İzmir-Çeşme yolu Urla sapağının karşısında iki tarafı çamlarla kaplı şirin bir yol var. Urla İskele Meydanı'na gider. İskeleye yaklaşınca sola dönen küçük yolun başında bir levha görürsünüz: Yıldıztepe Şehitliği. Bu yola girip biraz ilerleyince ok işareti yönünde devam etmek gerekir. Bol ağaçlıklı dar yolda döne döne bir tepeye çıkılır. Orası Yıldıztepe Şehitliği'dir. Albayrağımız nazlı nazlı dalgalanıyor. Yüksek, havadar, bütün körfeze hakim bir tepe. Çevre verimli araziler, seralar ve yer yer yapılarla dolu.
Tam tepenin üstünde şehitlik var. Ortada büyükçe iki lahit, karşıda kesme taşlardan yapılmış yüksek bir anıt. Bunun üzerine yerleştirilmiş mermer levhada şunlar yazılı:
"Türk'ün özgürlüğü uğruna şehit olan kahramanların, Yüzbaşı Kemallerin ve onbaşı Bakilerin hatırasına. 57. Topçu Er Eğitim Tugayı'nda minnet ve şükranlar ile. 12 Eylül 1965."
Yazının altında madeni zemin üzerinde, "Bastığı yerleri toprak diyerek geçme tanı / Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı" yazılı.
Sol taraftaki mermer levhada asıl aradığımızı buluyoruz. Bu anıtın yapılmasına sebep olan büyük şehidimizin kim olduğunu oradan öğreniyoruz:
I. BT. K. YZB. KEMAL BEY
"1328'de subay çıktı. Balkan Harbi'ne iştirak etti. Arıburnu muharebelerinde yaralandı. Doğu Harekatı'nda bulundu. İstiklal Savaşımızda Urfa-Gaziantep bölgelerinde Fransızlara karşı savaştı. Büyük Taarruz'da 57. topçu alayının 1. Batarya komutanı olarak İzmir'e girdi. Her savaşta pervasızca düşmana atılan piyadesini kahramanca koruyan yüzbaşı Kemal Bey, 11 Eylül 1922 gecesi bataryasıyla yine düşman peşinde Urla'yı kurtarmaya gidiyordu. Abdullah Ağa mevkiinde bir düşman gemisinden atılan mermiler onu ve seyisini ölümsüzler arasına kattı."
İstiklal Savaşı'nda Urla'nın Yunan işgalinden kurtuluşu, İzmir'den üç gün sonra, 12 Eylül 1922'dedir. Düşman kolayca bırakıp gitmedi, ayrılırken bile zarar verdi. İşte Yzb. Kemal bu sırada şehit düştü.
Yzb. Kemal 11 Eylül gecesi Urla'ya cephane götürmekle görevlendirilir. Malzemeler yüklenir, tam Abdullahağa çiftliğinin bulunduğu yere gelince İzmir Körfezi'ni henüz terk etmemiş olan düşman gemileri karayı projektörle taramaktadır. Patikalar arasında ilerlemeye çalışan Yzb. Kemal'in birliğini fark edip ateş etmeye başlar. Asker ormana dağılırsa da Yzb. Kemal ve seyisi Onbaşı Baki vurulur. İki şehit yolun kenarına aceleyle defnedilir. Daha sonra Yıldıztepe'ye taşınırlar ve onların anısına şehitlik yapılır.
Onbaşı Baki Urfalıdır, görevi seyisliktir. Seyis atlara bakar. O zaman toplar atlarla taşınırdı. Sonraki yıllarda Urlalı başka şehitler için de anıta plaketler konmuş.
Yıldıztepe'nin tel örgüyle çevrili eteklerinde güzel bir ağaçlık doku var. Ancak bakıma muhtaç. Yol kenarlarında tamamen kurumuş birkaç tane çam ağacı görülüyor. Kim ilgileniyorsa bunların kesilip ekonomiye kazandırılması iyi olur. Ayrıca orman tazelenir.