Galatasaray Teknik direktörü Okan Buruk, Beşiktaş maçından sonra coştu. Öyle sözler sarf etti ki, başka maç izlediğimizi sandık!
Okan hoca direkten dönen 3 topu da sayarak 7 gol bulabileceklerinden bahsetti.
Yapma Okan hocam, öncelikle Weghorst topu üstten dışarı atmasa sonuç da değişebilirdi.
Direkten dönenler tamamen şans toplarıydı. Bir de lig fikstürünün Galatasaray aleyhinde olduğunu dünyada böyle bir uygulamanın olmadığından bahsediyorsunuz.
Galatasaray bu yıl Avrupa kupalarında da oynamadı. Haftada ikişer maç yapan, deplasmanlara çıkan Sivas, Başakşehir, Fenerbahçe ne yapsın? Maçın ortalarından itibaren futbolculardan çoğu yapılmayan faullerde bile yerden kalkmadı, top toplayıcılar saha içine top vermedi! Ne güzel maçı kazanmışsınız işte, bu tür sözlerle diğer takım oyuncu ve yöneticilerinin, taraftarın sinirleriyle oynamak niye?
K ALDIRILSIN
Derbideki top toplayıcısının hareketi konuşuluyor.
Her maçta ev sahibi takımları kendi altyapısında oynayan futbolcularına bu görevi veriyor.
Yanlış hatırlamıyorsam İngiltere'de Chelsea maçında top toplayıcı çocuk, Hazard'a vermemiş, İsviçreli de vurmuştu ona... Görüntü nahoştu.. Bunun bir de takımlara haksız avantajı oluyor. Yine yer İngiltere.
Bu sefer de top toplayıcı hızlıca topu oyuna girmesini sağlamış pozisyonun golle sonuçlanmasında etki etmişti.
Mourinho havalara uçmuştu. Son derbide Tayfun Bingöl'ün hareketini konuştu herkes. Hatta bazıları çocuğu ittirmenin İnsan hakları Beyannamesine aykırı olduğu Bingöl'ün mahkemede cezalandırılmasını isteyecek kadar ileri gitti! Yani o kadar da uzun boylu değil. Şimdi bu çocuklar topu hızlıca verse de vermese de kendi takımları lehine haksız avantaj sağlama derdindeler. Tamam o sinir harbiyle, adrenalinle Tayfun'un hareketi doğru değil ama çocuğun hiç mi suçu yok? Fair play nerede? Şimdi her maç ev sahibi takımları dışarı çıkan topu rakibe vermeyecek bundan böyle. İyi mi bu? Federasyona önerim ya top toplayıcı görevini kaldırsınlar ya da bu çocukları görevlendirme işini ev sahibine bırakmasınlar!
ARDA GÜLER GÜZELLEMESİ
İtalyanların ünlü spor gazetesi Fenerbahçeli Arda Güler'i övmüş. Neredeyse bir sayfa ayıran gazete Arda için "Böylesi yüzyılda bir gelir" başlığını atmış... Ülkemizde artarak çoğalan yabancı hayranlarına duyurulur! Gerçi hala Jesus'un yeterli süre vermediğini görüyoruz. Tribündekilerden ses yok! İsmail Kartal'a 'Oynatmıyor' diye yapılan ağır eleştirilerin yüzde 1'i bile yapılamıyor. Hadi taraftar sus pus, spor kalemleri nerede her saat eleştiren? Arda daha küçük yaşta. Hollanda doğumlu olsa, başta Ajax'ta olmak üzere her maç dakikalar görürdü... Kendini sevdiren bir yapısı var. Kendini eğlenceye ve birilerine kaptırmazsa futbol zirvesi onu bekliyor.
Arda unutmasın ki, yeteneği buralara kadar getirdi ama zirveye çıkması için çalışma dozunu sürekli üstlerde tutacak.
Umarım dünyanın en büyük takımlarında görürüz...