Dünya barışı için diplomasi merkezi olan Türkiye'de baş döndüren toplantılar yapılıyor. Başkan Erdoğan, ABD Başkanı Trump, Rusya Devlet Başkanı Putin arasında müthiş arka plan görüşmeleri gerçekleşiyor. Dünyanın gözü kulağı Türkiye'de. İstanbul, Ankara, Antalya'dan gelecek açıklamalar dünya basını tarafından an be an takip ediliyor. Önce neler olduğuna ilişkin başlıkları, sonra baş döndüren diplomatik temasları analiz edelim. 13 Mayıs Salı: Başkan Erdoğan, ABD Başkanı Trump, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Selman ve Suriye Cumhurbaşkanı Şara, TELEDİPLOMASİ sistemiyle çevrim içi görüştüler. Cumhurbaşkanımız Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Rutte'yi Külliye'de kabul etti. 15 Mayıs 2025 Perşembe: Rusya ve Ukrayna heyetleri 2 yıl sonra tekrar İstanbul'da görüşme masasına oturdu. Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski Ankara'ya geldi.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan tarafından kabul edildi. NATO Dışişleri Bakanları Antalya'da zirve gerçekleştirdi. 16 Mayıs 2025:
Amerikan Dışişleri Bakanı Rubio Antalya'dan İstanbul'a geçti.
Amerika ile İran arasında, nükleer silah-yaptırımlar konusunda 5. toplantı yapılacak. İran Dışişleri Bakanı Erakçı İstanbul'a gelecek.
ATEŞKES MASASI
Rusya Devlet Başkanı Putin ile ABD Başkanı Trump arasında, Ukrayna üzerinden bir küresel satranç oynanıyor.
Putin İstanbul'a gelmedi, heyetini gönderdi. Trump da "o gelmezse ben de gelmem" sözleri, diplomasi dünyasında çok hareketli saatlere konu oldu. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmek için Ankara'ya geldi. Zelenskiy Esenboğa Havalimanı'nda yaptığı kısa açıklamada, Rus heyetinin "konu mankeni" gibi göründüğünü söyledi ve hangi adımları atacaklarına Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüştükten sonra karar vereceklerini ifade etti. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, "konu mankeni" çıkışı yapan Zelenskiy için "zavallı adam" tabirini kullandı. Rusya ve Ukrayna'dan yetkililer üç yıl sonra ilk kez direkt görüşmelerde karşılıklı olarak İstanbul'da masaya oturdu.
Katar'da olan Donald Trump son açıklamasında, eğer görüşmelerde ilerleme kaydedilirse Cuma günü (bugün) Türkiye'ye gelebileceğini duyurdu. Rusya-Ukrayna barışı için İstanbul görüşmeleri: Kim ne istiyor? Ukrayna, Rusya ile olası barış görüşmelerine başlamak için kapsamlı bir ateşkesin başlaması gerektiğini söylüyor. Kiev'in bu pozisyonuna Avrupa'nın önde gelen ülkeleri de destek veriyor.
Rusya'nın barış görüşmelerine samimi olarak başlamasının göstergesi olarak 30 günlük ateşkese uyması gerektiğini belirtiyorlar.
GARANTİ İSTİYOR
Ukrayna, silahların sustuğu bir ortamda yapılacak müzakereler sonunda, Rusya tarafından işgal edilen topraklarına yeniden sahip olmak ve bundan sonraki süreçte benzer olaylarla karşılaşmamak için güvenlik garantileri istiyor.
Güvenlik garantileri kapsamında Ukrayna'nın AB ve NATO üyelikleri ile barışın gözlenmesi için sahaya yabancı güçlerin konuşlanması da Kiev'in beklentileri arasında. Rusya ise Ukrayna'nın tam tersine ateşkesin müzakereler sonucunda ilan edilmesi düşüncesinde.
Rusya, askeri açıdan üstünlüğün kendisinde olduğunu özellikle Kursk bölgesindeki Ukrayna birliklerinin püskürtülmesinin ardından sahada daha avantajlı olduğunu düşünüyor. Rusya 2014'te ilhak ettiği Kırım'ın yanı sıra Ukrayna'nın Donbass bölgesinin geri verilmeyeceğini belirtiyor.
Bununla birlikte Ukrayna'nın NATO'ya girmemesi ve ittifakın Rusya'ya tehdit oluşturmaması da Moskova'nın öncelikleri arasında.
Trump, seçim kampanyası sırasında ve seçimleri kazandıktan sonra yaptığı tüm açıklamalarda Rusya-Ukrayna savaşının anlaşmayla sonuçlanmasının öncelikleri arasında olduğunu kaydetti.
Ukrayna ile nadir elementler anlaşmasını imzalayan Trump, Moskova yönetimine de tek yolun savaşın kalıcı bir anlaşma yoluyla sonlandırılması olduğu mesajını verdi. Trump, yaptığı açıklamalarda sık sık vurguladığı gibi "barışı sağlayan" bir lider vizyonunu yaşama geçirdiğini söyledi. Trump, bu adımların karşılık bulmaması durumunda son günlerde savaşı sürdüren tarafa en güçlü yaptırımların uygulanacağı mesajını da iletti.
YOĞUN TRAFİK
Türkiye barış merkezi olarak toplantılara ev sahipliği yapmak istiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD Başkanı Trump ile şahsi ilişkisinin yanı sıra Zelenskiy ve Putin ile doğrudan temas kurabilen bir NATO ülkesi olma özelliği de Türkiye'nin kullanmak istediği avantajlardan biri.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Antalya'da düzenlenen NATO Dışişleri Bakanları zirvesinde, ABD askerlerinin bölgeden çekilebileceğini bildirirken, ABD ile Türkiye'nin bölgeye ilişkin politikalar konusunda mutabık kaldığını ifade etti. Fidan, YPG ile Suriye hükümeti arasındaki anlaşmanın olumlu olduğunu ancak halen atılan somut adım olmadığını kaydetti. Bakan Fidan, Rusya ve Ukrayna arasındaki görüşmelere dair barışın sağlanması gerektiği mesajını vererek, Türkiye'nin arabulucu rolünü sürdüreceği bilgisini verdi.
Türkiye'nin en başından beri diyalog masasının kurulmasını desteklediğini belirten Fidan, şunları sözlerine ekledi: "Bence bizim bu sürece devam etmemiz lazım. Her iki tarafın da belli tavizler vererek adım atmasını sağlamamız lazım. Arabuluculara çok büyük iş düşüyor. Biz her türlü desteği başından beri verdiğimiz gibi şimdi de vermeye devam edeceğiz. Avrupalı dışişleri bakanlarının hepsi burada. Şu anda çok yoğun bir trafik var."
YPG ADIM ATMADI
YPG'nin Şam ile vardığı mutabakatı olumlu karşıladıklarını ifade eden Fidan, şu ifadeleri kullandı: "YPG ile Şam yönetimi arasında varılan mutabakata baktığımızda prensipte iyi karşıladığımızı söyleyip eklemiştik.
Burada bir beyan var ama biz bu sözlerin yerine getirilmesini bekliyoruz.
YPG'nin askeri yapısının çözülmesi ve Suriye'deki yeni orduya her şeyin entegre edilmesi ve Suriye'de yaşayan Kürt kardeşlerimizin bütün haklardan yararlanması olacaktı. Biz muhataplarımızla konuştuğumuzda şu ana kadar YPG tarafından atılan bir adım olmadığını görüyoruz.
Bu adımların hayata geçmesini bekliyoruz. Tek bir silahlı meşru gücün olması, tüm vatandaşların güvenliğinin garanti altına alınmış olması gerekiyor. Suriye'deki gelişmeleri takip etmeye devam ediyoruz." Bakan Fidan, ABD askerlerinin Suriye'den çekilebileceğini açıklayarak, şunları belirtti: "Cumhurbaşkanımızın Trump göreve geldiğinden beri yaptığı tüm görüşmelerde gündeme getirdiği konulardan biri de yaptırımların kaldırılmasıydı.
İki lider arasındaki güvene dayalı ilişki etkisini gösterdi. Bu bugüne kadarki diplomatik çabaların bir aşaması. Bunun devamını getirmek gerekli. ABD askerlerini bölgeye getiren şartlar ortadan kalkması ile ABD'nin bölgeden ayrılması mümkün olabilir."
SONUÇ
Yeni dünya düzeni inşa ediliyor (2030).
Eski dünya düzeninde, küresel toplantılar başta İsviçre ve Avrupa başkentlerinde yapılırdı. Yeni dünya düzeninde dünyada barış için diplomasi merkezi Türkiye oldu (Ankara, İstanbul ve Antalya). Cumhurbaşkanımız Erdoğan, dünyanın en tecrübeli 4 liderinin başında gelirken, arabulucu olarak ilk akla gelen küresel lider konumunda bulunuyor. BÜYÜK TÜRKİYE YOLUNDA EMİN ADIMLARLA YÜRÜYÜŞ SÜRÜYOR.
