Göztepe çoğu otoritenin düşecekler arasında saydığı dönemde müthiş bir şahlanışla Konyaspor maçıyla birlikte patlama gerçekleştirdi.
Konya ve G.Şehir maçlarında 10 kişiyle alınan 4 puan, gelecek güzel günlerin işaretiydi. Ve son Kayseri maçı olayı 4 farklı galibiyetle taçlandırdı. Öncelikle Sepil yönetimini 3 Başakşehirli'yi kadroya katarak yaptığı doping için kutlamak gerek.
Mossoro ile Soner'in kalitelerini ve performanslarını biliyorduk, Napoleoni için tereddütler vardı. Ama İtalyan, Kayseri maçındaki fırsatçılığı ve gol şovuyla kendini kanıtladı. Göztepe'de artık taşlar yerine oturdu. Kime göre verirseniz verin Göztepe aşkıyla herşeyini ortaya koyuyor. Canlılık hırs ve kazanma arzusuyla alkışlanırken artık Tamer Tuna kime görev verirse versin formayı hakkıyla terletecek durumda. Beto bizim güvencemiz de, cezalı olduğu için yayılan "Eyvah"ları Göktuğ başarılı performansıyla giderdi, görev verildiği zaman kaleyi güvenle koruyabileceğini gösterdi.
Tereddüt edilen Berkan da "Bu forma artık benim hakkım" diyor. Poko bu takımın gizli kahramanı, Alpaslan da cengaveri. Daha önce eleştirdiğimiz Jerome bile artık rakip defansları dağıtıyor, arkadaşlarına kanallar açıyor, pozisyonlar yaratıyor.
BAŞAKŞEHİR'İ ÇELMELEYEBİLİRİZ
Bu takım böyle oynasın tehlike yaşamaz, her takıma kök söktürür, kolay kolay yenilmez, Puan Cetvelinde rahat bir yere ulaşır. Aman biraz daha yukarılara çıkarsak, "Hedef Avrupa" demeye başlamayalım, bize yaramıyor, ters geliyoruz. Ben Başakşehir deplasmanından da ümitliyim.
Gazişehir'i deplasmanda yendiğine bakmayın, biz gider, onlardan puan veya puanlar alırız. Yeter ki Kayseri maçındaki gibi işi ciddi tutalım 90 dakika iyi mücadele edelim. Hele Fatih Terim Stadı'nı deplasmana çevirecek bu taraftarın coşkusuyla...