• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın

ATILGAN BAYAR

Cemaat Said-i Nursi'yi nasıl anlıyor?

atılgan.bayar@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 22 Şubat 2014
Alimlerin yazması gereken bir konu. Ancak bu konuda hiçbir çalışma yapılmadığı için bu Pazar yazımda haddimi aşacağım.
Cemaat, Said-i Nursi'yi referans alıyor mu, almıyor mu? Said-i Nursi ile bağlarını kopardılar mı, koparmadılar mı? Çok tartışılan bir konu...
Kimi Nur talebeleri, Cemaat'in Nurculuk ile alakasının kalmadığını söylerken, Cemaat Risale referanslarına devam ediyor.
O halde, şu soruları sormamız lazım? Cemaat, risaleleri nasıl anlıyor? Doğru mu yorumluyor, yanlış mı yorumluyor? Said Nursi ile onu anlayışı/anlamlandırışı çerçevesinde Fethullah Gülen arasında paralellikler var mı?
Açıkçası, benim en önemli gördüğüm kişisel paralellikler arasında Said-i Nursi'nin bir istihbarat (Teşkilat-ı Mahsusa) ajanı olması ile Fettullah Gülen'in istihbarat merakı paralelliği var.
İstihbarat teknik ve yöntemleri, geleneğe yerleşmiş, çeşitli baskılar sebebiyle de neredeyse 'usül' haline gelmiş olabilir.
İkincisi ise, daha çok yaşam biçimini etkileyen konumlar. Said-i Nursi "Hanımlar Rehberi" isimli eserinde "bekar kalma"yı telkin ediyor. Ancak evlilik konusunda yalnızca Nurcular ile evliliği tavsiye ediyor. İlginç bir paralellik de burada var.
Yaşam biçiminden daha çok, gelecek yorumlama veya kehanet diyebileceğimiz ve diğer İslam yorumları ile de çelişkili görünen temaları Gülen'ciler nasıl anlıyor. Asıl buralara bakmalıyız.
1-Sikke-i Tasdik-i Gıyabi'de; Kur'an-ı Kerim'deki Nur suresi, Nurculuğa delil olarak gösteriliyor ve "sıracunnur" sıfatının risalelere verildiği söylenir. Oysa Kur'an-ı Kerim'e göre "sıracunnur" Hz. Muhammed'in (SAV) sıfatıdır.
2- Yine aynı eserde Said-i Nursi "ümmi" yani cahil olduğunu söyler, ancak Molla Mehmet Emin okulunda okuduğunu biliyoruz.
3- Nur Meyveleri'nde, "bunları ben yazmıyorum, bana yazdırıyorlar", Asa-yı Musa'da, "bugünlerde bana ihtar edildi"; Sikke-i Tasdik-i Gıyabi'de "daha yazılacak çok işaretler var. Fakat izin verilmedi şimdilik" ifadelerini kullanır. Vahye yakın bir ima vardır.
Şimdi gelelim, belki de Gülen Cemaati'ni anlamamıza yarayacak, en önemli anahtara.
Yine Sikke-i Tasdik-i Gıyabi'den...
4- "Ümmetin beklediği ahir zamanda gelecek zatın üç ödevi olduğu" (...) "Bu hakikatten anlaşılıyor ki, sonra gelecek mübarek zat Risale-i Nur'u
bir program olarak yayacak ve uygulayacaktır. O zatın ikinci ödevi hilafeti islamiyeyi ittihadı İslam'a bina ederek, İsevi ruhanileriyle ittifak edeceği..."
İşte sorulması gereken soru tam da buradandır. Acaba, Fethullah Gülen, kendisini Said-i Nursi'nin ilan ettiği "Ahir zamanda gelecek zat" olarak mı görüyor? Ya Gülen'ciler?
Bu sorunun cevabını keşke Gülen'ci alimlerin Zaman sütunlarındaki yazılarından alabilsek...
Belki de "İsevi Ruhanileriyle İttifak" konusu bu kehanete dayanıyordur?
Son zamanlarda yaptığım tekrar ve hızlı risale okumalarında anlama güçlüğü çektiğim, konuları da aşağıda notladım.
Gülen Cemaati'nin bu konuları nasıl yorumladığı, bu Cemaat'i anlamak açısından önemlidir.
5- Maktubata ve Münazarrata "Ey Kürtler, Ey Türkler" ifadeleri var... Dini bir lider niçin "müminler" ifadesi yerine kavim ifadelerini tercih ediyor?
6- Zülfikar'da "hayvanlar bile Risale-i Nur'a hayran kaldılar" ifadesi var ki, Risaleler'e sanki insan üstü bir anlam yüklüyor gibi görünüyor. Hz. Süleyman?
7- Zülfikar Hatmi'nde, Risali-i Nur'un; mescit, mabet, minber ve kürsülerde okunacağı' bildiriliyor. Yine açıklamaya muhaç bir ifade...
8- Mektubat'ta yine; "Ben Said-i Kürdüm. Milletimden olmayan kimseyle işbirliği yapmam, hamiyeti milliyeme münafidir" deniliyor. Bu da izaha muhtaç görünüyor.
İmdi...
Nurcu olarak bilinen, ancak diğer Nurcu Cemaatler'in, "onlar Nurcu değil", dediği Fethullah Gülen Cemaati'nin bu kritik konu ve ifadeleri nasıl yorumladığı merak konusudur.
Bu soruların cevaplarının tartışılması, Gülen Cemaati'nin bulunduğu yeri ve perspektifini anlamak konusunda bizlere epeyce yardımcı olacaktır.
Yoksa, Said-i Nursi'nin, Lemalar'daki "Ben hiçbir zaman hükümete itaat etmedim" ifadesi modelleştirilmiş ve ilkeleştirilmiş midir?
Yoksa Zülfikar Hatmi'nde söylenen, "bu hüccetler ve tabiratın, bu kelimat ve teşabihatın arşı azamdan indiği muhakkaktır" sözleri gibi, Gülen kendi hüccetler ve tabiratının, kelimat ve teşabihatının gökyüzünden indiğini mi düşünüyor?
Başlangıçta söylediğim gibi... Ben bir alim değilim... Ve fakat, alimler bu konuda bir "paralel okuma" denemesi yapmadığı için, bu günlerde lüzumlu olduğunu düşünüp, haddimi aşarak bir deneme yaptım.
Daha doğrularını ve buradaki açık soruları yanıtlayabilecek olanlarını İslam alimlerinden bekliyorum.
Elbette, en doğrusunu Allah Teala bilir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.