Atalarımızın 'ahirzaman' dediği öyle günlerden geçiyoruz ki hayatın her alanında fitne almış başını gidiyor.
Sadece Müslümanları birbirine düşürmek için değil, toplumsal düzeni, huzur ve asayişi bozmak için de çıkarılan fitne belası, tüm dünyayı sarmış durumda. Sadece dünya işlerinde değil, ahirete yönelik dini konularda da fitne amaçlı birçok bilgi kirliliği var.
Kimisi hadisleri yalanlıyor, kimisi 'deizm' diye tutturuyor. Kimi dine, kimi de devlete dil uzatıyor. Amaç, Kuran-ı Kerim'de de beyan edildiği gibi yeryüzünde bozgunculuk yapmak. İnsanların İslam dini konusundaki yetersiz bilgi sahibi olmasını fırsat bilen fitneci küresel güçler, aslı astarı olmayan yalan dolanlarla insanların kafasını karıştırıp imani hassasiyetleriyle oynamaya çalışıyorlar.
Bu yapılanlar, fitneden başka ne olabilir ki? Özellikle bugünlerde her zamankinden çok daha dikkatli olmalıyız. Mümin olanlar, bu fitne fesat olaylarına feraset gözüyle bakarsa bu tür oyunlara gelmezler.
KELİME MANASI MANİDAR
"Altın ve gümüş gibi değerli madenleri saflığını anlamak için ateşte eritmek" manasına gelen fetn kökünden türemiş olan fitnenin en eski kullanımlarında "derisini daha kolay yüzebilmek için kurbanı sıcak kuma gömmek; kandırmak, gönlünü çelmek" ve "pusu kurarak yol kesmek" gibi anlamları vardır. Kelime Kur'an-ı Kerim'de "ateşe atma, ateşle azap etme" anlamında geçer (Zâriyât 51/13). Fitnenin zamanla kazandığı, insanın zarara uğratılması şeklindeki anlamında ateşte yanmayla ilgili eski mânanın da etkisi olmuştur.
KUR'AN'DA MEN EDİLİYOR
Kitabımız Kur'an-ı Kerim'de de fitne kötülenmektedir. Birkaç ayet-i kerime meali şöyledir: "Onlar öyle sapıklar ki, yeryüzünde fitne ve fesat çıkarırlar." (Bakara 27).
"Onlara; 'yeryüzünde fitne fesat çıkarmayın' dendiği zaman, 'Biz ancak ıslah edicileriz' derler." (Bakara 11). "Fitne çıkarmak adam öldürmekten daha kötüdür." (Bakara 217). "Kalplerinde eğrilik olanlar, fitne çıkarmak için ayetleri kendilerine göre yorumlar." (Al-i imran 7). "Onlar fitne çıkarmak için can atarlar." (Nisa 91) "Onlar yeryüzünde bozgunculuğa koşarlar; Allah ise bozguncuları sevmez." (Maide 64).
O ANDA DİLİNİZİ TUTUN
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) bakınız fitnenin kötülüğünü nasıl anlatıyor:
"Fitneden sakının, söz ile çıkarılan fitne, kılıç ile çıkarılan fitne gibidir." (İbni Mace). "Malı ve canı ile cihad eden, ortalığın karışık olduğu zaman bir kenara çekilip ibadetini yapan ve kimseye zararı olmayan insan, mümin-i kâmildir." (Hakim). "Fitne zamanında evinizde oturun, günahlarınıza tevbe edin, dilinizi tutun, kendi işinize bakın, başkalarının işine karışmayın" (Nesai, Ebu Davud). "Ne mutlu fitneye karışmayana, ne mutlu fitneye maruz kalıp da sabredene!" (Ebu Davud). "Hadiseler, fitneler, tefrika ve ihtilaflar zuhur edince, katil (öldüren) olmaktan kurtulup, maktül (öldürülen) olabilirsen ol!" (Ebu Nuaym).
"Fitne zamanı evinize girdikleri zaman, Âdem Aleyhisselam'ın, Maide suresinin 28. âyetinde bildirildiği gibi 'Beni öldürmek için sen bana elini uzatırsan da, seni öldürmek için ben sana elimi uzatmam' diyen oğlu Habil gibi ol" (Ebu Davud, Tirmizi). "Fitne zamanı evlerinizden ayrılmayın! Oklarınızı kırın, yaylarınızı kesin! Âdem aleyhisselamın oğlu Habil gibi olun!" (Ebu Davud, Tirmizi). "Fitne, fırtına gibi insanları savurduğu zaman, âlim ilmi ile kendini fitneden korur." (Ebu Nuaym)