Çin, "Bir Kuşak Bir Yol" projesiyle 65 ülkeyi etkileyecek 1 trilyon dolarlık yatırımla dünyanın en güçlü ekonomisi olma yolunda hızla ilerleyecek, Dünya Ticaret Sistemini ve küresel ekonomiyi değiştirecek derken korona virüs salgını ile karşı karşıya kaldı. Virüs ülkenin ekonomisini olumsuz etkilerken domino taşı etkisi ile şimdiden 17 ülkeye yayıldı.
Yaklaşık 14 trilyon dolarlık gayri safi milli hasılayla dünyanın ikinci büyük ekonomisine sahip Çin, dünyadaki toplam ithalatın yüzde 9,1'ine karşılık gelen 1,674 trilyon dolarlık ithalatı ve küresel ihracatın yüzde 13,7'sine denk gelen 2,524 trilyon dolarlık ihracatı tek başına yapıyordu. Böylesine güçlü olmasına karşın Çin piyasaları 2015 yılından beri en kötü günlerini yaşıyor.
YENİ FIRSATLAR YARATIYOR
Capital Economics salgının Çin'in gayrisafi yurt içi hasılasını yüzde 3 düşürdüğünü belirtirken, 2002'teki SARS salgını ile benzer olabileceği tahmininde bulunuyor.
Dünya Sağlık Örgütü'nün konuya ilişkin son raporunda, tehdit seviyesi Çin için "çok yüksek", küresel olarak da "yüksek" olarak tanımlanıyor. Bu salgına çare bulunmaz ise küresel ekonomi ciddi zarar görecek.
Tabii her kriz yeni bir fırsat da yaratıyor.
Türkiye bazı sektörlerde sıkıntı yaşarken bazı sektörlerde ise kriz fırsata dönüşüyor.
Mesela İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mustafa Şenocak, korona virüs nedeniyle Çin'de seyahat ve üretim kısıtlamaları olduğunu belirterek, "Türkiye'ye, özellikle kısa vadeli eksikliklerin temini için ciddi anlamda bir talep var. ABD ve AB ülkeleri, bu 2-3 aylık süreçteki ihtiyaçlarını Türkiye gibi hızlı üretim yapan ve hareket edebilen ülkelerden temin edecektir. Ayakkabı sektörünün 2-3 ay boyunca tam kapasite çalışacağına inanıyoruz." diyor.
Öte yandan tekstilde dünyanın altıncı büyük tedarikçisi olan Türkiye, ucuz Çin tekstiliyle rekabet edemiyordu. Korona virüs salgını ile Avrupalı alıcılar Türkiye pazarına yöneldi. Amasya'da bir fabrikada üretilen tek kullanımlık ve hava geçirmeme özelliğine sahip antibakteriyel tulumlar ise Çin'e satılıyor.
Türkiye'nin hevesi kursağında kalır mı? Bazı fırsatların sevinci geçici sürer mi bilinmez, bu Çin'in felaketi atlatmasına bağlı. Ancak çıkarılacak bir ders var ki, küresel ekonomide yaşanan olumsuzluklar tüm dünyayı etkiliyor. Ülkeler kriz yönetimini iyi atlatamaz ise zararlı çıkacak.
Çünkü globalleşmenin etkisiyle ekonomik buhranların etkileri dünyayı sarıp sarmalıyor.
Dileriz korona virüs salgını daha çok kayıp vermeden ve daha büyük felaketlere dönüşmeden tez zamanda önlenir. Para geri gelir ama can gelmez.
2. el araç altın fiyatını geçti
2019'un son çeyreğinden bu yana 2. el otomotiv fiyatları, adeta aldı başını yürüdü. Fiyatlara %20'den fazla zam geldi. Sıfır araçların stok yetersizliği 2. el piyasasına yönelimi arttırdı. Fahiş fiyatlar yaratan 2.el araç sektörü mart ayında sıfır araçların piyasaya gireceğinin öngörülmesiyle düşüş gösterecek. Uzmanlar nisan ayı itibariyle 2. el araç piyasasının eski haline döneceğini belirtiyor. Tırmanışa rağmen satışlar artış gösteriyor. TÜİK verilerine göre, otomobil ve hafif ticari araç satışları da dahil olmak üzere, ikinci el sektöründe 7 milyon 614 bin 301 adetlik satış gerçekleştirildi. TÜİK rakamlarına göre ikinci el otomobil sektörü geçtiğimiz yıla oranla yüzde 14 artmış görünüyor. Öte yandan bir çok kullanıcı sıfır araç almak istiyor ama ÖTV'nin yüksek oluşundan şikayetçi. Yeni bir düzenleme ile indirim bekliyor. Otomotiv sektörü yan sanayisi ile birlikte ülkemiz için kaldıraç görevi üstlenen, kritik bir sektör. Bu alana özel düzenleme şart.