Bir umut vardı piyasalarda... Küresel ekonomi pandemiye kısa sürede çare bulunmasıyla yeniden hızlı bir şekilde toparlanacak beklentisi hâkimdi. Aslında haksız da sayılmazlar. FED 2008 krizi sonrası birkaç yılda aldığı önlemler setini bu sefer birkaç haftaya sığdırmıştı. Bir taraftan merkez bankaları para musluklarını sonuna kadar açarken diğer taraftan hükümetler bütçe imkanlarını seferber ettiler. Doğal olarak bunca ekonomik önlemler tüm piyasa aktörlerine güven verdi. Tam bu aşamada yani ekonomi cephesi bu olağanüstü süreçte elinden geleni yaptığı noktada sağlık tarafını beklemeye başladı. Ancak sağlık tarafından pandemi ile olumlu gelişmeler uzadıkça ne ekonominin ne de insan psikolojisinin sabrı kalmadı. Bu durumda ister istemez hükümetler normalleşme diye tanımladıkları önlemlerin gevşetilmesi sürecini başlattılar. Ne yazık ki dünyanın her yerinden gelen görüntüler olmazsa olmaz kurallara uyulmadığını gösterdi ve vaka sayıları yeniden yükseldi.
DÖNÜM NOKTASINA GELİNDİ
Şimdi çok ilginç bir noktaya geldik. Eğer ülkelerde ikinci dalga başlarsa küresel ekonomi üçüncü çeyreği de kaybedecek ve küresel ekonominin toparlanması zaman alacak. Açıkça söylemek gerekirse merkez bankaları varlık alımlarıyla likidite enjekte etmeye devam edecekler buna karşın hükümetlerin mali politika seti ile reel ekonomiye aktardıkları kaynakları sürdürmeleri biraz zor hale gelecek.
Geçen hafta itibarıyla piyasalar ikinci dalga olasılığını güçlendirmeye başladılar.
Piyasaların genel resminden tedirginliği anlayabiliyoruz. Borsalar değer kaybederken aynı şekilde altın da yönünü aşağı çevirdi. Hatta durgunluğun uzaması petrol fiyatlarının düşüşü ile de satın alınmış oldu.
Bizim için dikkate alabileceğimiz en kritik gösterge Amerikan vadeli işlemlerinin fiyatlamaları. Dört temel Amerikan endekslerinin vadelileri resmen bir uçtan diğer uca savruluyor. Yüzde 3 kayıptan sonra halen kırmızı alanda işlem görmeye devam ediyor. Zaten spot piyasalarda 12 haftanın en kötü düşüşünü yaşamıştı geçen hafta.
ŞU ANDA KARARSIZLIK HAKİM
FED Başkanı Powell'ın Federal Açık Piyasa Komitesi toplantısı sonrası geçen hafta yaptığı karamsar konuşması durgunluğun uzun sürme olasılığının yüksek olduğuna vurgu yapması piyasaları kararsız bıraktı. Aslında sadece 1 ayda hisse senetlerinin yüzde 15, Mart ayındaki dipten bu yana ise yüzde 30 prim yapmış olması da düşündürüyordu piyasa aktörlerini. Malum hızlı ralliler sonrası varlıklar kar realizasyonları sonrası bir süre dinlenmeye geçiyor. Şu anda tamamen kararsızlık ağır basıyor. Bugün ve yarın Powell Capitol Hill'de konuşma yapacak. Vereceği mesajlar önemli. Tabi en önemli mesajlar sağlık cephesinden gelecek.
Hisse hareketleri hareket momentumu indikatörü (MACD) 21 Nisan'dan bu yana düz bir yükseliş trendi gösterirken geçen hafta itibarıyla aşağı doğru kırılma olasılığı yükseldi. BU da piyasaların karamsarlığına işaret ediyor. Özetle bu indikatör "ayı piyasasına" doğru gidişin öncü bir göstergesi olarak değerlendirilebilir. Aynı zamanda altın için de iyi sinyal gelmiyor. Teknik analize göre eğer flama formasyonu geçerli olursa ons fiyatı 1680 dolarlara gerileyebilir.
Sözün özü piyasaların ve normalleşme sonrası insanların davranışları sağlık tarafındaki gelişmelerle bağdaşmıyor. Piyasaların yaklaşık bir ay önce gerçeklerden kopmasından hemen sonra artık bunalmış olan insanların da serbestleşme ile gerçeklerden kopmaya başlamaları küresel ekonomileri ne yazık ki zorlayacak. Ekonomik zorluklar da piyasaların yeni şeklini verecek.