• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Yabancı sermaye yatırımı çekebiliyor muyuz? CAHİT SÖNMEZ

Yabancı sermaye yatırımı çekebiliyor muyuz?

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 09.01.2018, 00:00

Merkez Bankası geçen Eylül ayını ve birikimli olarak yılın 9 ayını kapsayan ödemeler dengesi verilerini açıkladı. Ortaya çıkan rakamlar genellikle tahmin ettiğimiz gibi... Dış ticaret açığında ve bunun sonucunda cari açıktaki artış oranı yükselmiş. Yabancı sermaye girişlerinde doğrudan yabancı sermayede geri çekilme söz konusu iken portföy yabancı sermayesinde hafif artış gerçekleşmiş.
Yazının başlığındaki soruya yanıt verebilmemiz için kısaca yabancı sermayenin metodolojisine değinmemizde fayda var.
İkiye ayırıyoruz yabancı sermaye girişlerini; birincisi reel sektöre gelen ve mal ve hizmet üretimi amacı taşıyan yabancı sermaye...
İkincisi ise mali piyasalara gelen ve bu piyasalardaki menkul kıymetlere yatırım yaparak sermaye kazancı elde etmeye çalışan portföy yabancı sermayesi...

OLUMLU KATKILAR YAPIYOR

Tabi ki doğrudan yabancı sermaye daha makbul ekonomi açısından... Üretim yaptığından hem büyüme ve istihdama hem de vergi gelirlerine olumlu katkılar yapıyor. Özellikle de cari açığın finansmanı açısından da hayati önem taşıyor. Çünkü doğrudan yabancı sermaye uzun vadeli yatırım yaptığından cari açık finansmanının kalitesini artırıyor. Portföy yabancı sermayesinin de yaptığı katkıyı göz ardı edemeyiz. Tasarruf oranı düşük olduğundan kamu açığı finansmanı ve şirketlerin öz kaynak yoluyla finansman yaratmalarında kritik rol üstleniyor.
Son verilere göre Eylül ayında yaklaşık 510 milyon dolar büyüklüğünde doğrudan yabancı sermaye girişi olmuş. 9 aylık dönemde ise 8 milyar doları biraz aşıyor.
Makul seviyelerin oldukça altında kalan bu rakamın içinde gayrimenkul alımları da var. Yani üretime katkı yapmayan sermaye girişi... Zaten 2013 yılı itibarıyla bu kalemde gözlemlenen ivmenin önemli nedeni 2012 yılında yabancıların mülk edinimiyle ilgili getirilen yasal kolaylıklar oldu.
Doğrudan yabancı sermaye girişinin tatminkar olamamasını Merkez Bankası yakın coğrafyamızdaki jeopolitik risklere bağlıyor. Haksız da sayılmaz. Yüksek rakamdaki tutarlarla ülkeye gelip uzun süre kalmak isteyen bir yabancı sermaye doğal olarak siyasi ve ekonomik istikrarı gözetmek isteyecektir.

EKONOMİK ÖZGÜRLÜK

Jeopolitik risklerin yanı sıra maliyet, teşvikler ve ekonomik özgürlükler gibi faktörlerde yabancı sermayenin kararında etkili oluyorlar. Fraser Enstitüsü'nün 5 kriteri göz önünde bulundurarak yaptığı ekonomik özgürlük endeksi sıralamasında Türkiye 32. sırada yer alabiliyor. Bu arada kriterler, kamu büyüklüğü, adli sistem ve mülkiyet hakları, para politikası sağlamlılığı, ticaret serbestisi ve ilgili mevzuat... Bizim rakibimiz olan Romanya, Polonya, Macaristan ve Bulgaristan gibi Orta Avrupa ülkeleri ne yazık ki daha yukarılardalar.
Portföy yabancı sermayeyi rahatlıkla çekebiliyoruz. Hisse senedi ve tahvil yatırımları için gelen yabancı sermaye miktarı Eylül'de yüzde 2,6 yükselmiş. 2017'nin ilk 9 ayında 19,6 milyar dolarlık tahvil, 3 milyar dolarlık da hisse senedi almışlar.
Bu rakamlar net... Yani alım ve satımların birbirinden mahsup edilmesi sonucu ortaya çıkıyor. TL faiz oranlarının yüksek olması tahviller için, borsanın oynaklığının fazla olması da hisse senetleri için cazibe yaratıyor. Kısacası resim pek değişmemiş.
Sıcak parada sorun yok ama doğrudan yabancı sermaye halen düşük seviyelerde kalıyor. Dolaysıyla geçen yıl yükselen ve makul sınırı aşan cari açığın finansmanında yine iş sıcak paraya kalıyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA