ABD, Türkiye'yi yıllarca "ileri garnizonu" olarak gördü. Türkiye için geçmişte ABD'nin 53. eyaleti yakıştırmaları bile yapılıyordu. Ancak, Türkiye ayağa kalktı ve ABD'nin kendisine biçtiği rolü reddetti. Türkiye tam bağımsızlığı seçti ve artık kendi kararlarını kendisi almaya başladı. İki ülke arasındaki ast-üst şeklindeki ilişki de çoktan geçmişte kaldı.
İşte, bugün ABD'nin Türkiye'ye yönelik hasmane tutumu bu yüzden.
ABD, onun için Türkiye'yi güneyden bir terör koridoru, Irak'ın kuzeyinden de bağımsız bir Kürdistan ile kuşatmaya çalışıyor.
PKK'ya o ağır silahlar bu yüzden veriliyor.
Ancak, Türkiye artık eski Türkiye değil. ABD'nin her yaptığına mütekabiliyet esasına göre anında cevap veriliyor.
ABD, Türkiye'ye vize yasağı getiriyor, Türkiye de anında aynı yasağı ABD'ye karşı uygulamaya koyuyor.
Bu arada bir dönem MİT mensuplarının maaşını bile ödeyen ABD, Türkiye'de CIA ajanlarına artık istediği gibi cirit attıramıyor. Eskiden Türkiye'de her türlü provokasyonu yapabilen ABD ajanları artık birer birer enseleniyor.
İzmir Alsancak Diriliş Kilisesi Papazı Andrew Brunson da bu enselenen ajanların başında geliyor.
SÜPER GÜÇ KIVRANIYOR
15 Temmuz darbe girişiminde rol aldığı belirlenen Brunson o kadar önemli biri ki, süper güç ABD kendisini tutukladığımızdan beri adeta kıvranıyor.
ABD Başkanı Donal Trump, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la yaptığı son iki görüşmede ısrarla bu papazı istedi. Ancak, eli boş kaldı. Erdoğan, bu görüşmelerin ardından yaptığı açıklamada Pensilvanya'da beslenen FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'i kastederek, "Sizde de bir papaz var. Önce siz onu iade edin" dedi.
Bu haklı talep, ABD'yi daha da çıldırttı.
Geçtiğimiz günlerde ABD'nin bir diğer önemli ajanı İstanbul Başkonsolosluğu çalışanı Metin Topuz'un da tutuklanmasının ardından ortaya bir vize krizi çıkarıldı.
İki ülke arasındaki vize krizi sürerken Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson arasında bir telefon görüşmesi yapıldı.
Ancak, Tillerson bu görüşmede de ilk olarak papazı gündeme getirdi. Bunun böyle olduğunu ABD Dışişleri sözcüsü de açıkladı.
Bu ne önemli bir papazmış ki, ABD onunla yatıp onunla kalkıyor ve koskoca "süper güç" adeta bir "papazmania" sendromu yaşıyor. Türkiye gibi bir müttefikiyle ilişkilerini bile bu papaz yüzünden sekteye uğratabiliyor.
KAFANIZA SOKUN
ABD'nin bu çırpınışları, Brunson'un sıradan bir ajan olmadığını net bir şekilde ortaya koyuyor.
ABD'nin bu ısrarını görünce insan, Brunson hakkında söylenen FETÖ'nün bile ona bağlı olduğu, ileride CIA'ın başına getirileceği yönündeki iddiaların bile doğru olduğunu düşünüyor.
Siz hem Türkiye'yi işgal girişiminde bulunan FETÖ elebaşını topraklarınızda besleyeceksiniz, hem de Gülen'in kurduğu örgütü yönetenlerden biri olduğu belirtilen ajanınızı sorgusuz sualsiz size vermemizi isteyeceksiniz.
Yok öyle yağma...
Türkiye'nin bağımsızlığını ve bağımsız bir yargıya sahip olduğunu artık kafanıza soksanız iyi olacak...