Geçen hafta FED'in faiz kararı ve sonrasında Başkan Powell'ın yaptığı açıklamalar oldukça net olmasına rağmen piyasalar bildiğini okumuş FED'in şahin mesajlarını duymazlıktan gelmişti. Bu hafta, geçen haftanın kısmen düzeltme hareketlerine tanık oluyoruz. Dolar diğer para birimleri karşısındaki kaybını alıyor, altın ons fiyatları biraz aşağı çekiliyor ve tahvil faiz oranları yatay seyrediyor.
Aslında piyasalarda sıkışıklık olduğunda piyasa aktörleri belli alternatif yatırım araçlarının oynaklığını artırarak spekülatif işlemlerle kazanç sağlamaya çalışırlar.
Dikkat ederseniz hisse senetleri piyasaları hafif yükseliyor sonrasında kar satışları ile aşağı çekiliyor, sonra bakıyoruz sırayı altın almış. Altın ons fiyatları 1.500 doların üzerine çıkıyor, elde edilen kar fazla vakit kaybetmeden realize ediliyor ve fiyat yeniden 1.480'lere iniyor. Küresel ekonominin hızı iyice yavaşladığı için talep yetersizliğinden dolayı emtialarda hareket alanı iyice daraldı, bu yüzden emtialardan spekülatif kar elde edemiyorlar.
DOLAR ZAYIFLAMAZ
Peki, bundan sonra ne olur? Piyasalar yön bulabilecek mi?
Kurların yönünü çoğunlukla ABD'den gelecek veriler belirleyecek. Daha doğrusu gelecek makroekonomik verilere göre FED'in alacağı aksiyonlar etkili olacak. Şu gerçek artık su üstüne çıktı; Federal Açık Piyasa Komitesi Amerikan ekonomisinden durgunluk işaretleri gelene kadar faiz indirimi yapmayacak. Aynı zamanda Ocak ayı sonuna kadar belli tutarda hazine kağıtları alımı dışında her hangi bir genişleme politikalarına da başvurmayacak. ABD ile Çin arasında süregelen ticaret savaşında sular durulmuş gibi görünüyor. ABD de Çin'e uyguladığı yüzde 15'lik ek yaptırımları kaldıracak, buna karşın Çin ABD'den daha fazla mal alacak.
Bu uzlaşı ve FED'in yukarıda özetlediğimiz olası aksiyonları dolar endeksinin belli değerin altına gerilemeyeceğini gösteriyor.
Daha açık bir ifade ile dolar bu yılın ortalarında beklendiği gibi diğer para birimleri karşısında fazla değer yitirmeyecek. 200 günlük hareketli ortalamaya göre dolar TL kurunda direnç seviyeleri 5,79 ve 5,84'ler.
Destek noktaları ise 5,74 ve 5,69. Görünen o ki dolar 5,70'lerin altında tutunamıyor.
Dış borç çevrilmesinde tabi kurların yükselmemesi ve makul seviyelerde kalması gerekiyor. Ancak ihracat açısından TL'nin değer kazanması yani dolar TL kurunun gerilemesi ihraç mallarının dolar cinsinden pahalılaşmasına ve rekabet gücünün zayıflamasına neden oluyor.
BORSANIN YÖNÜ YUKARI
Gelelim borsaya...
Şirketlerin büyük kısmı 3. çeyrek bilançolarını beklentilerin üzerinde açıklıyor.
Eğer son çeyrek ve gelecek yıl büyüme rakamları yükselirse ki yükselecek, bu durumda şirketlerin mali yapıları biraz daha güçlenecek ve karlılıkları artacak. Sonuçta bu olumlu performans piyasa değerlerine de yansıyacak. Teknik analize göre BIST 100 endeksinin destek noktaları 100.250, 99.600 ve 98.800. Direnç noktaları ise 101.750, 102.500 ve 103.400. Eğer bu seviyeleri aşarsa daha önce bıraktığı son ayların zirvesi olan 105 binlere yeniden çıkabilir. Faiz oranları büyük oranda çok hafif aşağı ve yataya yakın bir trend izleyecek gibi görünüyor. Merkez Bankası son toplantısı olan Aralık'ta olması gerekenin üzerinde faiz indirimi yaparsa piyasa dengeleri işte o zaman değişebilir.
Yukarıda yaptığımız kur ve borsa analizlerini de yenilememiz gerekir.