Hafta ortası Altınordu için son derece gururlu tablolarla geçti. Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören kırmızı-lacivertli kulübü ziyaret ederek muhteşem tesislerini gezdi, başkan Seyit Mehmet Özkan'ı kutlayarak tüm kulüplerin Türk Futbolunu geliştirmek için Altınordu modelini izlemesi gerektiğini, böyle bir çaba gösterenleri federasyon olarak her zaman destekleyeceklerini söyledi. Bu ne demekti biliyor musunuz, Altınordu'nun yıllardır haykırdığı slogan "Türkiye'nin Altınordusu" tüm yurda en yetkili ağızdan bir mesaj olarak gönderilmesiydi. Ama bu mesajı hakemler iyi algılamalı, A.Ordulu gençleri ezdirmemeli. Kesinlikle A.Ordu'ya kıyak yapsınlar demiyoruz, hakkını yedirmesinler yeter. Çaykur Rize maçında Abdülkadir Bitigen 52. dakikada haksız yere Erdoğan'ı atarak yenilgiyi hazırlamıştı. Dün de Serkan Tokat Hüsamettin'in, Caner Aktaş'tan hiçbir müdahale olmadığı halde kendini yere atmasına penaltı vererek A.Ordu'yu cezalandırdı, moralman yıktı.
BİR DEVRELİK FUTBOL
A.Ordu ilk yarıda son derece iyi bir futbol sergileyerek 2-0'lık bir avantaj sağladı. Ama ikinci yarıda Giresunspor çok baskılı oynadı. Hüseyin Eroğlu'nun A.Ordu'nun ikinci devrede uzun süre mahkum kalışına bir açıklık getirmeli, gerekli uyarıları yapmalı. Yine de durum 3-3 iken eğer final paslarını iyi yapabilselerdi kazanabilirlerdi de. A.Ordu'nun genç kalecisi Berke mükemmel kurtarışlar yaptı ama hatalı bir gol yemekten de kurtulamadı. Bilmeli ki bir kaleci hiçbir zaman elle veya ayakla ortadaki adama degaj yapmaz, topu sağa veya sola gönderir.
Giresunspor nasıl şampiyonluğa oynadığına ilişkin örnekler verdi, Mehmet Akyüz, Sinan Özkan ve Dimitriadis çok başarılıydı. İzmir'den bir puan Karadeniz takımını üzmez.
A.Ordu kazansaydı adeta uzun atlayacak, Play-Off iddiasına dönecekti, olmadı.