Galatasaray'ın baştan bu yana savunma ikililerine bakalım.
St.Johnstone, Randers, PSV ve Lazio maçları dahil, 7 Avrupa, 5 lig maçında Luyindama-Marcao ve Luyindama-Nelsson ikilileri ağır basıyordu.
İki Avrupa sınavında da Alpaslan-Luyindama denendi. 5-1'lik PSV yenilgisindeki üçlü savunmayı da dahil edersek bu dörtlüden sadece Nelsson-Alpaslan ikilisi ile başlanmamıştı ki 13. maçta bunu da gördük. Fakat hepsinden kötü oldu. Alpaslan'ın 11'de sahaya çıktığı ilk lig maçıydı mesela. İkili arasındaki uyumsuzluk daha ilk dakikadan kendini belli ederken G.Saray kalesi tehlike üstüne tehlike yaşadı. Sanırım Muslera kariyerinin en hareketli günlerini geçiriyor.
Bazen kaleci olduğunu unutup stoper gibi davranmaya çalışıyor. Bekler de evlere şenlik olunca G.Saray ceza sahası içerisinde sürekli bir aksiyon yaşanıyor. Peki sorun sadece savunmada mı? Elbette ki hayır.
KAÇ OYUNCU VAR?
Ortası da sorunlu kanadı da. Hücumu da problemli yedek kulübesi de. Soru şu... Geride kalan 13 maça bakarak bu takımın bankosu şu olur diyebileceğiniz kaç oyuncu var. Daha doğrusu hiç var mı?
Mesela önümüzdeki hafta hangi futbolcunun eksikliği bu takımı sıkıntıya sokar. Acı gerçek cevaplarda gizli. Bir de tüm bunlara Terim'in formsuzluğu eklendiğinde geriye pek bir şey kalmıyor zaten. Sezona bu kadar erken başlayan bir takımın bu kadar uyumsuz gözükmesi o kadar tuhaf ki. Bir takım kazanır, kaybeder, iner, çıkar bunlar normal. G.Saray'ın sorunu bunlar değil ki.
Sorun genel. Sorun görüntüdeki ümitsizlik.
Bundan sonra ne olur bilinmez. Fakat şu bir gerçek ki. Bu futbol bırakın şampiyonluğu, ilk 10'a girmek için bile yetmez.