• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
BESİM KAZADO

Ramazan New York'ta da yaşanıyor

besim.kazado@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 21.06.2015, 00:00
Türk restoranlarında iftar yemeği adeti pek yok... İşletme sahipleri Ramazan ayı boyunca birer kez davet veriyor... Ama her akşam camilerde zengin iftar sofraları kuruluyor

Ege'nin bu en güzel pazar sabahında 'Ayların Sultanı Ramazan' ayının ilk pazarı, umarım buralardan her haftaki sohbetimize daha da coşku içinde devam ederiz. Her pazar size bir senedir bulunduğum New York'un her türlü renklilikleri ile misafir oldum. Bu pazar ise buradaki Müslüman kardeşlerimizin en mübarek ayımız Ramazan'da neler yaptığını, bol bol kişilerle yaptığım sohbetlerden derlediğim mektupla hasret gideriyorum.
Ramazan'ın gelişi ile buradaki Türklerin çoğunlukta olduğu semt camileri pırıl pırıl din kardeşlerini bekliyor durumda. En çok bilgiyi NYPD yani NY polis departmanında toplum koordinasyonunda 'Müslümanlardan sorumlu toplum koordinatörü' Erhan Yıldırım'dan aldım. Erhan aynı zamanda yıllarca evveline dayanan bir cami görevlisi. Bayram ve bilhassa Ramazan aylarında verilen iftar yemeklerinde hazırlıklar dışında tüm ailelerin çocukları ile tek tek ilgilenen yegane amatör kişilerden biri.

TOPLUMLAR KAYNAŞTI
Yıldırım ile yaptığımız sohbetten öğrendiğime göre eski yıllarda herkes evde pişen yemeklerinden camiye getirirmiş. Daha sonraları ahçılar tutulmuş daha profesyonelce çalışılmış. İşte o yıllarda Erhan kardeşimiz yemek tanzimi ve dağıtımında yer alırdı. İftar anında ailelerin rahatça yemek yemeleri için çocularla bizzat ilgilenirdi. Bunu 7 sene ara vermeden yerine getirmiş. Önceleri Eyüp Sultan, Kırım ve Uğur camilerinde başlayan bu adet açıldıkça diğer camilerde de adet haline gelmiş. Dini günlerde dağınık olan Müslüman toplumu buradaki Türk Müslümanlar sayesinde daha düzenli şekilde toplanmaya başladıktan sonra örf ve adetler daha sağlam yerine getirilmeye başlanmış.
Uzakdoğu, Asya, Afrika gibi Müslümanlar daha düzenli bir şekilde bayram kutluyorlar bugün bizim kardeşlerimiz sayesinde. 2004'te Brooklyn belediye başkanı ilk kez iftar yemeğine gelerek dinler ve ülkeler arasında köprüler kurmuş oldu. Dünyaca ünlü başkanlardan Bloomberg'in sonraki yıl katılması ile toplumlar daha da sıkı bir şekilde kaynaştı, hatta o yıl Müslümanlara her şeyin düzeni temizliği ve bağları için ödül verilmiş başkan tarafından. O zengin davetin sponsoru da Ali Baba restoranın sahibi Ali Rıza Doğan olmuş.

BAYRAM HARÇLIĞI
Buradaki ünlü Türk restoranlarında iftar yemeği adeti pek yokmuş. Buraların sahipleri Ramazan süresince birer kez davet verirlermiş. Ama her akşam camilerde zengin iftar sofraları kuruluyor. Erhan kardeşimizle yaptığım konuşmanın sonunda buradaki bir eksiği çıkardık ki seneye ömrüm vefa eder de burada olursam bu mübarek ayda belediyelerle anlaşıp ortak çalışmalar yapıp Ramazan Festivali'nin öncülerinden olmak isterim. Bir ay boyunca eski Ramazan eğlenceleri ile dolu dolu bir rengarenk fuar düşünebiliyor musunuz ne kadar iyi olur?
New York'un olmazsa olmazlarından 'Simit+ Smith'in herşeyi, koordinatörü Gökhan Çakmak kardeşimle yaptığım görüşmede, Ramazan ayı boyunca harika lezzette (tattım) pideleri menüsüne eklemiş. İftara doğru sıcak sıcak sunuyorlar 6 ayrı mekanlarında. Bayramda ise kültürümüzü yaşatmak için bayram namazından sonra tüm çocuklara 'bayram harçlığı' fikrinde özel kartlar dağıtacaklar ve de o kartlar karşılığı Simit+Smith'lerden değişik yiyecekler alabilecekler çocuklar.
Bunun dışında yine bayramda kurbanlar kestirip ihtiyacı olan evlere dağıtacaklarmış. Memleketlerinden bu kadar uzak olmalarına rağmen dindaşların böyle günlerde sıkıca bağlanmaları çok etkileyici bence. Tüm Müslüman arkadaşlarıma ve de Müslüman alemine nice hayırlı Ramazanlar diliyorum.
Bu arada gerek facebook'tan, gerek instagram'dan çocuklarını mezun eden aileleri gördükçe gözlerim yaşarıyor. Tanışalım tanışmayalım, hepinizi candan kutluyorum. Ne güzel bir duygu olmalı....

Babalara özel vitrinler

Bugün, bu pazar her yıl gibi çok özel. Bu gün 'Babalar Günü'. Tüm dünyada kutlanıyor. Evet geçen ay kutladık, en hisli, en gerekli, en karşılıksız sevginin olduğu gündü 'Anneler Günü'... Ama bugün de hani aile onsuz olabilir mi? Hiç düşünebildik mi? Evet anamız tek başına da bizi büyütür, tek başına da okutur, tek başına da şımartır... Ama baba olmasa??? Onun için ben anne- baba yani aile derim. Baba kelimesini hakkeden bütün babaların 'Babalar Günü'nü kutluyorum. Bu arada buralarda vitrinleri, bugün yapılacak aile eğlencelerini düşünebiliyorsunuz umarım. Haberlerde an be an hava durumu bildiriliyor. Saat kaça kadar yağmur, rüzgar ihtimali var mı, ona göre nerelere gidilebilecek karar verebilesiniz diye.

Yaşam dolu dolu devam ediyor
Kısaca olmazsa olmazım buradaki sanat aktiviteleri... Bu arada face'te olsun gazeteden olsun yazılarımı okuyup bana teşekkür edenlere ben teşekkür ediyorum.
Central Park'ta açık hava konserleri başladı. Lincoln Center'da hafta sonları açık hava pazarı kuruluyor. Metropolitan'da geçen hafta 'Sleeping Beauty- Uyuyan güzel'i izledim. Tek kelime ile muhteşemdi. Bu hafta 'Romeo&juliet', haftaya 'Swan lake- Kuğu Gölü' var. Balenin 75. yıl kutlamaları için. Amerika'nın tartışılmaz bale kuruluşu Alvin Ailey de 21'ine kadar Lincoln'da.
Dolu dolu devam ediyor yaşam buralarda. Hepsine yetişebilmek gibi bir hayalim olmasa da gidebildiğimi sizinle paylaşmak çok güzel. Hepinize hayırlı Ramazanlar, mutlu bir hafta diliyorum.

Alsancak Hasan'ını kaybetti
Alsancak Hasan'ını kaybetti
Sabah gözümü açtım. Sevgili arkadaşım Gülengül'ün, ardından Türkan Uslu'nun, ardından Mimi Hazan'ın... Tüm Alsancaklıların tanıdıkları ve de çok sevdikleri, yıllarca Yargıcı mağazasında kendine has sevimli, inatçı, espri dolu karakteri ile hizmet veren (hani Konak'taki Saat Kulesi gibi) olmazsa olmazı Hasan (Neonakis) Gençoğlu kaybetmişiz. Çok duayeni peşpeşe kaybettik bu yıl. Çok ama çok üzgünüm. Koyu bir Galatasaraylı, Audrey Hepburn, Robert de Niro, Catherine Denevue... hayranı olan epey kültürlü, epey kibar, hastalık hastası, can dost Hasan'ı kaybettik. Oralara gelince Reyhan'dan, Girit Restoran'dan, bankanın önünden 'Besiiim' diye seslenen Hasan'ı unutmak zor olacak. Daha birkaç gün oluyor 'Gel artık bi yemek yiyelim' diyen çağrısı kulağımda. Facebook'a koyduğu içinizi açan resimler, yazılar... Bunlardan birini hatırlıyorum.
ŞİMDİ BANA KAYBOLAN YILLARIMI VERSELER YİNE HARCARIM. MEZARA GÖTÜRECEAK DEĞİLİM YA...
Hasan seni Alsancak ve de ben çok arayacağız. Mekanın cennet olsun

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA