İyisiyle kötüsüyle ligin ilk yarısı sona erdi. Göztepe'nin kazandığı maçlar da oldu, puansız bitirdiği de. Sonuçta Göztepe için kötü başlayan ilk yarı maçları zaman zaman zikzak çizerek de olsa iyi bitti. Son beş maçın dördü kaybedilmiş olduğu ve yalnızca iç sahada bir beraberlik alındığı için dünkü maçın önemi çok büyüktü. O nedenle Göztepe için bu maç "final" niteliğindeydi. 3-0'lık skor da finalin iyi olduğunu gösteriyor. Geçen yıl çok başarılı bir ilk yarı geçirmiş Göztepe 30 puan toplamıştı. Bu yıl lig ikincisinin puanı 29. Bu sezon gerçekten çok farklı.
Tüm olumsuzluklara karşın 22 puan alındı.
Değeri bilinmeli. Sezon başında daha az gol yer Göztepe demiştim. Bu tarafını bildim. Ama gol atmakta çok zorlandı sarı kırmızılılar. Bu da herkesi üzdü. Ama yukarıda da yazdığım gibi sonu iyi bitti.
Tebrikler tüm emeği geçenlere.
ŞİMDİ UZUN ARA VAR
Şimdi uzun bir ara var. Önce dinlenecek ve moral toplayacak takımın tüm fertleri. Sonra küçük dokunuşlar ve gerekli takviyeler gelecek. Yıllardır söyledim.
Bir kez daha söyleyim. Ne olur takımın kimyasını bozmayın. Çok transfer yapılmasın, eksikler tamamlansın. Ankaragücü maçına gelince. Çok güzel üç gol oldu.
İlkinde Halil'in gayreti ve pası, Jerome'nin harika vuruşu. İkinci golde Poko'nun al da at dediği pası, Halil'in iyi bitirişi. Son golde Castro ustalığı ve Gouffran'ın temiz vuruşu. Hepsine bravo. Goller dışında maç çok 'gel-git'lerle oynandı. Bazen Ankaragücü, bazen de Göztepe üstündü.
Ankaragücü atamadı, Göz-Göz attı. Neticede üç puanı Göztepe aldı ve ilk yarıyı galibiyetle noktaladı. Ligin ilk yarısı ile ilgili vurgulanacak çok şeyler var ama yerim dar. O da bir daha ki sefere...