Game of Thrones ve Kızılcık Şerbeti... Bu kel alaka iki dizi arasındaki benzerlik nedir?
Hiç, değil mi?
Biri seküler ve muhafazakar iki ailenin dünür olmasının beraberinde getirdiği çatışmaları aktaran bir komedi/dram dizisi iken öteki ortaçağ benzeri alternatif bir dünyada geçen ejderhalı büyücülü bir fantastik dizi.
Ha, ikisinde de entrika var derseniz, Şerbet'in entrikasını taht oyunları kulağına döker. Hafif kalır yani. Her iki dizi de kendi çapında efsane oldu derseniz, o zaman yine derim ki, Game of Thrones dünya çapında efsane oldu.
BAŞARILI OLDU
Ama yaklaştınız, iki dizi de çok başarılı oldu, çok konuşuldu. Benim üzerinde durduğum konu da bu işte. Bu dizileri özellikle konuşmak değil ama (muhtemelen) hemen herkesin izlediği iki dizi üzerinden 'bir dizi nasıl başarılı olur?' sorusunu tartışmak. Yoksa Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz ve Breaking Bad dizileri de bu kıyaslamaya dahil olur. Bu ikisi de biri küresel, diğeri yerel ölçekte çok başarılı olmuş yapımlar. Bakın mesela bu diziler üzerinden de bakabiliriz. İki dizinin de konu olarak ilgisi yok ama ikisi de çok başarılı oldu.
Peki bir daha soralım: Bir diziyi başarılı yapan nedir?
Yönetmeni mi?
Dizilerde yönetmen sinema filmi kadar öne çıkmıyor. En azından Amerika'da öyle. Bir diziyi birkaç yönetmen sırayla yönetebiliyor. Sinemada yönetmen başarının en önemli unsuru iken dizi sektöründe bu o kadar da önemli değil.
Oyuncuları mı?
Ülkemizde 'reyting garantili' görünen pek çok ismin apar topar kaldırılmış dizileri var. Bir Game of Thrones'a bakın! Bilinen iki oyuncusunu da (Jason Momoa, Sean Bean) daha ilk sezondan öldürdü. Başrole aday olarak gördüğümüz bir jönü de (Richard Madden) yine beklenmedik bir anda katlettiler. Ardından kendi starlarını yarattılar. Demek ki asıl konu oyuncular da değil.
ÖNEMLİ OLAN...
Gelelim senaryoya... İşte kilit nokta burada. Konunun benzersiz olmasında da değil bit yeniği. Ne de olsa güneşin altında artık anlatılmadık öykü kalmadı. Önemli olan onu nasıl şekillendirdiğiniz (örneğin yıldız oyuncuları bir kalemde silerek belirsizlik yaratmanız)... Evet, çok renkli karakterler yaratmanız önemli. Mesela Çukur dizisindeki Koçovalı erkekleri...
Her biri benzersiz karakterler. (Nitekim bu dizi de kıyaslamamıza örnek teşkil eder.) Ama bu da yetmez. Onları nasıl kullanıyorsunuz? Örneğin yan karakterler sadece ilgi çekici olmakla kalmayıp önemli mi? Hikayenin içinde her biri kilit rol teşkil ediyor mu? İşte senarist bunu başardığında dizi efsane oluyor. Eşref Rüya dizisinde yapıma ismini veren karakterler haricinde de Gürdal karakterine de aşık oluyor musunuz? Bu önemli.
Game of Thrones ve Kızılcık Şerbeti işte bunu başardı. Yan karakterleri sadece tek boyutlu dolgu karakterler olmadı. Hepsini sevdiniz. Öyle ki, neredeyse başrol yoktu. Tyrion Lannsiter ya da Daenes Targaryen değil, Samwell Tarly de ekran süresinde açlıkla izlenen karakterler oldu. İşte bunu başaran diziler, İkinci bahar gibi, Avrupa yakası gibi efsane olabildiler. Bunca dizinin yok olup gittiği, yapım maliyetlerinin artıp reklam gelirlerinin azaldığı bu dönemde bu kadar kıyak yeter size! Gidin çalışın şimdi...
