• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Taşradan yükselen çığlık: Gassal HAKAN URGANCI

Taşradan yükselen çığlık: Gassal

hakan.urganci@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 11 Ocak 2025, 19:34

Gassal, Yönetmen Selçuk Aydemir ve oyuncu Ahmet Kural ikilisinin ilk işi olmasa da bir tür miladı oldu çünkü alıştığımız ikilinin mizah tarzından çok ötede duran, ayrıksı bir işti bu. Aydemir'in can verdiği önceki işler, yoğun mizah ve hızlı kurgu içeren ve -yine- çok özgün yapımlardı ve hemen hepsi çok sevildi. Bu yeni dizi, daha zamanın ruhunu ile birlikte değişen mizah dokusunu içeriyordu. Eskinin -mutlak gülmeceye dayanan- kelime şakaları yerini zaman zaman güldüren ama absürt mizah, çoğunlukla da durum komedisi içeren işlere bırakmıştı. "Gibi" ile tam yerini bulan, "Ayak işleri" ile devam eden bu özgün türe son örnek olarak Gassal'ı katmak pekala mümkünse de dizi, melankolik tonuyla diğerlerinden ayrılıyor. Bu noktada dizi, öncekilerin aksine, yaşam üzerine derin bir sorgulama alanı açıyor.

TEZATLIKLAR VURGUSU
Kılıktan kılığa girmesine alıştığımız Ahmet Kural, burada son derece ciddi bir yüz ifadesine sahip. Bu dürüst, içine dönük vatandaş, gündeliğin absürtlüğün maruz kalıyor ve bunun buruk mizahını bize yaşatıyor. Komik olan her şey, onun hiç de komik olmayı amaçlamadığı anlarda ortaya çıkıyor. Gassallık mesleği burada hayat ve ölümün zıtlıklarıyla aynı anda var olabilmesi üzerine bir metafor olarak işliyor. Örneğin cenaze defin beklerken call center ile yapılan duygusuz bir konuşmanın absürtlüğü ister istemez insanı güldürüyor. Karakterimizin ismi de özenle seçilmiş: Baki. Kalıcı anlamında. Bu noktada gasilhanede hayatının son durağından geçip giden mevtanın faniliği ile gassallığın bakiliğindeki tezat vurgulanmış.

HAYATIN KENDİSİ GİBİ
İşine bağlı, nahif kahramanımız, aynı zamanda son derece yalnız biri. Onun yüksek farkındalığı ve toplum içine karışmadaki isteksiz/ beceriksiz halleri, onunla kolaylıkla özdeşim kurmamızı sağlıyor. Bu bağlamda her ne kadar işi yuva kurmasına engel gibi görünse de, Baki aslında yapısına uygun bir iş yapıyor. Asosyal duruşu ile bankada veznedar da olsaydı çok tercih edilen biri olmayacaktı aslında. Ana karakterimizin varoluşsal sorunları ve toplumun bazı klişe davranışlarının ona sevimsiz gelmesi, onu dirilerden çok ölülere yaklaştırıyor.
Ölüm ve hayat üzerine felsefi denemeler içeren yapımlar denince belki de ilk akla gelecek olanı Amerikan yapımı "Six Feet Under" olacaktır. Bir cenaze evi işletmecisi ailenin hayatına odaklanan bu yapım, pek çok tabu konuya değinen bir kara komedidir. Gassal, bu temayı çok kendine/bize özgün bir şekilde tekrarlıyor. Asla güldürme zorlamasına girmiyor, tüm o acının içinde arada bir kahkaha patlatıp rahatlıyorsunuz. Aynen hayatın kendisi gibi...

ARALARINDAKİ FARK
Yapım bir yandan da absürt mizahı Nuri Bilge Ceylan çekseydi nasıl olurdu gibi bir ton sunuyor. Bu son yapımıyla Selçuk Aydemir, sahici karakterlerin absürt replikleriyle, dördüncü duvarı yıkan arabesk müzik sahneleriyle adını yönetmen Berkun Oya'nın kulvarına yazdırmayı başarıyor. Diziden bir replik: "Mutsuz olmak için bir zamanlar çok mutlu olmuş olmalısın. Aradaki farkı anlayabilmen için..." Genel olarak depresif bir tonu olan Gassal'de doğru dürüst yüzü gülen tek karakterin ölümü, Baki'yi daha derin bir yalnızlıkla birlikte yeni bir aileye taşıyacak mı, yeni sezonda göreceğiz. Bir romanımdan bir saptamayla bitirelim: "Hayat, ancak ölümün gözlüğüyle doğru okunabilen bir yazıdır."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.