İKNA ETMEK DİYE BİR ŞEY VAR MI?
Şu yaşıma geldim, daha kimsenin kimsenin fikrini değiştirebildiğini görmedim. Bu konudaki tüm çabalar boşa çekilen kürekler... İkna dediğiniz konu ya birinin diğerinden bıkıp pes etmesi ya da çıkarı o yönde olduğu için susmasından ibaret. Yoksa özellikle sevgili söz konusu ise, tartışmalar duvar tenisi gibi. Hiç boşa düşen top yok. Ne atsan karşı vuruş gelir mutlaka. İkna yok, çünkü bir başkasının penceresinden onun algısıyla bakmak neredeyse imkansız. Metaverse gelmeden kendi gerçekliğimizde yaşıyoruz. Benim için de Hakanverse var ve herkes haklı. En iyi tartışma hiç girilmeyeni. Çünkü eninde sonunda 'hay ağzımı seveyim keşke hiç açmasaydım ağzımı' diyor musun demiyor musun? Sen ondan haber ver!
İSTEDİĞİN İLİŞKİYİ NEDEN YAŞAYAMIYORSUN?
İstediğin ilişkiyi neden yaşayamıyorsun?
Yaşayamıyorsun çünkü istediğin ilişki ile ihtiyacın olan aynı değil.
İstediğin ilişki ideal seni tanımlıyor. Yani bilinç düzeyindeki seni... Oysa hayat karşına ihtiyacın olan ilişkiyi sunuyor.
Yani daha ana karnında sana yüklenen his yazılımının sonucunu... Sen bilinçaltı programına göre yaşayıp, bilincine göre eş arıyorsun ki zor dostum... Yani müfredatında yazılı olan eğitim programını tamamlamadan, hayat sınavını geçmeden ideal eş yok.
Bilinçaltını temizlemeden havuzu temiz suyla dolduramazsın. Ne kadar ekmek o kadar köfte!
ERKEĞE KUZUM DENİR Mİ?
Bir hanım sormuş: "Sevgilime kuzum dediğimde bana tepki gösteriyor. Sizce haklı mı? Ben sevgi sözcüğü olarak kullanıyorum, ne var ki bunda?" Kadınlar kuzuyu nadiren sevgilileri için kullanırlar.
Evet sevgi içerir ama cinsiyetsiz, masum ve ana şefkati içeren bir sözcüktür. Erkekler bu sıfattan hoşlanmazlar bilesiniz. Ha, hayvan ismi olarak güç ifade eden Aslan, Koç gibi sözcükler vardır ama bunlar da aşırı eril sözcükler olup erkekten erkeğe kullanılır.
Sevgilinizin kahveden arkadaşı haline gelmek istemiyorsanız önermem. Siz en iyisi erkeğe hayvan ismi takmayın. Bir de onu evcilleştirmekle uğraşmayın bence...
KENDİNİ PAHALIYA SATMAK NE ZAMAN İŞE YARAMAZ?
Bir otomotiv şirketinin on yıl önce piyasaya sürdüğü cip modeli büyük satış başarılarına imza attı. Başarılı oldu çünkü piyasadaki benzer pahalı ciplere şeklen benziyordu ama üçte bir fiyata satılıyordu.
Firma tabii şımardı. Aynı modeli yenilerden bu kez fiyatı iki katına çıkardı ki biraz zorlasanız pahalı bir modelin ikinci eline ulaşabiliyordunuz.
Sonuç tarihi bir başarısızlık olup o modeli piyasadan sildi. Firmanın göremediği o otomobilin fiyatta iyi olduğuydu. Aynı hatayı insanlar da yapar. Bir meziyetleri olduğunda biraz ilgi görünce kendilerini daha pahalıya satmaya kalkıp unutuluşun tokadıyla uyanırlar. Onlar da ancak o şartlarda, o bedel karşılığında iyidirler.