Bizim terör örgütü saydığımız FETÖ'nün elebaşını kendi ülkesinde besleyen, PKK'nın Suriye kolu YPG'ye 4 bin TIR dolusu silah veren ABD, Türkiye'ye karşı gözünü iyice kararttı.
Sözde müttefikimiz, artık Türkiye'yi üstü kapalı değil açıktan hedef almaya başladı.
ABD'de itirafçı yapılan Rıza Sarraf'ın 'iftiraları' üzerinden Türkiye'ye ekonomik yaptırım uygulama hazırlığında olan ABD'nin bu dava çerçevesinde kamu kuruluşu Halkbank'a milyarlarca dolarlık ceza uygulayacağı söyleniyor. Amaçları, Türkiye'yi bir ekonomik krize sürüklemek ve bu yolla Türk siyasetini kendilerince dizayn etmek...
ABD, diğer yandan şimdi de Türkiye'nin Katar'la birlikte aşırıcı örgütleri desteklediği yalanını uydurdu. ABD Başkanı Donald Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı General Herbert R. McMaster, "Katar ve Türkiye'nin Müslüman Kardeşler gibi aşırıcı örgütlerin sponsorluğunu yaptıklarını" iddia etti. Müslüman Kardeşler konusundaki bir soru üzerine, on yıllar önce Suudi Arabistan'ın bu tip örgütlere destek verdiğini söyleyen McMaster bugün bu rolün Katar ve Türkiye tarafından üstlenildiğini öne sürdü. ABD'li danışman Türkiye'nin Batı'dan uzaklaştığını da iddia etti.
Biliyorsunuz, Suudi Arabistan ve Mısır'ın başını çektiği bazı Arap ülkeleri aynı gerekçe ile, Katar'ı izole etmek için bir takım yaptırımları devreye sokmuştu. Türkiye, bu süreçte Katar'a en büyük destek veren ülke olmuştu. McMaster'in bu açıklamalarının ardından Katar'a karşı yapılanın bir benzerinin Türkiye için de düşünülmesinin gündemde olduğu anlaşılıyor. Hedefleri Türkiye'yi iyice sıkıştırmak.
Kendileri Türkiye'nin terör örgütü gördüğü FETÖ ve PKK'ya her türlü desteği versinler, sözde mücadele ettikleri DEAŞ'la Suriye'de anlaşmalı bir çok dolap çevirsinler, ama Türkiye Cumhuriyeti sadece Müslüman Kardeşler'i terör örgütü olarak kabul etmiyor diye terör destekçisi olsun...
Bu kadar zorbalık olmaz...
Yeter...
BU AÇIK BİR MEYDAN OKUMADIR
İslam İşbirliği Teşkilatı dün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın öncülüğünde İstanbul'da bir araya gelerek "Doğu Kudüs Filistin'in başkentidir" kararı aldı. Bu tarihi adım, Kudüs'ün tamamını işgalci İsrail'in başkenti olarak tanıyan ABD'ye açık bir meydan okumadır.
ABD'nin 1.5 milyar Müslüman'ı rencide eden bu kararının ardından yaşanan gelişmeler İslam dünyasında Erdoğan'ın liderlik rolünü daha da belirgin hale getirdi. Dünkü zirvede konuşan Erdoğan, verdiği net mesajlarla bu liderliğin hakkını vereceğini gösterdi.
Erdoğan'ın sözleri ve alınan Doğu Kudüs kararı İslam dünyasının özgüvenini artırdı. Filistin'in sahipsiz olmadığı artık tüm dünyaya ilan edilmiştir.
Belki ABD'nin yancısı bazı Arap ülkeleri bu karara katılmayacaktır ancak, İslam alemine düşen bundan sonra Filistin'in ekonomik olarak da ayağa kaldırılmasıdır.
İslam aleminin desteğini alan ve ekonomik olarak da ayağa kalkmış bir Filistin, İsrail'in istilacı politikalarına karşı daha güçlü olacaktır.