CHP'nin yeni üst yönetimi belli olurken parti örgütünde eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun sağ kolu Oğuz Kaan Salıcı'nın soyadına atfen "Salıcılar gitti, satıcılar geldi" espirileri ön plana çıktı. Çünkü Genel Başkan Özgür Özel'den Genel Sekreter Selin Sayek Böke ve Parti Sözcüsü Deniz Yücel'e kadar en üstte yer alan isimlerin buraya gelene kadar imza attıkları birçok 'satış' hikayesi var. Parti yönetimi 'sata sata' zirveye çıkanlarla dolu.
HERKESİ YARI YOLDA BIRAKTI
Deniz Yücel'i daha önce bu köşede defalarca yazdık.
Kısaca tekrar anlatırsak...
İlk önce kendisini İl Başkanı yapan Büyükşehir Belediye eski Başkanı Aziz Kocaoğlu'nu ardından şu anki Başkan Tunç Soyer'e karşı iş tuttuğu İzmir Milletvekili Tuncay Özkan'ı arkasından- Soyer'i ve en son kendisini milletvekili yapan Kılıçdaroğlu'nu sattı ve Parti Sözcülüğü koltuğuna oturmayı başardı.
SELİN SAYEK BÖKE DE CİHANER'İ SATTI
Genel Sekreterliğe getirilen Selin Sayek Böke de CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu tarafından milletvekili yapıldı. Daha sonra Kılıçdardoğlu'nu satıp eski Savcı İlhan Cihaner ile birlikte parti içinde Kemal Bey'e muhalif sol bir hareket başlattı. Ancak daha sonra Cihaner'i de sattı ve Kılıçdaroğlu'nun talebiyle parti yönetiminde yer aldı, genel sekreter oldu. Son seçimin ardından Kılıçdaroğlu'nu yine sattı ve değişim diye yola çıkan Özgür Özel ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte hareket etti.
Bunun karşılığında da yine genel sekreter oldu ve üzerine de CHP'nin kurduğu sözde gölge kabinenin de koordinasyonuna getirildi.
Belki 45 milyar liralık yıllık bütçeye sahip İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı bile yapılabilir.
TİMSAHIN DÖKTÜĞÜ GÖZYAŞLARI GİBİ
'Satıcılıkta' Özgür Özel'i de ayrı bir yere koymak lazım.
Kendisi CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu tarafından TBMM Grup Başkanvekili yapıldı.
Kılıçdaroğlu güçlüyken kendisine bağlılıkta kusur etmedi.
Hatta Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı adayı olunca CHP'nin TBMM Grubu'na veda ederken yaptığı konuşmayı 'gözyaşları' içinde izleyerek gündem oldu. Üzerine seçim sonrası CHP'de yaşanan büyük travmada, Kılıçdaroğlu'na cephe alanlar için "Sosyal medyada Kılıçdaroğlu istifa etsin diyenlerin altını kazıyın, ya AK Partili ya Cumhur ittifakı trolü çıkar" dedi. Ancak, o da Kılıçdaroğlu'nu sattı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile işbirliği yaparak genel başkan adayı oldu ve kurultayda yine İmamoğlu desteğiyle partinin genel başkanı oldu. O gün döktüğü göz yaşlarının timsahın kurbanını yerken gözlerinden gelen yaşlar olduğu anlaşıldı!
GENÇLERE KÖTÜ ÖRNEK OLABİLİR
Tabii ki, Kılıçdaroğlu ve sağ kolu Salıcı da gitmeliydi, çünkü başarısız oldular.
Buna şüphe yok. Ancak onların yerlerine böyle isimler mi gelmeliydi? Ancak yerlerine bu 'satıcılar' mı gelmeliydi? Bu tablo CHP siyasetinde 'adam satmanın' en geçerli akçe olduğunu ortaya koydu. Hani hep gençlere denilir ya 'Siyasete girin' diye... Sonunda bu hale düşecekseler hiç girmesinler siyasete daha iyi...
Başkan Cemil Tugay'ın adamları bile havaya girdi
Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, Genel Başkanlığa seçilen Özgür Özel'i desteklemesinin meyvelerini toplamaya çalışıyor. Hatta, "Verirlerse alırım" diyerek Büyükşehir Belediye Başkan adaylığını bile istiyor.
Tugay'daki bu coşku, yanından ayırmadığı belediyenin eski güvenlik görevlisi Haydar İnanır'ı da havaya sokmuş. Tugay'ın makam arabasına binerken bile yanından ayırmadığı bu kişi de bu fotoğrafta gördüğünüz gibi daha önce Tugay için aday gösterilmeyeceğini söyleyenlere inat böyle bir paylaşım yapmış.
Son kulise göre Tugay, yanından ayırmadığı İnanır'ın eşi Yağmur İnanır'ı da belediye meclis üyesi yapacakmış... Ama siyasette 24 saat bile uzun bir süre...