Bu köşede dün İzmir'in duayen iş insanı Cem Bakioğlu'nun Bakioğlu Holding olarak yurt içindeki arsa maliyetlerinin yüksekliği ve ara eleman sıkıntısı nedeniyle yeni yatırımlarını yurt dışına kaydırma kararlarıyla ilgili ilgili bir toplantıdaki açıklamalarına yer verdik. Başlık olarak da "İzmir'in duayeni maalesef yurt dışına kaçıyor" dedik ve Bakioğlu'nun sözlerini, virgülüne dokunmadan aktardık. Tabii, bu 'kaçma' tabirini Bakioğlu'nun ülkeyi terk edeceği ve tüm yatırımlarını alıp götüreceği manasında kullanmadık. Sadece Cem Bey'in yeni yatırımlarını bu sebeplerle yurt dışına kaydırma kararı almasıyla ilgili açıklamasını kast ettik. Neticede bu durumlarda 'kaçma' iş dünyasında da kullanılabilen bir tabir ancak yanlış anlaşılmasını da istemeyiz.
"YANLIŞ ANLAŞILMASIN"
Nitekim dün Cem Bey de aradı ve İzmir ile ülkeyi terk etmek gibi bir niyetinin olmasının söz konusu bile olamayacağını ve bu bizim kullandığımız 'kaçıyor' tabirinin yanlış anlamaya neden olacağını kaydetti. "Biz İzmirliyiz, Türkiyeliyiz. Buradan bir yere gitmemiz söz konusu bile olamaz. İzmir'deki yatırımlarımız yerinde duruyor, onlara yenilerini ekliyoruz" diye de vurguladı.
MÜŞTERİLERİN TALEBİ
Bakioğlu, o toplantıda, "Maalesef şu an 100 liralık bir yatırım yapacaksınız bunun içerisindeki makine parkı sadece 20 lirayken, arsaya 80 lira veriyorsunuz.
Biz yatırımlarımızı yurt dışına bedel ödemeden arsa tahsisiyle yapmaya karar verdik" demişti. Biz de bunu aktarmıştık.
Ancak Cem Bey'in dün anlattıklarından çıkardığımız sonuç, bu yurt dışına yatırım kararı, Bakioğlu Holding şirketlerinin Avrupa Birliği ülkelerindeki müşterilerinin talebinden de kaynaklanıyor.
"PİLOT TESİSLER KURACAĞIZ"
Müşterilerinin mala daha kolay erişim sağlamak için "yamaçlarında da üretim yapmasını" istediğini ifade eden Bakioğlu, şöyle devam etti:
"Biz şu an Macaristan, Romanya ve Hollanda'da bir takım çalışmalar yapıyoruz.
Kararı verilmiş herhangi bir eylem de şu an yok. Ancak bunlar düşündüğümüz imkanlar. Neden? Türkiye'de bu arazi maliyetleriyle yatırım yapılması ihracata yönelik maliyetimizin artmasına neden oluyor. Hem biz oralarda pilot tesisler kuracağız. Müşterilerimizin istediği acil tedariği oradan yapacağız ama asıl tedariği buradan gerçekleştireceğiz. Müşterilerimiz istedikleri zaman mala yetişebilmek için yanlarında olmamızı istiyorlar. Ayrıca yatırımın Avrupa Birliği sınırları içerisinde olması da gerekiyor. Eğer Türkiye de AB'de olsaydı, aynı mantık olacaktı." Yani sözün özü, Bakioğlu yurt dışına kaçmıyor, sadece bir kısım yeni yatırımlarını Avrupa Birliği ülkelerinde yapmak istiyor. Bakioğlu, bugüne kadar 2 bin 500 kişiye iş imkanı sağlayan sanayi yatırımlarının yanı sıra öncülük ettiği Ege Orman Vakfı gibi kuruluşlarla İzmir'e çok önemli katkılar yaptı. Bundan sonra da bu katkılarına tüm hızıyla devam edeceğine inancımız tam. Umarız İzmir'de de merkezi ve yerel yönetim iş birliğiyle sanayi arsası maliyetlerini düşürecek adımlar atılır ve kentimiz yeni yatırımları daha rahat çeker.