Ekşi Elmalar filmi, 28 Ekim 2016 tarihinde gösterime girerek farklı bir konuyla seyircinin karşısına çıkmıştı. Oyuncu kadrosu dikkat çeken ve merakla beklenen yapım bünyesinde dram unsurunu barındırmaktaydı.
Filmin yönetmenliğini ve senaryosunu Yılmaz Erdoğan üstlenmişti. Zevkle defalarca izlemiştim. Gelin biz bu filmi komediye çevirelim ve hikayeyi ters yüz edelim, konumuza göre 'Tİ' geçelim.
Filmin başkahramanı Aziz Bey ekşi elma sevmeyen biridir. Bahçesinin bol meyve veren ekşi elma ağaçlarının hepsini aşılatıp kırmızı ve tatlı hale getirmek ve ağaçların doğasını bozmak için çaba göstermektedir. Filmin başkahramanının farklılıklara, kendisinin kontrolü dışında gelişen olaylara kendine göre şekil veren kişiliğinin bir temsilidir. Ekşi elmalar Aziz Bey'in bahçesinden başka, dışarı yüzü görmeyen üç kızının da dış dünyayla bağlantı kurduğu tek mekandır. Tıpkı modern yaşamın içinde tecrit edilmiş şekilde yaşayan TATLI ELMA KEDİ- CİKLER GİBİ.
MASUMİYETİ OYNUYORLAR
Hikayede biraz da mizansen olarak ADNAN EFENDİ'nin çiftliğindeki olaylara benzemesinin arkasında tuhaf komik trajedi gizleniyor. Bu insanlar nereye koşuyor.
Hocanın çiftliğindeki tüm kızların tipini, huyunu, karakterini tek tip yapmak için verdiği bunca çabanın karşılığında eline ne geçti merak içindeyiz. Medyanın odak noktası olmasının yanı sıra, bu yüzyılda böyle bir karmaşanın ortaya çıkmasının ardında hala büyük bir kaos gizli. Egoizmin son perdesinin altında yatan hasta bir beyin insanları ne hallere getiriyor, şaşkınlık içinde izlemeye devam ediyoruz. Elmalar artık mide bulantısı ve hazımsızlık yaratıyor.
Hepimizin medyadan takip ettiği DR LAKAPLI OKTAR BABUNA. Ya sana ne oluyor. Hani eskilerin deyimiyle "Kerli ferli koskoca bir doktorsun. Üstelik saygıdeğer bir mesleğin var. Kolay mı?
Tıp dünyasında yıllarca dirsek çürütmek.
Doktorluk oldum olası en çok sevilen bir meslektir. Ne işin var bu hayvanat bahçesinde. Yoksa kediciklerin ameliyatlarına ve rötuşlarına sen mi karar veriyordun. Belki de bu kızlarla ilgili anlatılan hikayelerin tıbbi başrolünde sen vardın. İnanmak istemediğimiz bir dolu şehir efsanelerinin kırmızı çizgili adamı OKTAR BABUNA. Geçmişte alınan binlerce kan örneklerinin akibetinin neler olduğu hala muamma. Yakalandıktan sonra masumiyeti oynamaya çalışan garip bir topluluk. Kim kime göre haklı, kim haksız belli değil. Toptan kafayı yemişler.
ÇOK YAZIK.
DAHA NELER GÖRECEĞİZ
Yine yıllar önce ünlü bir TV programından çıkmıştım; kuliste bu malum doktorla karşılaştım. Benden sonra bir sunucumuzun konuğu olarak gelmişti.
Tıp konusuna ait değerli bilgiler verecek diye saygıyla davet edilmişti.
Temmuz ortasında beyaz pardösüsü ve siyah eldivenleriyle korku filmlerinden fırlamış bir karakterdi sanki.
Yaz gününde üşüdüğümü hissettim. Hızla ve ürpertiyle uzaklaştım. Ben bu ormanda neler yaşandı, şahsıma çok merak ediyorum.
Tatlı elmalardan TÜLAY KUMAŞCI medyada konuşmaya devam ediyor.
Çiftliğin sırları bir bir ifşa ediliyor. Daha nelerin çıkacağını merakla beklerken bir an önce senaryosunun yapılmasını bekliyoruz.
Yıllarca izlenecek bir dizi olacaktır eminim. ŞİMDİLİK HEPİMİZE GEÇ- MİŞ OLSUN DİYELİM VE BEKLEYELİM..
BAKALIM DAHA NELER
GÖRECEĞİZ, DUYACAĞIZ.