Türkiye'de ilk defa bir ilçe takımının, Ziraat Türkiye Kupası'nı kazanması tarihi öneme sahiptir. Bir Sındırgılı olarak Akhisarspor'u tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyorum. Tütün Eksperi olarak da görev yaptığım Akhisar'ın bu başarısından çok mutlu oldum, onur ve gurur duydum. Bu başarı ve şampiyonluk Akhisar açısından iyi değerlendirilmelidir.
Akhisar'ın güçlü bir marka kent olması yönünde dinamikleri harekete geçirilmeli, kurum ve kuruluşlar hep birlikte el ele çalışmalıdır.
Akhisar Ticaret Borsası Başkanı Alper Alhat ve Akhisar Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dr. Mehmet Ulusoy'un 8. Olivtech Fuarı kapsamında basın yemeğinde bir araya geldiğimizde heyecanlarına şahit oldum, projelerini keyifle dinledim.
TÜTÜNÜN BAŞKENTİYDİ
Akhisar, uzun yıllar tütün üretiminin başkentiydi. Tekel'in özelleştirilmesi ile birlikte tütün üretimi azaldı. Şimdi zeytin ve zeytinyağı üretimde özellikle sofralık zeytin konusunda Türkiye'nin en önemli üretim merkezi oldu.
Akhisar marka kenttir.
Akhisar'ın potansiyeli ve kapasitesinin daha iyi değerlendirilmesi için il olması gerekmektedir. Ayrıca şu anda atıl durumdaki, zamanında Tekel tarafından sigara fabrikası olarak tasarlanan yerin bir üniversite olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Bir şehrin markalaşması, kentteki dinamiklerin topyekûn çalışması ile anlam kazanır. Başta şehrin belediye başkanı ve fikir liderleri olmak üzere el ele vermeli, yeni projeler üretmelidir.
Bununla birlikte şu da unutulmamalıdır ki şehrin markalaşması uzun vadeli bir faaliyettir.
Kararlı, sabırlı ve tutarlı bir şekilde, ortak çalışma yapılmalıdır.
Şehirler, ürünlere nazaran çok daha kompleks yapılardır. Çünkü çok fazla dinamikten meydana gelirler. Bu nedenle şehirlerin markalanması, ürünlerin tanıtılmasından çok daha karmaşık bir süreç olarak karşımıza çıkmaktadır.
Şehir markalamada uygulanacak standart reçeteler yoktur. Her şehir kendine özgü değerleri bünyesinde barındırır.
Gerçekçi ve tüm hedef kitlelerce paylaşılan bir vizyonun belirlenmesi ve bu hareket planına uyularak geleceğe adım atılması başarıyı getirecektir. Akhisar her platformda yer alıp markalaşma konusunda çalışmalarını sürdürmelidir. Buna, Türk zeytin ve zeytinyağı sektörünün zirvesine ev sahipliği yapan 8. Olivtech Fuarı'nda ilk günden itibaren Akhisar'ın gövde gösterisi yapması örnek gösterilebilir.
HASTANEYE ZEYTİNYAĞI
Akhisar Ticaret Borsası Başkanı Alper Alhat, zeytin ve zeytinyağının şifa kaynağı olduğunu belirterek, "Keyifli ve sağlıklı bir hayat için zeytin ve zeytinyağı kullanın. Kolesterolden, tansiyondan, obeziteden korunun" diyor.
Zeytin ve zeytinyağı kullanım alışkanlığının artması için öneriler gündeme getiren Alhat, "Okullarda çocuklarımıza zeytin ve zeytinyağının önemini anlatmalı, hastanelerimizde hastalarımıza zeytinyağı kullandırmalıyız" demektedir.
Alhat ayrıca, perakende satışlarda yüzde 8'lik KDV'nin yüzde 1'e düşürülmesinin de yine sektöre "Can" verecek bir adım olacağını belirtiyor.
'YOK YILI' ARTIK YOK
Kendisi aynı zamanda hekim olan Akhisar Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dr. Mehmet Ulusoy da bitkisel, nebati yağların tüketiminin azaltılıp zeytinyağı tüketiminin de artırılmasının sağlık açısından en doğru adım olacağını söylüyor. Dr. Ulusoy, "Zeytindeki yüzde 70 ve zeytinyağında yüzde 30'luk pazar payımızı çok daha yükseğe çıkaracağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.
Çünkü Akhisar, iyi tarım uygulamaları ile zeytinde yok yılını tarihe gömdü. Artık zeytinde yok yılı, yok. Hep var yılı var.
Çiftimiz bilinçli, rekoltemiz yüksek. Tüm bunları neden yapıyoruz, insanımız sağlıklı beslensin, şifa kaynağına daha rahat ulaşsın diye yapıyoruz. Tek istediğimiz var o da günde 3 öğün zeytin ve zeytinyağı kullanılması" diyor.
Son söz: Gelecek bugün ne yaptığınıza göre şekillenir. - Mahatma Gandhi