• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın

BESİM KAZADO

Milano'da küçük bir kış turu

besim.kazado@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 08 Şubat 2012
Alışveriş merkezleri, sevdiğim pastaneler, kruvasanlar, meydanlar, binalar... Üçüncü Milano turumda yeni gelişmeler ve yeni konular var

Tabii ki bu belki sizinle üçüncü Milano turumuz. Bir kez daha Milano'dan bahsedeyim mi? Orayı kaçıncı kez anlatıyor? Gibi sorular aklınıza gelmesin diye düşündüm, hiçbir zaman, hiçbir gezim hakkında aynı yeri veya konuyu yazmadığıma, hatta internetten bulabileceğiniz bilgiler dışındaki özelleri ilettiğime göre yaz Besim, yaz dedim. İzmir, İstanbul hakkında senelerce yenilikler yazabildiğimize göre...
Milano'da ilk sabah, hani o sevdiğim canım arkadaşım İzi'm ile o çok özlediğim kruvasanımı yemeye o ünlü pastanem Saint Gregorio'ya gittik. Kremalı, içi bol kremalı, kimsenin yapamadığı, kremalı kruvasanım. İnanın rüyalarıma giriyor. Bir de sürpriz oldu ki kremanın içine yenilik yapmışlar, bol bol şam fıstık doğramışlar. Oh be hasret bitti dedim, affınıza sığınıp 3 tane yiyiverdim, cafem ve de İzi'nin dehşetli bakışları altında. Burası epey eski bir pastane. Tüm mamüller günlük. Karışık minik sandviçlerden, pasta, kek, değişik tatlarda kruvasan, börek çeşitlerine kadar hepsi birbirinden lezzetli imalatlarla bezenmiş bir yer. Her sabah ziyaretimizi tekrarlamak üzere pastaneden ayrıldık. Unutmadan yazayım, son gecem için Türkiye'ye getirilmek üzere kruvasan siparişi verdik, patron özel buzlu kabında muhafazalı mamulatları teslim etti. Biz de İzmir'de bilhassa bu mevzuda başarılı kişilerle tada tada yedik bu inanılmaz lezzetleri.
Duomo'ya yürüyerek gitmeyi teklif ettim canım arkadaşıma. Şaşırdım, 'evet' dedi. Gozüme ilk çarpan yenilik, bazı eczanelerin önündeki minik ecza depoları. Çok elzem ilaç ve gereçler Bu cam depolarda fiyatları ile sizi bekliyor. Eczanelerin kapalı olduğu saat ve günlerde burada bulunan istediğiniz gereci paranızı atıp anında alabiliyorsunuz.
Dolce& Gabbana'nın vitrininde bu sezon sinema odası işlenmiş. Duvarında da tüm üst kadrosunu içeren afişleri, çok ilginç geldi bana. Daha da ilginç ve göğsümü kabartan bir nokta da virindeki dizaynır isimleri idi. Başta (ailesini ve kendini tanıdığım Trussardi firmasının başında bulunan) Ümit Benan ve 3 ayrı Türk ismini okuyunca bilmem siz de neler hissederdiniz.

TAŞLI AYAKKABILAR

Markalardan bir geçelim dedik. Prada'daki taşlı ayakkabıları size şöyle bir fotoğrafladım.
En sevdiğim isimlerden biri Alexander Mqueen'e uğradım bir tek. Yıkılıyor inanın. Bir tek o yetti bana. Vitrinlerden de çoğu çok cazip ama biri vardı ki, sizin için fotoğrafladım. Vitrinde deli yağmur yağıyor, yağmurluklarını giymiş mankenler (!), yağmurun altında, dev bir araba cam silicisi faaliyette...
Milano'ya gidenlerin mutlak bildiği Duomo meydanındaki Galeria'nın hemen yanındaki antik binanın tepesindeki ultra modern çatıyı görünce şaşırdım. İlk defa böyle bir yapının içinde hatta tepesinde böyle bir ofisle karşılaştım.
Acele İzi'nin dükkana geçtik, Milano'da evli olan Müge'yi görecektim. Soluğu en sevdiğim bistro-bar 'Madonnina'da aldık. Oranın da espresso ve sıcak çikolatasını başka bir yerde pek tadamassınız. Bir de mutlak yanınızdaki masalardan biri veya ikisi birden bizdendir.

HAMBURGER VE ÇİKOLATA

Unutmadan yazayım, tüm pasajların girişinde değişik aktiviteler var. Kemanlar sizi öyle bir davet ediyorlar ki...
Akşam, hiçbirinizin gittiğini tahmin etmediğim bir yere gittik yemek için. Caddelerden Washington, üzerindeki restoranlardan Denzel... Toplayalım Denzel Wasington... Minicik bir üst ve alt katı olan hamburgercinin masaları hep dolu. Yediğiniz belki en iyi hamburger, yanında gelen patatesleri hiçbir yerde yemedim bu güne dek. Restoranın sahibinin Musevi oluşu burada domuz etinin olmadığına garanti. Falafel, ezme, sebzelerden karışmış bir başlangıç tabağı, lezzetli çorbası haricindeki hamburgeri mutlak tatmak için gitmeye değer.
Gece eve dönerken o bizim meşhur çikolata dondurmacısına uğramamak mümkün mü? Cadorna'da, 8 çikolata çeşidi var, birbirinden lezzetli. Daha önce de yazmıştım galiba tüm çalışanlar da siyahi. Doldurttuk kutulara, eve servis.

Yarın: Yeni Armani otelinden Milano kalesine ve suni kar'lı kayaklara...


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.