Bir ülkenin ekonomik hayatında iş yerleri önemli bir yer tutmaktadır. Ülkede üretim ve tüketim değerlerinin bir denge içinde yürütülmesi gerekmektedir. Bu amaçla iş gücünün aranılan niteliklerde eğitilmesi, yeni teknoloji yatırımlarının yapılması ve istihdamın artırılması en öncelikli konular arasında bulunmaktadır. Ülkemizde sınai üretimin, ticaretin ve ihracatın artırılabilmesi için insan kaynaklarının uluslararası rekabetle baş edebilecek niteliklere sahip olmaları gerekmektedir.
Uygulamalı Mesleki Eğitim
Ülkemizde mesleki eğitim görmüş yetenekli iç gücüne duyulan ihtiyaç her geçen gün artmaktadır. Bunun için sadece diploma da yeterli olmamaktadır. Eğitim gören elemanların uygulama yeteneklerini ve yeni teknoloji bilgi birikimlerini artırmaları gerekmektedir. Yabancı dil bilmeyen ve yeni teknolojileri takip edemeyen elemanlar mesleki gelişim konusunda zorluklarla karşılaşmaktadır. Dünya pazarlarında yabancı ürünlerle rekabet edebilmek için çalışan elemanların iş başında eğitimi ve üretim tesislerine yapılan yatırım desteklerin sürdürülmesi büyük bir önem taşımaktadır.
Ekonomimizin geleceği uluslararası ticaretimizi artırmaya ve ihracat potansiyelimizi sürekli geliştirmeye bağlı bulunmaktadır. Kaliteli ve nispeten düşük maliyetli yabancı ürünler karşısında yerli ürünlerimizin rekabet gücünün artırılması önemli bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca uluslararası pazarlarda "Kaliteli Türk Malı" imajının yaygınlaştırılması ve ticari markalarımızın sayısının artırılması da zorunlu olmaktadır.
Ölçek ekonomisi iş hayatında artık bir üstünlük kriteri olmamaktadır. Yeni yönetim anlayışında izleyici olma yerine önder olma, esneklik ve değişime uyum sağlama yeteneği ön plana çıkmaktadır. Yeniden yapılanma konusu öncelik kazanmakta, kuruluşlar daha yalın ve daha az kademeli bir örgütlenme modeliyle daha rekabetçi olabilmektedir. İçinde bulunduğumuz yoğun küresel rekabet ortamı yöneticileri daha farklı olmaya zorlamaktadır.
Yeniliklere Duyarlı Davranmak
Yeni teknoloji uygulamaları günümüzde üretim yapma ve iş yönetme sistemlerini sürekli geliştirmektedir. Ülkemizde istihdamın ve üretimin artırılabilmesi rekabet gücü yüksek yeni teknoloji yatırımlarının teşvik edilmesine bağlı bulunmaktadır. Küresel bilgi ağından ve dijital teknolojilerden daha çok yararlanmak büyük bir önem taşımaktadır. İş dünyasında yeni yönetim anlayışı ve yeni örgütlenme modelleri ön plana çıkmaktadır.
Bir başka deyişle dünyayı yakından izlemek ve yeniliklere duyarlı davranmak zorunlu hale gelmektedir. Çalışan elemanların kendi uzmanlık dallarında yönetim geliştirme ve şirket politikalarıyla ilgili görüşlerini belirtebilecekleri bir platformun oluşturulması fayda sağlamaktadır. Şirketlerde iletişim kanallarının yatay olmaktan çok dikey işlediği süreçlerde kendilerini yetkisiz ve yalıtılmış gören elemanlar sürekli gelişme projelerine yeterli bir katkıda bulunamamaktadır. Günümüzde insan odaklı, sürekli gelişmeyi hedef alan, yenilikçi ve esnek yönetim anlayışını benimseyen kuruluşlar daha başarılı olmaktadır. Açık iletişim ve katılımcı yönetim anlayışıyla başarıya ulaşan şirketlerin sayısı da giderek artmaktadır.