Suriye'de PKKYPG- SDG'nin tasfiyesine yönelik 10 Mart mutabakatının bitmesine 18 gün kala Dışişleri ve Milli Savunma Bakanlığı, ABD ve Suriye nezdinde sıkı görüşmeler yaparken, TBMM'de de Terörsüz Türkiye sürecine yönelik etkin çalışmalar hızlandırıldı. TBMM'de Dışişleri Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı bütçesi görüşülürken Bakanlar Hakan Fidan ve Yaşar Güler, SDG'nin tasfiyesine yönelik son uyarıları yaptılar. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, TBMM Genel Kurulu'nda, Suriye'nin istikrarı için SDG'nin 10 Mart Mutabakatı'na uymasının önemli olduğunu vurgulayarak sürecin hızla hayata geçirilmesini istedi. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler TBMM'de yaptığı konuşmada, yakın coğrafyamızda büyük güçlerin ve devlet dışı aktörlerin vekil unsurları ile sahayı şekillendirmeye çalıştığı kritik bir dönemden geçildiğini belirtti, uyarılarda bulundu: "Son dönemde yapılan bazı açıklamalar ve uluslararası medyada yer alan analizler, YPG-SDG terör örgütünün bölgesel aktörler tarafından bir aparat olarak kullanılmaya çalışılarak yeni jeopolitik mühendisliklere zemin hazırlanmak istendiğini göstermektedir. Bu durum yalnızca Suriye için değil Türkiye'nin millî güvenliğine yönelik de doğrudan bir tehdittir. Komşumuz Suriye ve Irak ile de bu konudaki yakın iş birliği ve koordinasyonumuzu sürdürüyoruz. Ülkemiz hangi isim altında olursa olsun güvenliğimizi ve bölgedeki huzuru tehlikeye atacak hiçbir terör yapılanmasının devamına izin vermeyecektir."
RAPORLAR HAZIR
Milli Savunma Bakanlığı (MSB) Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri ve Bakanlık Sözcüsü Tuğamiral Zeki Aktürk'ten, SDG'ye uyarı: "SDG terör örgütünün 10 Mart Mutabakatı'na rağmen Suriye ordusuna entegre olmak yerine faaliyetlerine devam etmesi Suriye'de tesis edilmeye çalışılan istikrar ve güven ortamına zarar vermeyi sürdürmektedir. Bazı ülkelerin eylem ve söylemleri ile terör örgütü SDG'yi entegre olmama, silah bırakmama konusunda cesaretlendirdiği görülmektedir. SDG terör örgütünün 10 Mart Mutabakatı çerçevesinde, Suriye ordusuna BİRLİK OLARAK DEĞİL FERDİ OLARAK ENTEGRE olmasını bekliyoruz. SDG terör örgütünün zaman kazanma çabaları da boşunadır. Entegrasyondan başka seçenek sonuç vermeyecektir." MHP ve DEM, Terörsüz Türkiye sürecine yönelik TBMM'de komisyona son raporunu verdi. AK PARTİ raporu hazırlandı, veriliyor. CHP Pazartesi günü son raporunu verecek. AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, AK Parti'nin Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'na sunacağı raporla ilgili bilgi verdi. Rapora göre, yasal bir düzenleme için temel şart olarak PKK'nın silahlarını bırakmasının devletin yetkili mercileri tarafından kesin olarak ilan edilmesi gösterildi. Bu durum, 'ilkesel eşik' olarak tanımlandı. YASAL DÜZENLEME: Örgütün kendini tam anlamıyla lağvetmesi devletin yetkili mercileri tarafından kesin olarak ilan edildikten ve "Meclis kanun çıkarabilir" dedikten sonra suça karışanlar ve karışmayanlar olarak 2 ayrı başlıkta sınır çizildi. Buna göre, suça karışan PKK'lılar için Türk Ceza Kanunu (TCK) hükümleri geçerli olacak. Şartların yerine getirilmesinin ardından örgüt üyeliği, örgüte yardım-yataklık ve terör propagandasından kaynaklı işlenen suçlar düşecek. Davası devam edenler açısından da kovuşturma düşecek. Bu kişiler, 5 yıl adli takip şartıyla tahliye edilebilecek. Dağda olanlar da aynı hükümler kapsamında gelip teslim olabilecek. Bu kişiler de mahkeme süreçlerinden geçtikten sonra adli takibe alınarak her hafta imza verecek.
KIRMIZI ÇİZGİ
Dağda olanlarla ilgili kırmızı çizgi "eline silah almayanlar" olacak. Eyleme karışanlar ise örgüt üyeliğinden değil, ancak eylemin türüne göre ceza alacak. Cezalarında indirim yapılabilecek, ancak buradaki ölçü "kamu vicdanını rahatsız etmeyecek" nitelikte olacak. Örgüt yöneticileri, Türkiye'ye girerlerse doğrudan TCK hükümlerine tabi olacak. Bu kişiler, örgüt üyeliğinden yargılanmayacak ama karıştıkları eylemlerden dolayı ceza alacaklar. Bazı siyasi yasaklar kalkabilir. Terörden yatan yaşlı, hasta, engellilerin affedilmesi gibi düzenlemeler yapılabilir. Demokratik ve sivil aşamada atılabilecek adımlar da raporda. Seçim Kanunu ve Yerel Yönetimler Kanunu'nun daha demokratikleştirilmesi başlıklardan biri. Düzenlemelerle, örgüt ortada kalmadığı için terör örgütüne yardım yataklıktan dolayı işlenen suçlar kayyum maddesi de dahil olmak üzere düşebilecek. Topluma kazandırma başlığında sosyal ve psikolojik anlamında destek verilmesi gerektiği aktarıldı. Meslek edindirme başta olmak üzere sosyal hayata adapte olmaları konusunda devletin öncülük etmesine vurgu yapıldı. MHP rapora ilişkin bilgi veren Feti Yıldız, "Örgütün tamamen dağıtılması, silahların teslim edilmesi ve bu hususun da güvenlik güçleri tarafından tespit ve ilan edilmesine bağlı. Türk Ceza Kanunu'nun 221. maddesi belli, suça karışmamış olanların gelip teslim olmaları halinde ceza görmeyecekleri ancak herhangi bir cezaya muhatap olmama manasında değil bu. Tamamen beraat şeklinde anlaşılmaması gerekir, denetimli serbestlik süresinde tahliye olacaklardır." Ortak bir raporun ortaya çıkacağını ifade eden Yıldız, "Bir kanuni düzenleme için örgütün tamamen bütün kuruluşlarıyla beraber PYD de dahil buna, dağıtılması ve bunun da devletin yetkili organlar tarafından ilan edilmesi. Bu MİT'tir, TSK'dır, emniyet birimleridir. Bu birimlerimiz açıkladıktan sonra gelişmeler olacaktır."
YENİ BİR EŞİK
Komisyon, partilerin tekliflerini bir araya getirecek, TBMM Başkanlığına, yaptığı çalışmalar doğrultusunda önerilerini ilişkin son raporunu gelecek hafta sonunda vermesi bekleniyor. Bu gelişmelerle, Terörsüz Türkiye sürecinin bir önemli eşiğine geçilerek, şimdi son rapor yazma ve çıkarılacak yasalar konusunda Meclis'e öneri sunma aşamasına geliniyor. Meclis'te yapılacak hukuki düzenlemeleri ağırlıklı olarak Ocak ayında görüşmeleri başlayacak. İNFAZ YASASI BEKLENİYOR: Bunun için Ceza İnfaz Yasası'yla ilgili düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Ama örgüt üyeliği, örgüte katılmak, silahlı eylemlere iştirak etmek gibi suçların kategorize edilmesi gerekiyor. Bu düzenleme cezaevindeki mahkûmları da yakından ilgilendiriyor. EVE DÖNÜŞ YASASI: 'Eve Dönüş Yasası' diyeceğimiz ikinci bir yasal düzenleme yapılması gerekiyor. Geçmişte 'Eve Dönüş Yasası' ya da 'Topl uma Kazandırma Yasası' adı altında düzenlemeler yapılmıştı. Yasal düzenlemelerin yapılmasından sonra Kuzey Irak'ta ve Suriye'de yeni adımların atılması hızlandırılacak. Yasal düzenlemelerden sonra sürecin yeni bir ivme kazanması ve Kuzey Irak'ta boşaltılan yeni kamplarla ilgili açıklama yapılması bekleniyor.
