• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Dış ticaret verilerinden gelen sinyaller CAHİT SÖNMEZ

Dış ticaret verilerinden gelen sinyaller

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 12.08.2022, 00:00

Ticaret Bakanlığı'nın geçen hafta duyurduğu dış ticaret rakamlarını satır araları dahil iyi okumamız gerekiyor. Çünkü enflasyonu düşürmede ekonomi yönetiminin çizdiği yol haritasının çıkış noktası tam da burası. Dış ticaret açığının aşağı çekilmesi ve turizm gelirleriyle beraber artıya geçilerek cari fazla verilmesi... Böylece döviz talebi gerileyeceğinden kurlar düşecek ve nihayetinde enflasyon da aşağı gelecek.
Faiz artışı ile parasal sıkılaştırmaya gidilseydi TL bu denli değer kaybetmeyecek, ihracatta rekabet gücü de pratik yoldan artamayacaktı. Daha açık bir ifadeyle düşük faiz yüksek kurla bir kaç kuş vurmayı planlamıştı ekonomi yönetimi.
Birincisi rekabetçi kur ile ihraç mallarının döviz cinsinden fiyatı gerileyecek ve ihracat artacaktı. İkincisi düşük faiz ile dış talebi ivmelendirmenin yanı sıra iç talep de canlı tutulacak ve büyüme hızı belli bir seviyede kalacaktı. Üçüncüsü ise ikinciyle bağlantılı olarak belli bir büyüme hızı yakalanarak işsizlik oranının yükselmesi engellenecekti. En sonunda da yukarıda özetlediğim gibi enflasyon indirilerek fiyat istikrarı sağlanacaktı.

İHRACAT İÇİN ÖNCE İTHALAT
Elbette ihracatın yükselmesi hem cari denge hem de büyüme açısından hayati önem taşıyor. Keşke kurların yükselerek açtığı ihracat ile iş bitmiş olsaydı. Ne yazık ki tek bilinmeyenli bir denklem değil bu formül. Palyatif değil kalıcı önlemler ancak çare olabilir.
Burayı biraz açalım.
Üretimde dışa bağımlılık söz konusu...
Dolayısıyla ihracatçıların ihraç mallarını üretebilmek için önce ithalat yapmaları gerekiyor. Dâhilde işleme faaliyetlerinden ne kadar ithalat yaptıklarını belli oranda görebiliyoruz. İhracat için yapılan ithalatta teşvik aldıkları için başvuru yapan firma sayısı ve tutarları yayınlanıyor. Bazı sektörlerde yüzde 70-80'lere kadar çıkıyor ama ortalama yüzde 50'lerin biraz üzerinde oluyor.
İhracattaki diğer sorun ise henüz katma değeri yüksek ürünlerde yoğunlaşamıyoruz.
Aynı şekilde yüksek teknolojili ürünlerin de toplam içindeki payı yüzde 4'leri geçmiyor. Bu da ihracatın miktar olarak artması ama değer olarak yeterince artmaması gibi bir sonuç ortaya çıkarıyor.

AB GİDİŞATI BELİRLEYECEK!
Her zaman yaptığım gibi uzun bir giriş yaptım. Temmuz verilerine geleyim.
İhracat, % 13.4 oranında artarak 18 milyar 550 milyon dolara çıkmış. Temmuz rakamı ile yılbaşından bu yana toplam ihracat da % 19.1 oranında artarak 144 milyar 417 milyon dolara ulaşmış. Buraya kadar sevindirici... Ancak madalyonu ters çevirdiğimizde ithalatın daha fazla yükseldiğini görüyoruz. İthalat, % 40.8 oranında artarak 29 milyar 132 milyon dolara 7 ayda da % 40.7 artış ile 206 milyar 399 milyon dolara ulaşmış. Her ikisini yan yana getirdiğimizde de şu sonuca varıyoruz;
Geçen yılın aynı döneminde 25 milyar 510 milyon dolar olan dış ticaret açığı bu yıl 61 milyar 982 milyon dolara çıkmış. Bir ekleme yapalım. Temmuz verisi ile ihracatın ithalatı karşılama oranı da 82.6'dan 70'e düşmüş. Net bir şekilde görüldüğü gibi rekabetçi kur gibi kestirme yolla hedef şaşabiliyor.
Yılın geri kalan aylarında açığı iki temel faktör belirleyecek. Birincisi ihracatta en büyük partnerimiz olan Avrupa ülkelerinin büyüme hızlarının ne kadar düşeceği, ikincisi küresel büyüme hızındaki çekilmeden kaynaklı enerji ve metal gibi üretimin temel girdilerinde ne kadar fiyat düşüşü yaşanacağı...
Faktörleri sıralarken ikide kaldım, zira Rusya-Ukrayna savaşından sonra Çin- Tayvan gerginliği gibi jeopolitik faktörlerin denkleme dahil olmayacağını varsaydım.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA