Madonna, Jennifer Aniston, Kylie Minogue gibi bazı sanatçıların yıllar evvelki resimleri ile bugünkü resimleri arasindaki farkları ve de bugünkü ne kadar daha genç ve güzel oldukları... Hiç kimse hatırlamıyor mu, o dönemde de bu hanımlar yine çok güzeldiler. Ama o zaman da kalın kaş ince dudak, o döneme ait kabarık saç modeli moda idi. Bugünkü tipleri, makyajları ile halkın önüne cıksalardı herhalde o zaman çok kınanırlardı. Ama unutmamak gerekir ki her zamam moda az da olsa çok da olsa geriye döner. Bazı starlar buna yetişti bile...
ASIL ÜZÜCÜ OLAN
Küçükken duyduğumuz haberlerin en üzücü olanlarından biri, bir çiftin ayrılması idi. Dünyanın sonu gelmiş gibi hissederdik. Hanımlar negatif bir kişi görünümünde idi. Erkek tarafı çaresizlik içinde kıvranan bir duruma düşerdi. Halbuki bu günlerde o kadar çok normal ki boşanmak ve boşandıktan sonra, hele cocuk varsa aynen eskisi gibi görüşmek. Bunun sebepleri ya çok genc evlenmek, ya hanımlarin bilhassa iş hanımı olarak özgürlüğünü tatması ya da evli çiftlerin eskisi gibi birbirlerine karşı sabırlı olamamaları... Aynı biraz önce bahsettiğimiz hanımların değişimi gibi. Eskisi mi, yenisi mi hangisi makbul bilemem ama bende belki yaştan dolayı hep eskiler dermişim.
Sigara ve gürültülü müzik tatilciye azap
Yazlık yerlerle görüşünce en büyük sorunlardan biri ses düzeyinin yüksekliğinden doğan sorunlardı. Her dükkan sahibi once sigara sonra da ses sorununu mevzu etti, işlerin az da olsa düşüşüne. Bence biraz yanlış bir yorum. Sigara zaten dünyanın en medeni ülkelerinde out olmuş. Çok konuşldu, kimsenin kimseyi zehirlemeye hakkı yok. Tam bu mevzu halledildi ki, yüksek ses düzeni girdi devreye. Kim ne derse desin, hiç bir medeni tatil yöresinde patırtı yaparak tatilciler rahatsız edilmez. Ege'nin en çapkın adası Mikanos'ta bile halkın yaşadığı bölgelerde gürültülü kulüpler yoktur. Bu İbizada'da, Saint Tropez'de de aynıdır. Bu yüzden mekan sahiplerinin isyanlarına çözum getirmek için yüksek müzikli mekanları ya kapalı bir yer olarak ya da yerleşim mekanlarının dışına taşımalıyız. Geçen akşam, sevilen bir sanatçımızla elit bir hanımın arasında geçen bir sohbete şahit oldum. Sanatçı hanım arkadaşım, " Bizim şarkımız 'Bir Teselli Ver' ise, bunu da söylemek ve dinlemek istiyorsak sigara, içki ve gürültüye karşı gelinmemelidir" tezini savunurken karşısındaki hanım arkadaşım "Bu güzel şarkıyı kapalı bir mekanda sigarasız ve alkolsüz çok güzel bir şekilde dinler ve mutlu olurum" dedi. İkisinin arasını bulamadık ama birkaç dakika sonra beraberce "Bir Teselli Ver" diye canı gönülden şarkıyı okuduklarını gördük. Gönüller bir olsun her şey olur, boşverin sigarayı, mekanın şeklini...
Bir daha Abacı gelir mi?
Bu arada muhteşem Fasl-ı Şahane gecesine gelemedim. Boşverin Abacım gelmiş, gelmemiş, afiş şöyle olmuş böyle olmuş dedikodularına... Bir Abacı daha gelir mi? boşverin. Aralar düzelir de yine birlikte olurlar da onun billur sesi de katılır bu muhteşem birlikteliğe. Sinan Kuzucu'yu tekrar tebrik ediyorum. Bana bu olayları arayip anlattığı ve fikrimi aldığı için... Ve Nalan Altınörs'ün sahnede yaptığı teşekküre ben de teşekkur ediyorum. Kaliteli kişiler, ne de olsa İzmirli...
