Geçtiğimiz hafta hicri aylardan biri olan Safer ayına girdik.
Bu ayla ilgili cahiliye döneminden kalma bir konuya değinmek istiyorum. Cahiliye döneminde Araplar, savaşın yasak olduğu haram aylardan çıktıktan sonra her türlü kötü işleri yapmaya başlardı. Bu nedenle Safer ayının uğursuz olduğu yönünde bir inanç vardı. Bu ayda kimse evlenmez, ticarete veya yeni bir işe başlamanın uğursuz sayıldığına inanılırdı. İslam bu batıl inanca son verdi. Ama maalesef bu batıl inanç günümüze kadar sürüp geldi. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v) aynı zamanda cahiliye döneminin hurafeleri ve batıl inançlarına karşı da sürekli mücadele etmiş ve uyarılarda bulunmuştu. Fakat günümüzde bile halen İslam ile cahiliyenin geleneklerini birbirine karıştıran ve bunun dinin gereği olduğunu sanıp bir ritüelmiş gibi uygulayanlar bulunuyor.
Bunu yapanlar arasında sadece İslami ilimler konusunda atalarından gördükleriyle yetinenler değil aynı zamanda kendisini sosyal medyada 'hoca' diye lanse edenler de var. Haliyle bu -sözde hoca olan- kişileri dinleyenler, Safer ayının uğursuz olduğuna, bela ve musibetlerin bu ay içinde birinci kat semaya kadar indiğine ve başlarına birçok kötülük geleceğine inanıyor.
Böyle olmaması için de kendilerine önerilen zikir ve duaları yapıyorlar.
Zikir ve duaya diyecek bir şeyim yok.
Ama bunu bir hurafeye inanmanın parçası haline getirmek doğru değil.
HADİSLERLE SABİTTİR
Bu konuda Peygamberimiz Hz.
Muhammed'in (s.a.v.) en sağlam hadis kaynaklarından olan Buhari ve Müslim'den rivayet edilen uyarıları var. Sadece Safer ayının değil, baykuşun ötmesi ve bazı eşyaların uğursuz sayılmasının da batıl olduğu yönünde bizi uyarıp bu hurafeyi yıkan Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) "Eşya da uğursuzluk yoktur. Baykuş ötüşünün olumsuz etkisi yoktur. Safer ayının hayır ve şerle bir ilgisi yoktur.
Bunlar cahiliye hurafeleridir" (Buhari, tıbb, / Müslim - Selam ) buyurmuştur.
Bunun aksini iddia edenleri anlamak mümkün değil. Safer ayı ile ilgili bu tabular hadislerle yıkılırken bazı çevrelerin, Hz. Muhammed'in (s.a.v.) vefat etmeden önceki son hastalığının Safer ayında başlaması nedeniyle bu hurafeyi sürdürdüğünü görüyoruz.
HERŞEYİ HAYRA YORUN
Rasulullah Efendimiz (s.a.v.) insanların bazı şeylere uğursuzluk atfetmesini yasaklamış, bütün her şeye müsbet bir nazarla bakmayı esas kılmıştır. Bir gün "Uğursuzluk yoktur. Ben, hayra yormayı tercih ederim" buyurdu.
Sahâbîler: "Hayra yorma nedir?" dediler. Peygamberimiz: "Güzel ve olumlu sözdür" buyurdu. (Buhârî, Tıb, 19; Müslim, Selâm, 102). Rasulullah Efendimiz (s.a.v.) vefatından önceki hastalığının herhangi bir ayda başlaması o ayın uğursuz olduğunu göstermeyeceği bizlere bildirilmiştir.
Onun için bu söylentilere asla itibar etmemek ve her şeyi hayra yormak gerekiyor. Aksi takdirde bu bidat olur. İnsanın başına bir kötülük veya bela gelmesi yine kendisinin yaptığı işlerden dolayı olabilir. Çünkü hiçbir zaman dilimi insana uğursuzluk getirmeyeceği tüm uğursuzlukların zamanla değil insanın kendi davranışlarıyla ilgili olduğuna çeşitli İslam kaynakları tarafından vurgulanmıştır.