Öyle gerilemiş ki enflasyon verileri, acaba bu yıl deflasyon tehlikesi olur mu Türkiye ekonomisi açısından sorusu geçiyor aklımızdan. Bir ara Japonya'nın başındaki sorun. Fiyatlar genel düzeyinde sürekli bir düşüş olarak tanımladığımız deflasyon, üreticilerin üretimlerini durdurmaları ya da iyice azaltmalarına, dolayısıyla durgunluğa giden bir sürece neden oluyor. Tabii, işin şakası... Türkiye'de enflasyon Merkez Bankası'nın vurguladığı bazı unsurlar yüzünden yükselmiş, bu unsurlar ortadan kalkınca aşağı doğru gelmeye başlamıştı.
HANGİ UNSURLAR
Öncelikle işlenmemiş gıda faktörünü ön plana çıkarıyordu Merkez Bankası. Mevsim normallerinin üzerinde bir fiyat artışı hem bu kalemde hem de genelde enflasyon üzerinde olumsuz etki yaptı. İkinci faktör ise, petrol fiyatlarındaki beklenmedik artış. İki temel faktörün yılın ilk çeyreğinde ve ikinci çeyrek başında enflasyonu ivmelendirmesi sonrası, petrol fiyatlarının düşüşe geçmesi ve işlenmemiş gıda fiyatlarının normalleşmeye başlaması ve aynı zamanda ekonomik faaliyetlerdeki yavaşlamanın yaptığı katkı ile enflasyon gerileme sürecine girdi ve üçüncü ve dördüncü çeyreklerde hem aşağı yönlü trend çizerek yılı kapadı.
| "Enflasyon, Merkez Bankası'nın öngörüleri ile paralel hale geldiğinden fiyat istikrarı ön plana çıkacak. |
TÜFE ile başlayalım...
Mal ve hizmetlerin nihai tüketiminde geçerli fiyatlarındaki dönemsel değişimi yansıtan Tüketici Fiyat Endeksi, geride bıraktığımız ayda yüzde 0.38 yükselmiş bir önceki yılın aynı ayına göre. Geçen yılın Aralık ayına göre de yüzde 6.16'da. Alt kalemlerdeki değişmeler şöyle; konut fiyatındaki artış yüzde 11.37 ile resmen rekor kırmış. 12 aylık ortalaması ise yüzde 16.44. Konutu, yüzde 9.31 ile lokanta izliyor. Yüzde 8.66 ve yüzde 8.17 düzeyiyle çeşitli mal ve hizmetler kalemi ile giyim ve ayakkabı geliyor. Dikkatinizi önemli bir noktaya çekmek istiyorum; bu 3 grubun ağırlığı tam yüzde 40. Yani, TÜİK, bizlerin hayatında konut, giyim ve lokantanın bayağı yer tuttuğunu kabul ediyor. 3 alt gruptaki fiyat artışı TÜFE ortalaması olan yüzde 6.16'nın bayağı üzerinde kalıyor.
MALİYET ENFLASYONU
Üretici Fiyat Endeksi ise bazı ürünlerin üretim maliyetindeki dönemsel değişimi ifade ediyor. Aralık ayında ÜFE yüzde 0.12 düşmüş. Geçen yılın son ayında yüzde 2.45, 12 aylık ortalamada yüzde 6.09 seviyesine ulaşmış. İlginçtir, ÜFE'nin hesaplanmasında baz alınan 791 maddenin 325'inde artış, 183'ünde değişim olmamasına karşın genel ortalamada ÜFE aşağı inmiş. TÜİK'in her maddeye verdiği ağrılıktan kaynaklanıyor sonuç. Üretimde temel girdilerden ham petrol, elektrik ve gaz geçen yılın Aralık ayına göre yüzde 23.64 yükselmiş.
Her 2 enflasyon verisinin nasıl ağırlıklaştırıldığının tam anlamıyla anlaşılır olmadığını bir kez daha vurgulayalım. Daha doğrusu ne kadar sağlıklı belirlendiğinin. Diğer bir konu ise, yine her fırsatta dile getirmeye çalışıyorum, her gelir grubundaki kişinin aynı ürün sepetini tükettiğinin varsayılması.
Neyse... Sonuçta enflasyon geriliyor. Özel kapsamlı TÜFE ki, Merkez Bankası'nın radarında olan gösterge, aynı şekilde düşüşünü sürdürüyor. Parçaları yan yana getirdiğimizde şu resim çıkıyor karşımıza. Yeni yılda Merkez Bankası'nın, fiyat istikrarını fazla dikkate almasına gerek kalmayacak. Dolayısıyla, enflasyon izin verdiği sürece "finansal istikrara" odaklanmayı tercih edecek.
