• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Eskisi gibi olmayacak! FİLİZ İÇKE ÖNAL

Eskisi gibi olmayacak!

filizicke@hotmail.com Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 09.09.2018, 00:00

Çocuğum ilkokula başlıyor... Aslında 3 kelime ile basitçe anlatmak mümkün...
Peki ya içimde kopan fırtınalar, olur olmaz gözlerimin dolması...
Asıl bu durumu anlatmak zor...
Sebep kaygı mı? Elbette o da var. Anneliğin yüzde kaçı kaygı sahi? Aklımızdan geçen felaket senaryolarını bir bilseler, deli gömleği giydirirler. O derece...
Ama kaygı, bu onulmaz melankolinin sadece bir parçası. Dahası var...
Sanki bir zaman makinesine binmişim de, oradan oraya savruluyorum durmadan...
Mesela, gözümde canlanan kendi altı buçuk yaşım. Kafamda kocaman bir beyaz kurdele, üstümde siyah önlük-beyaz yaka... Çok uzak bir geçmişten gelen sesler, kokular, görüntüler... Mesela okul çantası kokusu, o çantanın 'çıt' diye bir ses çıkararak açılması, akşam güneşinin oturma odasındaki büyülü dansı, burun ve yüreğin aynı anda sızlaması...

MUTLU OL

Mesela Deniz'in kreşe ilk adım atışı... Bir, iki, üç derken tam 4 yılın su gibi akıp geçmesi... İlk "öğretmenim" deyişinden ilk mezuniyetine giden o harika süreç...
Mesela hamileyken 4 boyutlu ultrason için gittiğim doktorun sözleri:
"Çocuğuna bırakacağın en güzel miras, güzel anılarınız olacak. Gittiğiniz tatiller, birlikte eğlendiğiniz anlar çok değerli.
Lütfen bir ebeveyn olarak mükemmelliğin peşinde koşmak yerine buna odaklan..."

CAM KIRIĞI GİBİ

Mesela Seferihisar pazarında bir sabah. Deniz 3 yaşlarında idi sanırım.
Babasının kucağından inmek istemiyordu. Eşimin "Babacığım, biraz yürüsen" dediğini duyan yaşlıca bir esnafın "Bırak istediği kadar kalsın kucağında.
Sonra çok özleyeceksin bugünleri" demesi...
Yıllar böyle geçip gidiyor hızla. 'An'ların tadını çıkarmaya ve çocuğuma güzel anılar bırakmaya çalışarak...
Anları en güzel şekilde yaşama gayreti ve olanca iyimserliğime rağmen, Deniz'in okula başlayacak olmasıyla yüreğime çöken hüznün sebebini çözdüm sonunda. Hem de 8 yaşındaki bir çocuğun tek bir cümlesi ile...
Anaokulundaki Zeynep öğretmenimizin biricik kızı, bizim Deniz'in "Öykü ablam..." diye başlayan hikayelerinin kahramanı, güzel Öykü kurmuş o cümleyi. Ben de annesinden öğrendim...
Birkaç gün önce Deniz'i "son kez" almak için okula gittiğimde, aynı anda girmiştik bahçe kapısından.

BUGÜN SON!

Annesi ile ayaküstü ve çok da uzatmak istemediğimiz, "Nasıl olsa hep beraberiz" cümlesiyle birbirimizi teselli etmeye çalışıp yine de gözlerimizin dolmasına engel olamadığımız o vedanın ardından okuldan çıktık.
Arkamızdan o günün "son" olduğunu öğrenince çok ağlamış Öykü.
Annesinin "Kızım hep görüşeceğiz" demesi de durduramamış yanağındaki incileri. Tek bir cümle çıkmış ağzından:
"Ama eskisi gibi olmayacak!" Duyar duymaz "Öykü ne güzel ifade etmiş" dedim. Beni günlerdir kıvrandıran, adını bir türlü koyamadığım hüznün gerekçesi bu cümledeydi işte. Ne bir eksik, ne bir fazla...
"Eskisi gibi olmayacak" ne varsa, bugünlerde cam kırığı gibi batıyor yüreğime...
Evet, yazık ki hiçbir şey eskisi gibi olmayacak dostlar. Hayat bu; sayfalar açılacak, sayfalar kapanacak...
Bize düşen her bir sayfayı özenle doldurup kapatmak. Özellikle çocuğu bu yıl okula başlayacak veliler, yarın büyük gün. Bütün endişelerinizi ve hüzünlerinizi öteleyin bir günlüğüne ve kuzucuklarınızla bu 'ilk gün'ün tadına varın doya doya. Hepimiz için güzel bir başlangıç olsun...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA