Ülkenin en eski seyahat firmalarından biri ile otobüs yolculuğu yapıyorum. Seferimiz ekspresmiş, fark etmedim. Yine de yol 4 saat civarında sürüyor. Muavini çağırıp, ne zaman mola vereceğimizi sordum. Af buyurun, sıkışmıştım.
-Mola vermiyoruz beyefendi.
-Anlayamadım?
-Mola yok, diyorum.
-O kadarını anladım. Niye diye soruyorum.
-Ekspres seferlerimizde mola bulunmuyor.
-İyi güzel de ben uzun yemek molası kastetmiyorum. Kısa bir ihtiyaç molasına ihtiyacım var.
_Malesef.
-Allah Allah! Olacak iş mi bu? Peki otobüste tuvalet var mı?
-Var ama kullanılmıyor.
-O zaman ne için var?
(Cevap yok. Ben biliyorum, kimse temizlemek istemediği için kullanılmıyor.
Oysa otobüslere tuvaletler molasız uzun seyahatler için konuldu.) -Kardeşim ben saatlerce kendimi tutmaya mecbur muyum? Üstelik bunun yaşlısı var, hastası var.
(Önce boynunu büküyor sonra cevap veriyor.) -Abi yani böyle durumlarda haber veriyorsunuz., -Şaka mısınız? Verdim işte.
-Yok abi öyle değil. Siz genel merkezi arıyorsunuz. Onlara talebinizi iletiyorsunuz.
Filanca filanca araç diye iletiyorsunuz.
Onlar kaptanı arıyor ve mola öyle veriliyor.
-Tövbe tövbee. Yani 'çişimiz var' diye genel merkezi mi arıyoruz?
-Aynen.
Aradım. Durumu ilettim. Araç bilgisi üzerine bir de koltuk numarası aldılar ki kim kendini tutamıyor, kayıtlara geçsin(!). Ardından durdular. İnanır mısınız, insanlar nasıl da panikle döküldüler otobüsten. Meğer millet benden beter haldeymiş. Aziz Nesin anlatsa bunu, hikaye dersiniz. Uzun süredir otobüse binmiyordum. Nitekim yine binmiyorum. Memlekette helaya da bürokrasi geldiğinden beri...
ŞEYTAN TÜYÜ NEDİR?
Dünyanın ekonomik olarak en kıymetli şeyi ne? Tabii ki enerji kaynakları.. İnsan doğasında da bu evrensel gerçek değişmez. Enerji zor bulunur, çık kıymetli şeydir. Çoğu insanın ortalama bir enerjisi varken az sayıda şanslı insan bir enerji topu gibi ışıldar. Sahip oldukları enerji sadece kendilerine yeten bir şey değil çevreye de yayılan bir güçtür. Bir odaya girer girmez kendilerini belli ederler. Tüm bakışlar onlara döner. Hatta aurası var denir, şeytan tüyü var denir onlar için... Ne güzellik, ne bilgi ne de servet enerji kadar büyük ve kalıcı bir etki yapar. En çarpıcı güzelliğe ve servete bile alışılır da enerji asla kanıksanmaz. O her seferinde etkiler, yokluğunda özlenir, hatta bağımlılık yapar. Çok dedikoducu, çok konuşan, pinti insanların yani istenmeyen yanları olan kişilerin bile davetlerde ilk çağırılan olması işte bundandır. Onlar, çevreleri için birer enerji kaynağıdır. Bu yüzden elektrik gibi, petrol gibidirler. Size maliyetleri yüksek de olsa vazgeçilmez olurlar.
