• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Başkan Erdoğan ABD seferinden kritik başarılarla döndü

BÜLENT ERANDAÇ

Başkan Erdoğan ABD seferinden kritik başarılarla döndü

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 27 Eylül 2025

Türkiye, yeni dünyada bir kutup başı olma yolunda yürüyor. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Amerika seferinden jeopolitik başarılarla döndü. Birleşmiş Milletler kürsüsünden Filistin'in sesi ve insanlığın vicdanı olurken konuşmasını Gazze'deki dramı yansıtan fotoğraflarla destekleyince küresel vicdanları titretti. Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Türkiye'ye dönüş yolunda önemli ve ayrıntılı bilgiler verdi. Erdoğan'ın detaylı açıklamalarının her biri ayrı ayrı analiz konusu olacak. Ben bugünki yazımda özellikle stratejik bazı konuların kodlarını vermeye çalışacağım. Gelecek günlerde Erdoğan'ın vurguladığı konuların arka planını vermeye devam edeceğim. "Sayın Trump'la samimi, yapıcı ve verimli bir atmosferde görüşmelerimizi gerçekleştirdik" diyen Erdoğan, şöyle konuştu: "Zaten Sayın Trump ile ilişkimiz, malum geçmişten bu yana çok iyi. İlk döneminde farklı bir diyaloğumuz vardı, o devam ediyor. Bu durum inanıyorum ki Türk- Amerikan ilişkilerine de olumlu yansıyacak. Bugüne kadar dostlarımızla konuşurken açık, net ve ilkeli bir dil kullandık ve kullanıyoruz. Sayın Trump da açık konuşmayı seven, düşüncelerini perdesiz dillendiren bir siyasetçi. Amerika ile ilişkilerimizi karşılıklı saygı temelinde ilerletiyoruz. Tek görüşmeyle her meseleyi halletmek tabii ki mümkün değil. Fakat bu temas birçok konuda anlamlı ilerleme sağlamamıza yol açacak."

GAZZE'DE SOYKIRIM
Erdoğan'ın uzun yıllardır en çok ilgilendiği, küresel vicdanları harekete geçirmek için gecesini gündüzüne katarak Filistin'in sesi oluyor. Trump'la yaptığı görüşmeyi anlattı: "Beyaz Saray'daki görüşmemiz, New York'taki toplantımızın devamı niteliğindeydi. İki devletli çözümün bölgede kalıcı barışı sağlayacak formül olduğunu, mevcut durumun sürdürülemeyeceğini ifade ettik. Sayın Trump da mevcut durumun böyle devam edemeyeceğinin farkında. Beyaz Saray'da anlayış birliği oluştu. Türkiye olarak temel hedefimiz, Gazze'deki katliamların bir an önce sona ermesidir. Bu yılki BM zirvesi özel olarak Gazze'deki soykırım, genel olarak Filistin davasının damgasını vurdu. Filistin'i tanıyan ülke sayısı 150'nin üzerine çıktı. İki devletli çözüme verilen desteğin hem nitelik hem de nicelik olarak artması fevkalade önemlidir. Ancak bu desteğin sahaya yansıması için uluslararası toplumun kararlı bir şekilde hareket etmesine ve tedbir almasına ihtiyaç var. İsrail, attığı pervasız adımlar ve işgal politikalarıyla bu çabaları boğmayı amaçlamaktadır. Biz bu yöndeki gayretlerimizi sürdüreceğiz. Zulmün karşısında tarafsız kalmak zalimi cesaretlendirir. Tanımaların tam anlamıyla amacına ulaşmasının yolu, İsrail'e yönelik uluslararası baskıyı artırmaktan geçiyor. İsrail'i iki devletli çözüme yaklaştıracak formül, uluslararası toplumun, hukukun, sivil toplum kuruluşlarının, kanaat önderlerinin bir ve beraber tutum takınmalarıdır. Netanyahu ve katliam şebekesi ne derse desin, umut hep vardır."

SURİYE MESELESİ
Beyaz Saray zirvesi sonrası ABD'nin PKK-YPG-SDG'nin en geç 31 Aralık'a kadar Suriye yönetimine entegre olmasını Türkiye dikkatle takip edecek.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Suriye konusunu Trump'la konuştu. Net mesaj verdi: "Terör örgütlerinin Suriye'nin geleceğinde yeri yok." Erdoğan devamla, "İsrail saldırganlığının Filistin ile sınırlı kalmayacağını, bölgemizde de yansımaları olacağını daha önce söylemiştim. İsrail'in İran, Lübnan, Yemen ve Suriye'de pervasız saldırılarına şahit olduk. Suriye'de hem İsrail tarafından yapılan fiili saldırıları hem de Suriye'nin barış ve istikrar gayretlerini baltalama girişimlerini gördük. Her zaman Suriye'nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne önem veriyoruz. Araplar, Türkmenler, Kürtler, Sünniler ve Nusayriler, Dürziler, Hristiyanlar... Yani tüm kimlikleriyle Suriyelilerin yan yana barış içinde yaşadığı bir ülke istiyoruz. Suriye yönetimi de bizimle aynı duyguları paylaşıyor. Bunu dinamitleyecek hiçbir girişime göz yummayız. Terör örgütlerinin Suriye'nin geleceğinde yeri yoktur, olamaz. Uluslararası toplum da Suriye'de barış ve istikrar için adımlar atmalı. Bölgedeki terör örgütlerini cesaretlendirici faaliyetlerden uzak durmalı." Erdoğan, Türkiye'nin Mısır ve Libya ile çok yakın işbirliği içinde olduğunu açıkladı. "Libya'da çatışan iki taraf arasında Türkiye'nin arabuluculuğuyla sağlanan barış sadece Libya halkı için değil, tüm bölge için bir umut kaynağı olmuştur. Mısır ile kurduğumuz iyi ilişkiler ve 13 yıl aradan sonra Deniz Kuvvetlerimizin Akdeniz'de birlikte tatbikat yapması Türkiye'nin bölgesel barışta ve güvenlikte oynadığı rolün somut göstergesidir. Türkiye ve Mısır bölgemizin iki önemli ülkesi. Son yıllarda ilişkilerimizdeki ilerleme tarihi seviyelerde. Bu işbirliği alanlarını artırmak için çalışıyoruz. Türkiye'nin kimsenin hakkında, egemenliğinde gözü yoktur. Ancak kendi hak ve menfaatlerini de korumakta kararlıdır."

LNG ANLAŞMASI
KKTC ile ilgili de konuşan Erdoğan, "Birleşmiş Milletler Genel Kuruluna hitabımızda açık açık dile getirdik. Tavrımızı orada bir kez daha ortaya koyduk, tüm dünyaya ilan ettik. Bu duruşumuzun değişmesini beklemek yanlış olur. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 19 Ekim'de seçimleri hayırlara vesile olsun istiyoruz. İnanıyoruz ki Kıbrıs Türk halkı en doğru, en isabetli tercihi yapacaktır.
Anavatan ve garantör olarak Kıbrıs Türkü kardeşlerimizi asla yalnız bırakmayız." Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki köklü ve çok boyutlu ortaklığı nükleer enerji alanında daha da derinleştirecek yeni bir süreç başlatılıyor. Enerji Bakanı Bayraktar, "LNG (sıvılaştırılmış doğalgaz) konusunda arz güvenliğimize katkı yapacak. Çok rekabetçi fiyatlarla uzun dönemli yaptığımız bu anlaşmalarla aynı zamanda enerjide merkez ülke hedefimiz ve bölgemizin de enerji arz güvenliğine katkı yapacağız" dedi. Bu anlaşmayla nükleer enerji santrallerinin kurulumu için işbirliği hedefleniyor. ABD'nin Sinop Nükleer Santral'ini kurma teklifinde bulunduğu belirtiliyor. Cumhurbaşkanımız Erdoğan'a BM'de ve ABD Başkanı Trump'ın Beyaz Saray'da verilen değerler Türkiye'nin yükselen güç olduğunu gösteriyor. Erdoğan ile ABDTrump arasındaki ilişkilerin iyi olması Türkiye açısından da bir kazanç olduğu kadar jeopolitik çok yansımaları olacak. Erdoğan- Trump tarihi zirvesinin sonuçlarını iyi takip etmemiz lazım. Evet. Yeni dünya düzeni inşa edilirken, Cumhurbaşkanımız Erdoğan geçen hafta Çin'deydi. Bu hafta Amerika seferine çıktı. Bu ne demek? Erdoğan liderliğinde Türkiye çok kutuplu dünyanın bir kutup başı olacak jeopolitik hamleleri sürdürüyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.