• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Kurda hareketlenme

CAHİT SÖNMEZ

Kurda hareketlenme

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 26 Şubat 2013
Borsa aşağı, faizler hafif yukarı doğru hareketlenirken, kurlar hiç yerinde durur mu? Doğal olarak, piyasa bozulmasında yaptığı alışa geldiğimiz yukarı yönlü sıçramasını yaptı dolar kuru. Kısa süre önce 1.75'in altına inerek Merkez Bankası'nın radarına giren kurlar, bu sefer yükselişe geçerek radara girdi. Yazımı kaleme alırken 1.80 sınırını aşmıştı dolar/TL kuru. Ne de olsa krizler döneminden kalma bir refleksimiz var, yükselmeye başladığında devamı gelebilir kaygısı kafalarımızı kurcalıyor.
Gerçekten kurlar son günlerdeki çıkışına devam edebilir mi?
Kritik sorunun yanıtını vermeye çalışalım...
Öncelikle kurların yükselişe geçmesinin, kur savaşlarının yaşandığı bir süreçte Türkiye ekonomisi açısından hiç de olumsuz bir gelişme olmadığı gerçeğini hatırlatalım. Tabii, döviz borcu olanları dışarıda tutuyorum. Nasılsa, kurlarda bir oynama olmaz düşüncesiyle ya da yabancı sermaye girişleri son sürat devam ediyor, bu yüzden kurlar biraz daha aşağı gelebilir yaklaşımıyla, döviz borcunda açık pozisyonda olanlar yüksek maliyetle kapatacaklar borçlarını, eğer kurlar yeniden aşağı gelmezse...

KIRMIZI ÇİZGİLER
Sorunun yanıtına dönelim; Merkez Bankası dalgalı kur rejimi uyguladığı için, ki 2001 krizinden bu yana kullanıyor, her hangi bir kur hedefi belirlemiyor. Ancak, biraz sübjektif de olsa bazı durumlarda kur hareketlerine fazla seyirci kalamayacağı mesajını ısrarla veriyor. Kur politikası raporunda kullandığı cümleler bire bir şöyle; "Uygulanmakta olan kur rejiminde TCMB'nin nominal ya da reel herhangi bir kur hedefi bulunmamaktadır. Bununla birlikte TCMB, finansal istikrara yönelik riskleri sınırlamak amacıyla TL'nin aşırı değerlenmesi veya değer kaybına karşı kayıtsız kalmamaktadır. Bu doğrultuda reel efektif döviz kuru endekslerindeki gelişmeler de yakından takip edilmekte ve finansal istikrarı desteklemek amacıyla gerektiğinde politika tedbirleri alınmaktadır."
Özetle, aşırı oynaklıkta kurlara müdahale ederim demek istiyor Merkez Bankası. Kırmızı çizgilerini açıkça dile getiriyor. Yüzde 50 dolar, yüzde 50 eurodan oluşan sepetin 2.10 değerini aşmamasını istiyor geçen yıllardan edindiğimiz gözlemlere göre. Hatırlayacağınız gibi, Merkez Bankası, sepetin 2.10'un üzerine çıktığı an ya döviz satım ihaleleri ile ya da doğrudan müdahalelerle 2011 yılında kurların ateşini almıştı. Bu yıl "reel efektif kur endeksine" de konsantre oluyor. Türkiye'nin ticaret yaptığı seçilmiş ülkelerdeki enflasyon, Türkiye'deki enflasyon ve o ülke para birimi TL kuru baz alınarak hesaplanan endeks değerinin 120 ve 130'ları aşması durumuna göre aksiyon alacağını duyurmuştu Başkan Başçı.

DIŞSAL FAKTÖRLER
Dolayısıyla, her ne kadar dalgalı kur rejimi benimsenmiş olsa da, kurlar Merkez Bankası'nın radarından ciddi şekilde takip ediliyor. Endeks değerinin yükselmesi TL'nin diğer para birimleri karşısında değer kazandığı anlamına geliyor ve yarattığı etki, ihracat, dış ticaret ve cari açık hiyerarşisine uymuyor. Aynı şekilde, TL'nin değer yitirmesi yani endeksin makul düzeyin altına düşmesi de Merkez Bankası'nın işine gelmiyor, enflasyonist baskı yarattığı için.
Son günlerde dolar sadece TL karşısında değil, hemen hemen tüm para birimleri karşısında değer kazanıyor. Japonya ve İsviçre gibi ihracatçı ülkeler mümkün olduğunca değersiz para birimleri ile durumu idare etmeye çalışıyor, tıpkı Çin'in uzun süredir yaptığı gibi. Avrupa'da da Fransa ve İtalya hoşnut değil euronun değerlenmesinden. Neyse ki euro /dolar 1.36'lardan yeniden 1.30'lar sınırına dayanmış durumda.
Sözün özü, borsanın yönü gibi kur hareketlerinin de yönünü dışsal gelişmeler belirleyecek ağırlıklı olarak. Diğer bir deyişle, yabancı sermaye akımlarında henüz sorun olmadığı için dışsal gelişmelere göre kurlar bazan yukarı, bazen aşağı doğru hareket edecek. Dalga boyu tabii ki Merkez Bankası'nın açıklamasa da belirlediği bant içinde kalacak.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.