Yüreğimizi yakan hain terör saldırısı, tüm yurtta halkımızın kolkola girmesini sağlayıp, futbolseverleri bütünleştirip Türkiye bilincini doruğa çıkarırken, keşke takvim uygun olsa da maçlara bir hafta ara verseydik. Çünkü iğrenç eylem ve uzantısı tablolar psikolojik yönden futbolcuları olumsuz etkiledi.
Sürekli sahada kardeşlik, tribünlerde barış ve teröre karşı kardeşlik sloganları futbolcularda hırs bırakır mı? Hele F.Bahçe dün gece bir garipti. Sanki Feyenoord'u sahadan silen takım gitmiş, yerine sanki Süper Ligde küme düşmemek için çırpınan ve tek puana oynayan bir takım vardı. Sarı-lacivertlilerin maç seçtikleri açıktı. Ama sen, "Avrupa'da hedefe gideceğim" deyip ligi boşlarsan şampiyonluktan sözedemezsin.
Avrupa Ligi'nde nereye kadar gideceğin belli değil ama, ligde Şampiyonlar Ligi vizesi alamazsan geleceği de karartırsın. Başakşehir ve BJK ile ara 7, G.Saray ile de 4 puan açıldı. 2. yarıda fikstür de aleyhine, BJK ve G.Saray'a gidilecek. İlk yarıda Antalyaspor sahada cirit attı, eğer Volkan, Skrtel'in hatalarıyla pozisyona giren Deniz ve Eto'o'nun gollük şutlarını çevirmese Fener ilk yarıda havlu atabilirdi. F.Bahçe 2. yarıda da ders almadı. Sadece orta sahada De Souza çabaladı durdu, gerisi havagazı. Büyük umut Lens defansa sürekli takılırken, Alper de topla fazla oyalanıp sadece kendini yordu. Ve İzmirspor'dan yetişen eski G.Saraylı Yekta, harika şutla işi bitirdi. Ünlü hakemimiz Cüneyt Çakır açıkça F.Bahçe'yi katletti.
Sow'un harika rövaşata golünü yardımcısı santraya koşarken faul uydurarak iptal etti. Kendi takım arkadaşının eline basan Antalyaspor'lu futbolcu için Volkan Şen'den özür diletti. Ardından rakip ceza alanı dışında makasa alınıp düşürülen Lens'in aleyhine, "Yerde elle oynadın" diyerek atış yaptırdı. Nihayet Antalyaspor'lu bir futbolcu topu elle kesti, Alper'e "Sen elledin" dedi. Çakır böyleyse diğerleri eyvah.