkış yaptı. Neden derseniz? Ekonomi aktörleri işin kolayına kaçmayı tercih ediyorlar. Yani, gayrimenkul sektöründeki inanılmaz getiri üretim yerine gayrimenkul rantına teşvik ediyor. Çünkü, gayrimenkul yatırım ortaklıklarından tutun arsa arazinin yarattığı sermaye kazancına kadar bu sektörde geniş bir alan vergilendirilmiyor.
Sadede geleyim... Katma değer, verimlilik gibi hayati önem taşıyan iktisadi olgular büyümeye monte edilemedi. Sermaye birikiminin büyüme üzerinde halen ezici ağırlığı bulunuyor. Bu arada özelleştirme furyasının estiği son günlerde bir ekleme daha yapalım. Özelleştirme sonrası iş güvencelerinin muhakkak sağlanması gerekiyor. Birkaç yıl mevcut istihdamın korunması yeterli değil.
Sözün özü, rakamların büyüsü artık yeterli görülmemeli. Büyüme hızı arttığında işsizlik rakamı gerilemeli, cari açık artmamalı.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.