Yaşarken insanlara hak ettikleri değeri vermeyip, onları hastalığında bir kez arayıp sormamak ne kadar kötü bir huy değil mi?
Hayatını kaybettikten sonra onların arkasından ne kadar gözyaşı döksek, ağlayıp sızlasak boşuna. Cenazelerinde ölenin arkasından ne kadar övgüler dizilse de boş.
Bu davranışa, ikiyüzlülük mü dersiniz?
Pişmanlık mı?
Sonradan aklı başına gelen vicdan mı?
Önemli olan o isimlere yaşarken hatırlamak, verdiğimiz değeri hayattayken onlara anlatmak.
FAZLASIYLA HAK EDİYOR
Size bugün Hakkı Ülkü'den bahsedeceğim.
Kendisinin adı her ne kadar Aliağa ile özdeşleşse de Manisa'nın Salihli ilçesinde bulunan Keli Mahallesi'nde doğup büyüdüğünü ve daha sonra yaşamını Aliağa'da sürdürdüğünü biliyorsunuzdur. Abim yaşında olan Hakkı Ülkü ve ailesinin mahalle komşumuz olduğunun da altını gururla çizmek isterim.
Siyasi görüşlerimiz birbirine zıt olsa da, önemli olanın kardeşlik olduğunu bildiğim için kendisine ayrı bir sevgi ve saygı beslerim. Kardeşi Cengiz Ülkü benim okul arkadaşım, onunla da iyi anlaşırız.
Dedim ya Hakkı Ülkü, gerek belediye başkanlığı, gerekse milletvekilliği döneminde ilçesinin gelişmesi için gecesini gündüzüne katmış bir isim. Böyle bir kişinin adının Aliağa'da bir sokak veya parka verilerek onore edilmesi gerektiğini söylememi yadırgamazsınız herhalde.
Aliağa'nın Belediye Başkanı Serkan Acar ve değerli meclis üyelerinin Hakkı Ülkü adını şehre yaşayan bir yere vermekten kaçınmayacaklarını umuyorum.
GEÇMİŞ OLSUN TARIM
Türk Tekvando sporuna sayısız isimler kazandıran başarılı spor adamı Veli Tarım'ın bir süredir amansız bir hastalık ile mücadele ettiğini sizlerle paylaşmak istiyorum. Kendisiyle telefon görüşmesi yaptığım Veli Hoca'nın moralinin yüksek olduğunu hissettim. İzmir spor camiasının önde gelen isimleri de bir arayıp sorarsa, Veli Tarım'ın moralinin bir kat daha artacağı kanaatindeyim. Uzmanlar böyle hastalıkların tedavisinde moral ve motivasyonun tedaviyi olumlu yönde etkilediğini dile getiriyor.