Bugün bakıldığında Kaynaklar bir doğa cenneti.
Turizmi kucaklaması için zamana ve tabii kaynağa ihtiyacı var. Böyle bir hedef konulacaksa, ciddi şekilde planlamalar yapılması gerekiyor.
Turizm Bakanlığı devreye girmeli. Büyükşehir ve Buca Belediyesi destek vermeli, böyle bir projenin göbeğinde yer almalı.
Ancak, hemen vurgulamak gerek. Tarihi çınar ağaçlarına bel bağlayarak salt bu sermayeye güvenip böyle bir kimlik oluşturmak da abes olacaktır.
Kaynaklar'da, sadece asırlık çınarlara bel bağlayarak turizm olmaz.
Çevrenin de ele alınması gerek. Ona göre tesislerin kurulması gerek.
Oteller, restoranlar kurulması lazım.
Böyle bir kimlik, uzun vadede gerçekleşse de yöre halkına refah sağlar. İstihdam arttırıcı düzenlemeler, kurulacak yeni tesisler daha çok misafir ağırlayacak bir yapılanma, Kaynaklar'ı uçurur.
Ama, buna önce Kaynaklar halkının karar vermesi gerekir.
Çünkü o zaman kısmı imarlaşma konusu gündeme gelecek ve koşullar yeniden oluşacaktır.
Kaynaklar konusunda uzmanlaşmış dostumuz Tayfur Göçmenoğlu'ndan bir değerlendirme.
Göçmenoğlu, "Güzelim doğası korundukça ve kısmi imarlaşmada abartı olmazsa ya da haksızlıklar yaşanmazsa ortaya farklı bir tablo çıkar" diyor.
İkinci kimlik, Kaynaklar'ı bir "üniversite köyü" haline getirmekle mümkün. Bu tablo Buca'nın zaten fıtratında olan bir konu. Dokuz Eylül Kampüsleri Tınaztepe'ye sığmaz oldu.
Buca'da 70 bine yakın üniversite öğrencisi eğitim görüyor. Bu, nüfusun 10'da 1'i demek.
Ama Kaynaklar'ın "üniversite köyü" olması da en az turistik bölge olması kadar uzun vadeli bir iş. Buna da karar verecek olan, Kaynaklar halkıdır.
Son söz: Kaynakların geleceğini Kaynaklar halkı belirlemeli. O kadar!
AĞAÇ SEVGİSİNİ KAYNAKLAR'DA PEKİŞTİRDİLER
Buca Kaynaklar Köyü ile Bornova Bahçeşehir Koleji arasında "Ağaç Sevgisi" üzerine kurulan güçlü bağ bu yıl da ses getirdi. Eko-okullar projesinde olan Bahçeşehir Koleji 21-26 Mart Orman Haftası dolayısıyla Kaynaklar Köyü Anıt Ağaç çevresinde Eko-eylem gerçekleştirdi.
Kaynaklar Köyünde kesilen yüzlerce ağaç için tepkisiz kalmayan genç nefesler tek ses olarak "Ağacı seviyoruz, Ağaca değer veriyoruz!" sloganıyla köy halkının takdirini aldılar. Köy muhtarı Erhan Şen'in etkileyici sunumuyla 1000 yıllık ağacın hikayesini dinleyen öğrenciler katliama sessiz kalmamakta kararlı.
Ağaç ve orman sevgisiyle dolu minik yürekler daha çok ağaç dikmek için yaptıkları planları mola vermeden gerçekleştirme niyetindeler.