Ben 1980'li yılların ortalarından itibaren işadamları derneği TÜSİAD'ın bütün yayınlarını yakından izleyen birisiyim. TÜSİAD, 80'li ve 90'lı yıllar boyunca Türkiye'nin temel ekonomik-sosyal ve siyasi sorunlarına dair çok esaslı araştırmalar, çok teferruatlı yayınlar üretti.
TÜSİAD'ın bu çalışmaları çoğu kez siyasi gündemi belirledi; siyasi iktidarları derinden sarstı. TÜSİAD'ın bu yayınlarının ortak karakteristiği siyasi iktidarlara rasyonel bir devlet yapısını önermeleriydi. Yani, serbest pazar kanunlarına uymak, demokrasiyi geliştirmek, özgürlükleri ileri götürmek. Bu amaçla vergi düzeninden, kültür dünyamıza kadar birçok rapor, araştırma türünden yayın yaptı TÜSİAD.
Bu kadarla da yetinmedi bu örgüt; Prof. Dr. Erdoğan Teziç'e ve Prof. Dr. Bülent Tanör'e ayrı ayrı dört başı mamur anayasa taslakları hazırlattı. Daha ilginç olan şu ki, TÜSİAD'ın hazırlattığı anayasa taslaklarında yer alan maddeler, 80'li ve 90'lı yılların düşünce biçimlerini altüst edecek ölçüde liberal, özgürlükçü öğeler içeriyordu. Nitekim bu çalışmalar statükocu çevrelerden, yani bugünün hayırcılarından epeyce bir zılgıt yemişti.
***
Türkiye'nin tuhaf bir ülke olduğunu anlamak için TÜSAD adlı işadamları örgütüne bakmak yeterli sanırım. Bu örgütün başındaki kadıncağızı bazı odaklar korkutmuş olacak ki, "Bu anayasa değişikliği meselesi siyasi meseledir, herhangi bir irade beyanında bulunamayız" gibi saçma bir açıklama yaptırdılar. Oysa aynı örgüt daha önce iki kez tam teşekküllü anayasa metni hazırlamıştı. Üstelik 2001 yılında TOBB ve DİSK gibi kuruluşlarla birlikte gazetelere, "Anayasaya evet" ilanları vermişti. Şimdiki TOBB'un ikircikli tutumunu da aynı şekilde not edelim.
***
Burada asıl üzerinde durulması gereken ve bu işadamları örgütlerini de ahlaki bir açmaza sokan mesele şu: Bu iş örgütlerinin hükümet üzerinde yıllardır baskı kurarak gerçekleştirmek istedikleri talepleri vardı. Hükümet oylanacak olan Anayasa Değişikliği Paketi'nin içine iş dünyasının bu taleplerini onların istediği gibi koydu. Örneğin, "Ekonomik ve Sosyal Konsey" kuruluyor. Bu kurumun iş dünyası için ne denli önemli olduğunu burada anlatmaya gerek yok. Ancak bu konseyle iş çevreleri hükümeti denetleyebilecek. Diğer yandan, "Kamu Denetçiliği Kurumu" kuruluyor ki, girişimci ve birey haklarını devlete karşı korumak bakımından başlı başına önemli bir gelişmedir.
Bırakalım bütün bunları, değişiklik paketinin getirdiği iki yeni düzenleme var ki, sağduyulu ve kafası ideolojik saplantı ile malul olmayan bir işadamı, sadece bu yenilikler için bile bu pakete olumlu bakar. Birincisi, "Kişisel Verilerin Korunması"na dair düzenleme; ikincisi ise, "Vergi ve sigorta borçlarından dolayı yurtdışı çıkış yasağının ortadan kalkması."
İş dünyası için bu maddelerin ne denli önemli olduğunu anlatmaya gerek var mı?
Ben işadamı olsam, bu maddeleri içeren bir pakete hiç düşünmeden, "evet" çekini keserdim!
